çocukluk arkadaşım // kuroken

25

"Hinata, nerde kaldı bunlar ya?" dedim gözlerimi duvardaki saate dikerek. Endişeyle dudaklarımı kemirirken Hinata başını telefonundan kaldırıp iç çekerek bana baktı.

"Ah, kaçıncı soruşun bu Kenmoş. Birazdan burda olurlar, sakin ol sen."

"Öff, elimde değil. Bir sorun çıkıcakmış gibi hissediyorum."

"Merak etme bebeğim, hiçbi sor- hah bak arıyolar işte." 

Hinata oturduğu yerden kalkıp pencereye doğru yanaştı, odanın içinde volta atmayı bir kenara bırakarak Hinata'nın yanına yaklaştım.

"Alo aşkım, nerdesiniz şu an?"

"Bokuto malı işemek için durdurmasaydı arabayı daha erken varabilirdik." 

Bokuto'nun isyankar sesi hoparlörden  yankılanırken Akaashi hızla içeri daldı.

"On beş dakkaya başlıycakmış, bütün konuklar geldiler nerdeyse."

"Off, rezil olucaz ya." dedim endişeyle elimi saçlarımdan geçirerek. 

"Merak etme yenge, maksimum on dakkaya ordayız." dedi Kageyama telefondan.

"Umarım." 

Hinata telefonu kapatarak cebine atarken ben kasvetle gri koltuğa çöktüm. Akaashi yanıma gelip omzumu sıkarken Hinata yanıma zıplayarak suratımı dürtmeye başladı.

"Yaa kediciğim, asma o güzel suratını. Kageyama gelirim dediyse gelir, endişelenme artık."

"Off, her şey Bokuto'nun başının altından çıkmıştır kesin." dedi Akaashi benim gibi koltuğa çökerken. Hinata ikimizi birden neşelendirmek için uğraşırken Kuroo'nun annesi içeri girdi.

"Kenma oğlum, nerde kalmış Kuroolar?"

"On dakkaya burda olurlarmış anne." dedim ayağa kalkarak. Yanıma gelerek omuzlarımdan tuttu, gözleri dolu doluydu.

"Maşallah benim aslan oğluma, keşke annen de seni böyle görebilseydi." dedi sarılarak, gülümseyerek kollarımı etrafına doladım.

"Sen yanımdasın ya anne, bu benim için yeterli."

Dolan gözlerini kırpıştırarak geri çekildi.

"Makyajım akıcak oğlum, deme şöyle şeyler." dedi burnunu çekerek, küçük bir kahkaha attım. 

"Nikah beş dakika içinde başlıycak, damatlar hazır mı?" dedi görevli içeri girerek, endişeyle Hinata'ya baktım. 

"Şey, aslında-"

"Hey, hey hey! Biz geldik!" 

Bokuto ve Kageyama nefes nefese içeri daldıklarında ayak ucumda yükselerek arkalarına baktım.

"Kuro nerde?"

"Burdayım kediciğim." 

Kuroo iki şapşalı ittirerek aralarından geçip hızla kollarını boynuma doladı.

"Çok beklettim mi?" dedi yüzünü boynuma gömerken, başımı iki yana salladım kollarımı beline dolayarak.

"Tam zamanında geldin aslında." 

"Kavuşmanız bittiyse gidelim artık." dedi Akaashi gözlüklerini düzelterek, geri çekilerek gülümsedim.

"Hadi gidelim Kageyama." dedi Hinata sevgilisinin kolundan tutup çekiştirirken.

Kuroo geriye taradığım saçlarımdan çıkan bir tutamı kulağımın arkasına sıkıştırırken diğerleri imalı bakışlar atarak odadan çıkıyordu birer birer.