3

1.3K 122 162
                                    

piçkuroosu : hayret engel kalkmis

kenma : bişi sorcam

piçkuroosu : sor tabi hayatimin anlami

kenma : iki dakka yavşamadan dur aq
biz senle önceden tanışmış mıydık

piçkuroosu : ehe ;)

kenma : ne gülüyon oç cevap versene

piçkuroosu : ne o merak mi ettin beni

kenma : kaynatma da cevap ver
beni tanıyorsun dimi

piçkuroosu : evet cok iyi hem de
ama sen hatirlamiyosun tch boyle kaderin cilvesine sokim

kenma : dur lan isyan etme hemen
sıfatın aşırı tanıdık geliyo ama bi türlü çıkaramadım

piçkuroosu : bak bi teklifim var

kenma : sormaya korkuyorum ama

piçkuroosu : benimle bulusursan sana her seyi anlatırım

kenma : yok sağol almim

piçkuroosu : hadi ama kedicigim soz cok yavsamicam

kenma : iyi nerde buluşcaz

piçkuroosu : amk karsinda oturuyorum
in kapinin onune

kenma : tm


Sabah kalkınca ilk işim bu mala yazmak olmuştu. Hava daha aydınlanmamıştı. Gece tuhaf bir rüya gördüğümden uyuyamamıştım. Siyah saçlı küçük bir çocuk benimle konuşuyordu. Sonra birisi gelip beni götürüyordu. Nedense o çocuğu Kuroo'ya benzetmiştim.

Üstüme ince hırkamı alıp annemi uyandırmamaya çalışarak dışarı çıktım. Kuroo kapının önündeki çimlerin üstünde oturuyordu. Yanına gidip kafasına vurdum.

"Hadi anlat bakalım."

"Ah, ne vuruyorsun ya. Gel çatıya çıkcaz."

"Napıcaz lan çatıda."

"Lan gel görürsün."

Kolumdan tutup yan apartmana doğru sürüklemeye başladı. Uykulu olduğumdan tepki vermekte zorlanıyordum. Asansöre binip en üst kat düğmesine basmıştı bile. Burası da daracıkmış amk. Başımı kaldırsam şu sapıkla dip dibe gireceğim resmen.

Kapılar açılır açılmaz kendimi dışarı attım. Fakat gördüğüm manzarayla dilim tutulmuştu. Gündoğumu bu kadar güzel miydi lan?

Arkamı Kuroo'yu çağırmak için dönücekken gözüme bir fotoğraf ilişti.

Ben küçükken oturduğumuz ev yandığı için ne bebeklik ne de çocukluk fotoğrafım vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben küçükken oturduğumuz ev yandığı için ne bebeklik ne de çocukluk fotoğrafım vardı. Ama bu çocuklar, cidden bize benziyordu. Fotoğrafı elime alıp iyice incelemeye başladım. Arkamdan yanaşan Kuroo konuşana kadar incelemiştim.

"Ne kadar tatlıyız dimi?"

"Ben, bunu hatırlamıyorum."

"Annem kapı ağzından çekmiş gizlice. Küçükken seninle en iyi arkadaştık Kozume. Her günümüz beraber geçerdi. Birlikte mahallenin serserilerini bile dövmüştük."

Gülümseyerek anlattığı şeylerin tek bir kelimesini bile hatırlamıyordum.

"Madem bu kadar yakındık, seni neden hatırlamıyorum?"

Derin bir nefes verdi, manzaraya doğru döndü. Kollarını teras pervazına yasladı.

"Sen on yaşındayken bir yangın çıktı. Eviniz tamamen yanıp kül olmuştu. S-Senin.. öldüğünü sandım."

Gözleri dolarken yavaşça yanına yaklaştım. O yangın da babamı kaybetmiştim. Bunu biliyordum fakat Kuroo'ya dair hiçbir anım yoktu. Elleriyle oynarken konuşmaya devam etti.

"Baban sanırım içeride kilitli kalmıştı. Sen ise ortalıkta yoktun. Kaybolmuştun. Annen deliye döndü, bütün ekipler seni aradı. Bir süre seni bulamadık. Sonra meğerse ikinci katın yanındaki ağacın üzerine düşmüşsün. Bilincin kapalıymış."

Duyduğum şeylerle şoka girerken kendi babamı bile hatırlamıyor oluşum canımı yakmıştı. Annem bana hiçbir zaman bunlardan bahsetmemişti.

Burda ne sikim dönüyordu?

"Seni bırakmak istemedim ama annenin psikolojisi pek iyi değildi. Anneanlerde kalmışsınız bir süre sanırım. Ordan taşınınca sizden bir daha haber alamadım."

Kuroo acı bir gülümsemeyle bana bakıyordu şimdi.

"Ben.. üzgünüm, hiçbirini hat-"

"Hatırlamıyosun evet. Hafızasını kaybetmiş biri nasıl hatırlayabilir ki."

"Ne?"

"Siz dördüncü katta oturuyordunuz Kenma. Ağacın üzerine düşünce bilincin kapanmış, bir şekilde hafızanı kaybetmiş olmalısın. Baban seni kurtarmak için pencereden ağacın üzerine koymuş sanırım. Seni kurtarmak için gerekli tek yol buydu galiba."

Ayaklarım titriyordu, yavaş yavaş aşağı kaydığımı hissettim. Bunca zaman migren için aldığım ilaçlar aslında ne içindi? Annem bana neden bir şeyler anlatma gereği duymamıştı ve ben elin yabancısına neden bu kadar güveniyordum?

Yere oturunca kafamı ellerimin arasına alıp sakinleşmeye çalıştım.

Düşün Kenma, düşün.

Hatırladığın en eski anı neydi? Eski mahalleni hatırlıyor musun? Çocukluk anılarını? Kuroo'yu? Hatırlaman gerek düşün.

Başıma giren ağrıyla dişlerimi sıktım. Baban, evet babanı düşün. Nasıl görünüyordu? Sana futbol oynamayı öğretti mi? Seni bisiklete bindirdi mi? Baban nasıl bir insandı Kenma?

Nefes alış verişlerim hızlanmaya başlamıştı. Kuroo'nun yavaşça yanıma çöktüğünü hissedebiliyordum. Kafamı kaldırıcak halim yoktu. Gözyaşlarım yüzünden görüşüm bulanıklaşmıştı.

Hiçbir şey hatırlayamamaktan nefret ediyordum.











amk olaylar nereye vardı lan ben sözde mizajj yapcaktım

bu arada Kenma hikayede 18 yaşında ve annesiyle yaşıyo Kuroo da 19 yaşında Kenma'nın karşısındaki apartmanda tek başına yaşıyo ehe ;)

sanırım biraz saçmaladım ama olsun

neyse hadi görüşürüz kediciklerim 😚

çocukluk arkadaşım // kurokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin