Merhaba arkadaşlar!! Bu bölümde biraz daha terimlerden bahsedicektim ama karışık olduğu için kendim özetledim ve bazı bilgiler için internetten yararlandım.Biraz daha özel güçlere yoğunlaştım. Baydıysam kusura bakmayın. :D Beğenmeniz dileğiyle. Vote ve yorumlarınızı esirgemeyin ;)
Karşıdan gelen adamla yan yana geldiğimizde beynimdeki uğultu durdu.
" Merhaba Hayal "Şaşırmış bir şekilde sadece "Nereden tanışıyoruz?" diyebilmiştim.
"Pek tanışıyoruz sayılmaz aslında, ben Savaş senin gibi özel bir gücüm var."
"Beni nasıl buldun? "
"Onu bende bilmiyorum.Seni ben bulmadım. Sadece bana söylenen emirlere uydum ve sana bir teklif getirdim. Eğer kabul edersen seni bilgi alman için götüreceğim."
Telefonumu çıkarıp ;
Alıcı: Annişşş <3
Anne benim ufak bir işim çıktı biraz geç gelicem.Öptüm seni...
Diye mesaj attıktan sonra Savaş'a dönüp."Gidelim" dedim.
Hiç ses çıkarmadan yürüyorduk.Düşünmekten korkuyordum ne de olsa düşünceleri okuyabiliyordu. İleride bekleyen siyah ,plakasız,flim şeritli camları olan arabaya doğru ilerlemeye başladık.O önde ben arkada gidiyorduk.Arabaya bindi ve bana da binmem için işaret gönderdi. 5-10 dakika arabada devam ettikten sonra büyük,çok katlı,gökyüzü mavisi renginde bir bina ile karşılaştım.Çok güzel bir yerdi.Kocaman kapı ardına kadar açıldı.
"Buyrun Hayal hanım içeride sizi bekliyorlar."
Bana 'hanım' demişti.İsmimi bildiğine bile bu kadar şaşırmamıştım. Bunun şokunu atlattıktan sonra bana gösterdiği yöre doğru ilerledim.Karşımda çokta genç olmayan bir kadınla karşılaştım.
"Merhaba Hayal senin yeni keşfettiğin bu yeteneğini yönetmeyi bilmediğini biliyorum.Burada bir çok senin gibi yeteneklerini geliştiren kişiler var.Bunun hakkında daha geniş bir bilgi için şunu okur musun?" diyip bana bir kitapçık uzattı.Çok uzun değildi,açıp yazanları okumaya başladım.
Düşünce Okuma
"Aslında bir çok insanın yetenekleri vardır ama nasıl kullanılacağını bilen çok az kişi vardır.Pek çok insan gibi görme, işitme, tatma, koklama, dokunma gibi bilinen beş duyunun ötesindeki algılama, görme, duyma, sezme yeteneği gibi yetenekleri olan insanlarda vardır.Bazılarında çok küçük yaşlardan itibaren ortaya çıkarlar, bazılarında ise zaman içinde tek tek ya da hepsi bir arada belirmeye başlayabilirler. Yağmura hazırlıksız yakalananlar gibi el çantanızda minik bir şemsiyeniz ya da yağmurluğunuz yoksa bir anda sırılsıklam olabilir ve karşılaştığınız şeyden ilk anda hiç hoşlanmayabilirsiniz. Ama bu yetenekler yağmurun yağması ya da güneşin doğması gibi doğal olaylardır.
Bu güçlerin nasıl kullanıcağı binlerce yıl saklı tutulmuştur.Bunun nedeni de bilinmeyen durumlara pek alışık olmayan günlük dünya içindeki kişileri ürkütmemek ve bazı bilgilerin kötüye kullanılmasını engellemek olmalıdır. Kendimize inanıp,güvenirsek bu gücü yönetmeyi başarırız. Örneğin ben asla piyano çalamam derseniz hiç şüpheniz olmasın ki çalamazsınız ama neden olmasın, dünyanın en ünlü piyanisti olmasam da çalmak ve o notaların tınılarını duymak istiyorum derseniz, bir süre sonra epey hüner kazanmanız mümkündür.
Yeteneklerinizi eğitmek ve geliştirmek istiyorsanız öncelikle daha önce yapamadığınız için belli bir şeyi yapamayacağınızı söylemekten kaçınmalısınız. Eğer bir şeyi denememişsek ve o şey olmamışsa, bu o işi yapamayacağımız anlamına gelmez; sadece biraz daha çalışmaya gerek olduğu anlamına gelir. Kazanmak istediğimiz beceride ustalık kazanmış birini gözlemlemek, fevkalade bir öğrenme yoludur.Ayrıca düşüncelerimiz,duygularımız titreşimlerle yayılır.Zihin şimşek hızıyla çalışır ve karşıdaki kişiye iletir.Bu sayede konuşulabilir."
