Chapter 26

371 22 10
                                    

İlahi bakış açısı

Masaya oturan gençler dikkatlerini Jennie'ye verdi. Masanın üzerine serilmiş binanın krokisi üzerinden Jennie anlatmaya başladı. Jennie anlattıkça Jimin şaşırıyordu. Plan o kadar detaylıydı ki, hiçbir şey atlanılmadan tasarlanmıştı. Lisa ise gittikçe hayran oluyordu bu kıza. Lisa dayanamadan Jennie'nin sözünü kesip sorusunu yöneltti.

"Bu planları kim hazırlıyor? Gerçekten kusursuz."

Aslında cevabı biliyordu ama yine de emin olmak istemişti. Onu cevapsız bırakmayan ise Rosè olmuştu.

"Jennie. Genellikle o hazırlar planları ayrıca planları hazırlamakla kalmaz bütün çatışmalara da bizzat kendisi gider, işini şansa bırakmayı pek sevmez."

Odada ki tek hayran olan isim Lisa değildi. Belki Tae, Rose ve Jungkook alışmıştı Jennie'ye ama Jin, Jisoo, Lisa ve Jimin için işler farklıydı. Jimin farkındaydı düşmanının bir deha olduğunun ama kendine yediremiyordu. Kabullenmek istemiyordu. Onu tuzağa düşürmeye çalıştığında bile elinden kurulmayı başarmıştı hem de Seulgi'yle. Tuzağa düşürdüğünü zannettiği kızdan şimdi emirler alıyordu. Bu ona dokunuyordu. Bu zamana kadar hep o ön planda olmuştu. Bir anda düşmanı olarak hayatına giren bu kızdan planlar alması kendisini piyonmuş gibi hissettiriyordu ama operasyondaki o yakınlığı bir türlü aklından çıkaramıyordu. Jimin bunu kendisine itiraf etmekten kaçınsa da o da ileri gitmişti o gece. Planları aslında kızı buldukları gibi enselemek olsa da kızın ileri gitmesine izin vermişti, hatta kendisi de kapılmıştı. O geceki anılar aklına gelmeye başlamıştı.

~Jennie'yi kucağında yatak odasına götürmesi, Jennie'den elbisesini çıkartmasını istemesi, Jennie'yi öpmesi, Jennie'yle yatakta yakınlaşmaları,  Jennie'nin üzerini değiştirmesi~

O gün aklından geçerken bile kendisini bir garip hissediyordu. Jennie'nin sesiyle kendisine gelmişti.

"İçeri girmek zor, ondan da zor olan içeriden çıkmak. Plan aynen benim anlattığım gibi ilerlerse sıkıntı çıkmaz. Bir de herkes yanına saat alsın, devriyeler için her zaman tetikte olmalıyız."

Jimin planı kaçırmıştı düşünceleri yüzünden. Şu anda düşünmesi gereken şey Seulgi iken kafası farklı yerlere kayıyordu.

"Ben kaçırdım, neydi plan?"

Sesindeki soğukluğu sabit tutarak konuştuğunda herkes Jimin'e dönmüştü. Jennie yaklaşık bir saattir anlatıyordu ve Jimin'in böyle bir soru yöneltmesi Jennie'yi sinirlendirmişti. Boşu boşuna mı anlatıyordu.

"Kafan nerede senin, bir saattir anlatıyorum. Neresini anlamadın, hayır yani kafanı biraz olsun veremedin mi? Baştan mı alacağım şimdi?!"

Sinirle söylediği şey üzerine Jimin de soğukkanlı ve sakin bir şekilde cevap vermişti.

"Gerekirse baştan alacaksın."

Jennie sinirle Jimin'in üzerine yürümüştü. Jennie hızlı parlayan biriydi ama yeri geldiğinde de sakinliğiyle bir adamı deli bile edebilirdi. Ama şu an kendisini sakin tutabileceğini pek sanmıyordu. Böyle emrivaki konuşmalara hiç gelemezdi. Ona sinirle yürürken bir anda araya Lisa girdi ve konuşmaya başladı.

