Merhaba arkadaşlar yb beğenmeniz dileğiyle...
İstekler üzerine bundan sonra 2-3 gün içinde yb yazmaya çalışıcam.Çok ÖZÜR DİLERİM fazlasıyla beklettim ama gidişat hakkında karar verememiştim .Birazda okul,arkadaşlar derken neyse fazla uzatmadan dikkat edicem artık.
İtemsizce gözlerimi açtım. Alarm çalmamıştı.Gözlerim acıyordu,içine binlerce iğne batıyordu sanki . Çok abartıyorsun diye söylenirken kendi kendime,kalbim bırak hak ettin diyordu.Herkes,herşey üstüme geliyordu.Neden böyle ağladığımı bu hisleri hissettiğimi bilmiyordum.Ayağa kalkacak mecalim yoktu.
O yüzden yatakta biraz düşüncelere daldım.Ben kendimi umutlandırmıştım ne bekliyordum ki zaten, ben onun istediği gibi değildim.Hiç umut yoktu. İlk başta bu bir iddaydı. Şimdi ise daha derin duygular içerisindeydim .Ben böyle biri değildim .Bir kaç günde de değişemezdim sadece ufak bir heves ,başka bir şey olamaz. Kendimi toparladım.Kazanmam gereken bir iddia var!!
Yataktan kalktım ve banyoya girdim. Yüzümü yıkadıktan sonra aynada saçlarıma baktım.O an dikkatimi kan çanağı gözlerim çekti.Neyse o geceyi,o konuyu kapattım.Artık düşünmemeye karar verdim . İçeriden çalan telefonumun sesiyle tüm bu düşüncelerden sıyrılıp içerideki telefonumu alıp açtım.
"Alo"
"Bebeğim nasılsın?" diyen Melodiden sonra,
"Hayal bugün anti depresyon günü düzenliyoruz." dedi Mavi.
"Kızlar konferans mı yaptınız?"
"Evet 3 ümüzü bağladım konuşmaya "
"Tamam onu anladım. Ne zaman gelceksiniz?" dediğimde;
"Kapıyı açarsan giricez" dedi Mavi.
Şaşkınlıkla kapıya doğru ilerledim ve açtım karşımda duran Melodi ve Mavi'ye kocaman sarıldım.
"Siz siz benim gördüğüm en iyi arkadaşlarsınız."
"Abartma istersen,şımarmamızı istemezsin" dedi Melodi,
"Sen bide aşağıdaki kahvaltıyı gör öyle karar ver ." diyince Mavi.
"Yok artık" diyip aşağıdaki kahvaltı masasına doğru koştum. "En sevdiklerim bunlar " dediğimde,
"Seni tanıyoruz artık" ikisi aynı anda söyleyince cidden planlı hareket ediyorlar diye düşünmeye başladım.
Kahvaltı bittikten sonra annem işe gitti ve bizde bugün akşama kadar romantik-komedi izledik.Patlamış mısırlar,kolalar,cipsler çok eğlenmiştim.Yeni kararıma uygun davranmış ve zırlamamıştım.
Kızları yolcu ettikten sonra odama çıktım ve yatağa uzandım .Zihnimi yenilemek için 90 saniye gözlerim kapalı derin nefes alıp verdim .Her nefes alıp verdiğimde daha çok rahatlıyordum.Kendime güvenimi toplamıştım.Bana çocukmuşum gibi davranan Demir'e çocuk olmadığımı göstericektim.
~~~~~~~~~~~~~~
Yine beni deli eden o sesle kalktım.Çalar saatle biraz savaştıktan sonra yataktan kalktım ve hemen banyoya ilerledim.Yüzümü yıkadım.Dün flim izlemekten,kanlanan gözlerimi geçirmek için birşeyler bulmaya çalıştım.Bir şeyler bulamayınca, elimden de birşey gelmediği için onu erteleyip antrenman çantamı hazırladım.Aşağıda beni bekleyen annemi gördüm .
"Günaydın" dedim.
"Günaydın Bebeğim"diye karşılık verdi.
Kahvaltıyı yaptım ve annemi öpüp çıktım.Okula geldiğimde kızları gördüm.Onlarda beni arıyorlardı. Onlara el salladım.Yanıma geldiler :
"Bir sorun mu var ?"dedim.Normalde beni beklemezlerdi.
"Yoo bebeğim geç geldik senide bekliyelim dedik."
"Tamam o zaman hadi sınıfa çıkalım " dedim.
Okulun girişine doğru ilerlerken Fırat hoca beni yanına çağırdı.Çantamı kızlara verip Fırat hocanın yanına gittim.
"Hayal bugün son 2 derse girmiyceksiniz.Biliyorum sınavlar yaklaşıyor ama bugün erken bırakıcam sizi o yüzden derslerden çaldığımız zamanı evde bugünkü ders notlarını geçirerek telafi edersiniz."
"Tamam hocam " dedikten sonra sınıfa çıktım .
Kızlara Fırat hocanın söylediklerini anlattım.Mavi bana son 2 ders işlediklerinin fotoğraflarını çekip atıcaktı.İlk dersimiz Biyolojiydi.Biyoloji hocasıyla çok iyi anlaşırdık. Benim sözlerimi dikkate alırdı. Benimle sohbet ederdi. Bu ders benim için çabuk geçti. Dikkatimi Demir'in bugün gelmemiş olması çekmişti.Kızlar da bu konu hakkında birşey bilmiyordu.
Hiçbir antrenmanı kaçırmazdı.Neyse bugün gelmemiş olması bir yandan iyiydi.Ben bu iddiayı çok fazla ciddiye almamalıydım.Sonuçta oyundan bir şey,neyse yine daldım.Kendimi toparlayıp kızlarla diğer dersimize girdik.Edebiyat dersinde çok uykum gelsede sınavlar kapıda olduğu için dinlemeye mahkumdum.
Biraz daha dayandıktan sonra son dersime girdim.Onuda sorunsuzca atlattığımda antrenman çantamı sırtlayıp, spor salonuna doğru ilerlemeye başladım.Spor salonunun kapısından Demir'in girdiğini görünce rahatladım,gelmişti. Şimdi benim Demir ile resmen sınavım vardı. Salonda Demir bir kaç kız ve Alev konuşuyorlardı. Alev bu dersi kaçıramayacağı için antremanı izlemeye gelemeyeceğini söylüyordu . Sonununda Alevsiz bir antreman yapıcaktık.
Zil çalınca salonda bizim boks takımı ve Fırat hoca kalmıştık . Fırat hoca Demir'e " Sen bugün kum torbası ile Hayal'i çalıştıracaksın " dedi. Demir ise Fırat Hoca ' nın söylediklerini başıyla onayladıktan sonra kum torbasının yanına geçti ve beni çağırdı.
Açıkçası biraz tedirgindim. Kum torbasına ben vuracaktım ama kum torbası ya geri teper bana çarpar da yere düşüp rezil olursam ? Bunları kafamda nasıl kurdum anlamadım bende ama herşey olabilir . Neyse oflaya oflaya gittim.
Demir bir vuruş tekniği gösterdi ama ben onu beceremezdim.Ben bunları düşünürken o
" Sıra sende " dedi.
Tam vuruyordum ki bileğimi tuttu ." Daha yeni gösterdim öyle değil ! "
Bende inatla " Bu şekilde vurmayı denemek istiyorum !" diye karşılık verdim.
Bunu üzerine sinirli bir sesle " Dene o zaman!! " dedi.
Kum torbasının önüne geçtim.Arkamda da Demir oflayarak beni bekliyordu. Kum torbasını Alev'e benzettim ve kolumdan güç aldığım gibi kum torbasına vurdum.Tabi bir havayla arkamdaki Demir'e dönüp sırıtırken,kum torbası gittiği gibi geri geldi ve bana bi çaktı.
Melodinin dediği gibi Aleve sataşmak cidden mallıkmış. Ben ne diyorum derken önümde duran Demire takıldım ve birlikte yere yapıştık tüm salon pür dikkat bize bakarken ben ise Demir'in nefesini boynumda hissetiğimde nefesim kesildi.
Elleri belimdeydi ben ise ellerimi onun omuzlarına koymuştum .Zihin okumayı sevmem ama şuan Demir'in ne düşündüğünü merak ediyordum.Bu seferde hiçbirşey duymuyordum.Tamamen bu gücü yönetebilseydeydim keşke o ne düşünüyor öğrenirdim.Ona bu kadar yakın olmak bile beni benden alıyorken...
Birden kendime geldim ne yapıyordum ben o sadece bir iddiaydı.Kalbimin 'Ne zaman kendine itiraf ediceksin gerçek duygularını' dediğini duyar gibiydim ama ne yaptığımı daha doğrusu ne hissediğimi sesli söylemekten,itiraf etmekten korkuyordum...
Fırat hocanın sesiyle Demir'in etkisinden çıktım ve gerçek dünyaya döndüm.
"Hayal hadi kalk"
Demir kaslı kollarıyla beni kaldırdı ve hiçbirşey olmamış gibi devam etti.Antraman bittiğinde herkes dağılmaya başladı.Eve giderken karşıdan gelen birinin aniden düşüncelerini okumaya başladım.Sanki oda benimkini okuyordu.Resmen düşünce yoluyla konuşuyorduk.
Peki ne istiyordu...
Arkadaşlar bundan sonra asıl konuya giricez...Bu arada bana bu bölümde yardım eden Göksu arkadaşıma teşekkür ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sende Özelsin
FantasíaÖzel güç sadece kendimi oyalamamı sağlar. Asıl güç içinden geleni dışarıya vurabilmektir. Asıl güç insanın kalbinden geçeni karşısındakine sözler olmadan aktarabilmektir aslında cümle kurmak önemli değil sadece kalbinden gelenleri olduğu gibi yazman...