Bu banel metinleri okuduktan sonra biraz daha aydınlanmıştım.Demek ki Savaş'la da titreşimler sayesinde konuşmuştum.Kitapçığı okumayı bitirdiğimi anladığında karşımda duran kadın;
"Artık birazda olsun aklında bir şeyler oluşmuştur.Çok fazla konuşmadan konuya gireyim.Sana bir teklifim var.Burada bir çok insan,bir çok farklı özel güç var.Sen kendi gücünün kategorisinde bulunan eğitimleri alıcaksın.Buarada eğitim alırken istersen okuluna da devam edebilirsin.Ayrıca eğer istersen burda yaşarsın ama kabul etmezsen ailenlede yaşmaya devam edebilirsin.Bizden haberleri olmadığı taktirde. "
Bizden kelimesini bastıra bastıra söylemişti.Aslında çok iyi olabilirdi.Kendimi geliştirmiş olurdum ve ayrıca kafa dağatmışta. Kabul etmezsem bu yetenek benle birlikte körelicekti.Kabul etsem bir şey kaybetmezdim herhalde,diye düşünürken birden benden cevap bekleyen iki gözle karşılaştım.Kafamı onaylarcasına salladım ve "Evet." dedim. Kendime aslında şaşırmıştım.Artık sadece bir sorun vardı.
Annem buna ne diyecekti ?Kabul edicek miydi? Kolumdaki saatte baktığımda gece 00.00 olduğunu gördüm.Beni kim düşünür ya pek inanmasamda çift saatlerin kehanetine insan bir tedirginlik yaşıyor.Bu başıma gelenlerden sonra .
"O zaman artık sende bizimle birliktesin. Bura da sizin gibi olanlara 'Okuyucular' deniyor. Sana çalışma yapacağın yerleri gösteriyim."
Beni yönlendirdiği yere doğru ilerledim.Okuyucular ismi havalıydı aslında.Burada pek fazla düşünmekten korkuyordum,etrafımda bir çok özel yetenekli insanlar vardı.Birden Savaş bana "Korkma burada gerek duymadığımız sürece düşünceleri okumayız,ama istersen engelleye bilirsin,karşındakinin düşüncelerini görmesini.Hepsini öğreticeğiz."
Biraz ürkmüştüm ama belli etmemeye çalışarak kafamı salladım.Tabi ne kadar belli etmediysem.Kocaman bir odaya girdik.Bir koltuk vardı.Koltuğun üzerinde şu flimlerde olan kasklardan,kablolara bağlı olanlardan.
"Peki bu ne işe yarıyor?" Kendimi tutamayıp sordum.
"Bu beynini bir bilgisayara bağlıyor.Senin düşünceleri doğru algılayıp algılamadığına bakıyorlar."
"Eğer algılayamıyorsa ne oluyor?"
"O zaman eğitiminde değişiklikler oluyor."
"Yani beceremiyorsa,becerene kadar uğraşıyorlar."
"Evet.En kısa olanıyla böyle."
Burada bir çok farklı oda vardı.Bir başka odada karşımıza bu seferde 2 kişi çıktı.Savaş bana açıklamaya devam etti. "Burada birbirimizle iletişime geçmeyi pekiştiriyoruz."
Savaş'a dönüp " Beni buraya getirmeden önce bizde iletişime mi geçtik?" .
"Evet düşünce yoluyla iletişime geçtik.Bedensel tepki vermesek bile zihinsel olarak konuşuyorduk."
Ve buna benzer farklı şeyler öğrendikten sonra artık eve gitme zamanım gelmişti. "Seni eve bırakayım" dedi Savaş.
"Olur" dedikten sonra o önde ben arkada .Bizi getiren siyah arabaya bindik.Eve gelene kadar hiç konuşmamıştık.Eve geldiğimizde ufak bir tebessümle "İyi geceler." dedim.
"İyi geceler Hayal.Yarın akşam seni buradan alırız. " diyip.O gizemli siyah araçla gecenin karanlığında kayboldular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sende Özelsin
FantasyÖzel güç sadece kendimi oyalamamı sağlar. Asıl güç içinden geleni dışarıya vurabilmektir. Asıl güç insanın kalbinden geçeni karşısındakine sözler olmadan aktarabilmektir aslında cümle kurmak önemli değil sadece kalbinden gelenleri olduğu gibi yazman...