"Şey biz çıkalım, siz bir daha planın üzerinden geçersiniz. Hem de biz bu arada hazırlık yaparız."

Herkes odadan çıkmaya başladığında Jennie şaşkınlıkla olanları izliyordu. Nasıl bu adamla beni yalnız bırakırlar diye. Bu adamla aynı ortamda kalmaya devam ederse bu adamı gözünü kırpmadan öldürebilirdi. Sinirle Jimin'e döndü. Jimin de şaşırmıştı ama pek belli etmiyordu. Jennie sakince masa başına geçti.

"Bir kez daha anlamazsan o işe yaramaz beynini dağıtırım!"

"Hep bana boş tehditler ediyorum diye söylenirdin şimdi bak, aynısını sen yapıyorsun."

Jennie bu sefer Jimin'in üzerine yürüyüp önceki başaramadığı şeyi yapıp yakasına yapıştı. Jimin ise yarım ağız sırıtıyordu. Jennie dayanamayıp Jimin'e çelme takıp onu sırtüstü düşürmüştü. Jimin ani hareket sonucu sırtını zemine çarpmasıyla inledi. Bu ani hareket Jimin'i de kızdırmıştı. Jennie Jimin'in üzerine çıkıp tam yumruk atacaktı ki Jimin Jennie'nin yumruğunu tuttu. Onu çekip bu sefer o üste çıktı. Jennie bir daha kurtulmaya kalkınca bu sefer Jimin Jennie'nin ellerini üstten sabitledi. Bu içerisinde bulundukları durum ona operasyon gecesini hatırlatmıştı. Ama bir fark vardı şimdi dövüşmek içindi. Jennie vücudundan destek alarak ellerinden kurtulmaya çalışıyordu. Gerçekten güçlüydü Jennie ama bilmediği bir şey vardı Jimin de güçlüydü ama Jennie onu zorluyordu. Biraz daha Jimin'in ellerinde kurtulmaya çalışınca Jimin dayanamadı ve konuşmaya başladı.

"Duracak mısın artık? Boş tehditler dedim çünkü bana ihtiyacın var. Bana ihtiyacın olduğu için beni öldüremezsin."

"Sana ihtiyacım olduğu için mi bunu yaptığımı sanıyorsun? Ben sadece senin eline bir şans veriyorum."

"Sadece bu mu yani? Onu içeriden kendin çıkartamazsın, başkasını tutamazsın çünkü Sang-ho bu işin peşini bırakmaz ve sonuna kadar gider. Sonunda da senin ismini görürse sana neler yapabileceğini biliyorsun. O yüzden bizimle ittifak kurdun eğer biz Seulgi'yi alırsak Sang-ho bizim yüzümüzden bunu yapanın Choi Jin-ho olduğunu düşünecek. Zannettiğinden daha da zeki ve uyanığım. Bu işe yaramaz beynim bak bakalım gerçekten işe yaramaz mı?"

Jennie şaşkınlıkla üzerindeki adamı dinliyordu. İlk defa karşısındaki bir insanın kendisi gibi zeki olduğunu düşündü ve bu onu olabildiğine rahatsız etmişti. Sakince bir nefes verdi ve üzerindeki Jimin'e dönüp konuşmaya başladı.

"Tamam bırak artık. Daha anlatmam ve anlaman gereken bir plan var."

Jimin Jennie'nin ellerini bıraktı ve üzerinden kalktı. Jennie de yerden kalktı. Üzerindeki kotu elleriyle silkeledi ve gözleri üzerindeki siyah geniş askılı atletine kaydı. V yaka bir atlet olduğu için kaymış ve içindeki siyah sütyeni belli ediyordu. Jennie hemen üzerini düzeltti tabi bunu yaparken kendisini izleyen Jimin'den habersizdi. Jennie istifini bozmadan masa başına yürüdü. Elindeki tahta çubuğu bir kez daha aldı ve bir kez daha planı anlatmaya başladı.

LOVE SHOT BP&BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin