βöℓüм 7

398 85 44
                                    

2.Dönem başarılar dilerim.Yeni bölümü beğenmeniz dileğiyle.Kitabım hakkında sorunuz olursa bir mesaj ötenizdeyim. ;)  Bu bölümü uzun yazmaya çalıştım.Bu arada benim bölümleri neden geç yazdığıma gelelim vote ve okuyucu sayısında azalma olduğu için biraz bekliyorum...

Soğuğun içimi titretmesiyle irkildim. Orada öylece bakakalmıştım. Gece olmuş, yıldızlar gökyüzünü işgal ediyordu. Sanki tüm derdimi içine çekip soğumuştu hava. Eve doğru ilerlerken bir yandan da anahtarlarımı çıkarıyordum. Lambaların yanmadığını görünce yavaşça kapıyı açtım. Üzerimdeki montumu koltuğa atıp odama çıktım. Uyumak yerine düşünmeye başladım, artık yorulmuştum. Zihnimde ki tüm her şeyi kestirip attım. Zor da olsa uyumaya çalıştım.

                       ************

Tüm odayı saran alarm sesi ile uyandım. Annemin hazırladığı kahvaltı kokusu burnuma kadar geldi. Hemen kalkıp pofuduk terliğimi ayağıma giydim ve banyoya ilerledim, ilerledim denirse tabi. Ellimi yüzümü yıkadıktan sonra hemen odama gittim. Bugün yeni bir okul daha çıkmıştı başıma. Ben 'Özel Yetenekliler Akademisi' diye adlandırıyordum bu okulu.Daha fazla oyalanmadan antreman çantamı hazırladım ve dolabımdan siyah dar kotumu üzerine ise gri tonlarında bir kazak giyince aşağı annemin yanına indim . Güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı. Kahvaltı ettikten sonra annemin yanağına küçük bir buse kondurdum. Anahtarlarımı alıp arka cebime tıkıştırdıktan sonra kulaklığımı kulaklarıma taktım. Dünya durmuştu benim için, kendimi müziğe bıraktım. Çok geçmeden okulun bahçesine gelmiştim. Kulaklığımı çıkarıp çantama tıkıştırdım.

Bizim kızlar yine birilerine bakıyorlardı.Onların tabiriyle kesiyorlardı.

" Yine formdasınız bakıyorum da"  dedim alaycı bir ses tonuyla.

"Bize sataşacağına kendine bak,iddia için hala bir gelişme yok. "

"Konuyu o noktaya bağlamasan olmaz dimi?"

" Di" ya en sevdiğim 'dimi' soru kalıbını kullandığımda 'di ' cevabını almak beni deli ediyordu.

Gözlerimi devirip  konuşmayı uzatmadan sınıfa çıktım. Gözüme ilk olarak Demir'in oturduğu sıra çarpttı. Bugün gelmişti. Ona yiyecek gibi attığım bakışları farkedip bana dik dik bakmaya başladı. Daha fazla rezil olmadan sırama oturdum.Dersimiz 'Fizik' pek sevmesemde not bakımından sıkıntım yoktu.

" Günaydın! Oturun." Hocanın sesiyle kendime geldim ve derse odaklandım. Notlar tutup, dersi dinliyordum. Bir yandan da kızlarla sohbet ediyorduk. Hocanın bir kaç kere uyarısını göz ardı edip devam ettik. Sonunda hoca sinirlenip ;

" Kalk Hayal!! Tahtada ki soruyu çöz" dedi. 

Dersi arada dinlediğim için duyduklarımla soruyu çözmeye çalışıyordum.Arkada kalemini çevirip bir yandan da bana pür dikkat bakan Demir'i gördüm. Birden kalkıp " Ben çözebilir miyim Mehmet hocam?" dedi. Beni kurtarmıştı ama neden? . Ders boyunca gözlerimi ona dikip bunu neden yaptığını düşündüm. Onu inceleme fırsatımda olmuştu. Onun beyaz teni, mavi gözleri,siyah saçları, kırmızıya yakın dudakları öyle bir uyum içindeydi ki ona baktıkça bakasım geliyordu. Onun bu gizemli halleri, soğuk yapısı, kasları daha sayabileceğim milyonlarca özelliği benim dikkatimi çekiyordu. Zilin sesiyle kendime geldim. Bu ne anlama geliyordu, bu his bu kadar hoşuma neden gidiyordu ? . Kendime gelmeye çalıştım.İyice amacımdan sapmıştım.Bu hissin bir anlamı yoktu. Olsa bile sadece ' Nefret' olabilirdi.

Kızlar bana boş boş bakıyorlardı.

"Ne? "

" Sabahtan beri senin kalkmanı bekliyoruz. Dalıp gitmişsin."

Sende ÖzelsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin