Psikolog seansları çok iyi geçiyordu biraz biraz kendime geliyordum ve Özgürle gerçekten yakın arkadaş olmuştuk. Aile yemeği geçmişti ve yıllardır ilk defa bir aile yemeği gerçekleşmemişti. Anneannemin vefatı bütün dengeleri alt üst etmişti. Her şey değişmişti. Ve tabir yerindeyse hayatlarımız alt üst olmuştu. Hafızamı milyon kere zorluyordum bazı konularda. Ama hatırlamak artık canımı yakıyordu. 16 temmuz tarihindeyiz. Ertesi gün Rüzgarla tam ikinci yılımız dolacaktı. Şimdi herşey bana o kadar uzak geliyordu ki. Kumların üzerine oturdum ve gözlerim kapalı bir şekilde dalgaları dinledim. Geçen sene bugün Rüzgarla destan olacağını düşündüğümüz yoldayız. El ele... Rüzgar elini boynuma atıyor ve ne olursa olsun her yıldönümümüzde buraya gelelim olurmu? Diyor. İleride torunlarımız olunca bile diyorum bende. Ne ben ona gelebildim ne o bana gelebilirdi. Ama yarın o yola gidecektim. Rüzgara verdiğim sözü tutacaktım. Oraya gidecektim. Ben son iki yılın değerlendirmesini yaparken telefonum çaldı arayan Yamaçtı.
- Efendim.
- Neredesin?
- Sahildeyim Yamaç. Bir şey mi oldu?
- Akşam Selinlerle mekana gidicez sende gel.
- Yok ben gelmiyim çok yorgunum.
- Süheyla gelebilirmisin demedim gel dedim.
- Yamaç yanıma gelirmisin biraz oturalım burdan geçeriz olur mu?
- Tamam geliyorum tam olarak neredesin?
- Her zaman yemek yediğimiz bir balıkçı varya onun aşağısındayım.
Yarım saat geçmeden geldi yanıma oturdu.
Yamaç
- Nasılsın?- İyi gibiyim sen nasılsın?
- Sen nasılsan ben öyleyim Süheyla. Ne kadar iyiysen o kadar iyim.
- Bazen çok korkuyorum dedim yüzümü Yamaça çevirerek.
- Neden korkuyorsun.
- Sende birgün gidersin diye.
Ani bir refleksle elimi tuttu ve direk gözlerime baktı.
- Kıyamet kopsa ben seni bırakmam Süheyla dünya yansa seni bırakmam.
Yamaç la sık sık temas ederdik ama daha önce hiç bir temasından bu kadar etkilenmemiştim. Galiba oda benimle aynı şeyi hissetti ve panikle elini çekti.
- Yani biz bundan on sene öncede yan yanaydık beraberdik on sene hatta yirmi sene sonrada bu böyle olacak.
- Ya on sene yanında kalamasam Yamaç ya ben sözümü tutamazsam.
- Ölüm bile ayıramaz bizi. Ölüm Bile seni benden alamaz Süheyla söz veriyorum.
Dedi. Yüzüm yanıyordu. Yamaç la konuşmak neden beni bu kadar heyecanlandırmıştı anlamıyordum. E gel bari dedi. Gidelim beklemeyelim daha fazla diye ekledi. Ona temas etmek beni çok güvende hissettirmişti. Bir kaç adım önümde ki Yamaça yetiştim ve kolunun altına girdim. Oda omzumdan tuttu.
- Senin yanında kendimi çok güvende hissediyorum.
- Çünkü benim yanım senin için dünyanın en güvenli yeri Süheyla.
- Biliyorum dedim arabaya binerken. gidene kadar pek konuşmadık. Aslında müzik iyi gelmişti. Sonra Yamaçlar karaoke yapalım dedi. Biz bizeydik yabancı pek kimse yoktu. Gittiğimiz mekan sık sık geldiğimiz slow Bir yerdi. Başta Selin ve Anıl şarkı söylemek için çıktılar sahneye. Bir birilerinin gözlerine baka baka. Her şey seninle güzel dediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİREN
ChickLitHer şeyden vazgeçip sana ev olmaya çalışırken sokakta kaldım. Sende anahtarı sende olan o evin kapısında kalmayı öğreneceksin... Öğreteceğim! Bu hikaye benim sana karşı verdiğim mücadele, ve tek başıma dimdik ayakta duruşumun haklı gururunun hikayes...