DİREN

❄️Deniz Kızım (Rüzgardan)

                          

   Denize aşık olduğumda 12 yaşlarındaydım. ona yine bir aile yemeğinde aşık olmuştum. Deniz 10 yaşındaki bir çocuğa oranla çok bilgiliydi kültürlüydü, çokta güzeldi saçları beline kadardı. Deniz beni görsün diye çok çırpınırdım ben ama, Denizin çevresi o kadar kalabalıktıki beni hiç görmedi. Sırf anılarında yer edinebilmek için topu yüzüne attım ama öyle bir ayarı kaçırdımki hem hatıralarında yer edinmiştim hemde yüzünde her aynaya baktığında göreceği bir iz bırakmıştım. Yıllar yılı bu güzel kızı öylesine içten sevdimki... Denizle ortak tek paydamız vardı hep aynı okullarda okumuştuk. Tenefüsleri iple çekerdim, deniz kızımı görmek için, ama Deniz beni hala görmüyordu. Liseye kadar bu platonik durum devam etti, ama bir sabah bişey oldu... Lise son sınıfdayım. Deniz lise iki öğrencisi ama öğrenci gibi öğrenci. Bi insanın eksik olduğu tek bir şey olmazmı ya hem dersleri çok iyi hem çok güzel hemde bir sürü hobisi var. Bi sabah uyandım Deniz artık yoktu. Deniz gidince okulu falan bıraktım bende onun için gidiyordum zaten. Deniz amerikaya gitmiş, sevgilisinin yanına... Yamaçın yanına... Rana ilk bunu bana söyleyince beynimden vurulmuşa döndüm. Çocuk tıp okuyor, deniz hanım psikoloji istiyor. Bütün herkes onları konuşup kendi kendilerine düğün tarihi belirliyor. Daha şimdiden herkesin gözde çifti... Alfa çift... Dönemim en başarılı çifti... Ama denizden vazgeçmeye niyetim yoktu. Bir gün gelecek ve beni sevecekti biliyordum. Yıllarım Denizi beklemek ve bana geldiğinde yaşayacağımız şeyleri planlamakla geçti. Sonra o kutlu haberi aldım "Süheyla Deniz Karadağ yurda döndü" magazinde atılan bu başlık beni dünyanın en mutlu insanı yapmıştı
" 6 senedir Amerikada yaşayan kökser holding veliahtı Yamaç Kökser ve 4 sene önce sevgilisinin yanına taşınan Karadağ prensesi Süheyla Deniz Karadağ yurda dönüş kararı almışlardı, Süheyla Karadağ bugün türkiye ye döndü. Yamaç kökserin geliş tarihi henüz belli değilken akıllara evlilik iddiaları geldi"
Yani sevincim yarıda kaldı. Size söz veriyorum bu hikayeyi en ince ayrıntısına kadar anlatacağım. Süheyla geldiğinde aile yemeğine 5 gün vardı tam beş gün odasının penceresinin önünde oturup cama çıkmasını bekledim. Görürüm umuduyla, çünkü düşünün birini çok seviyorsunuz ve dört sene görmediniz. O beş gündede göremedim. Son umudum aile yemeğiydi...

Deniz bana ilk evet dediğinde yer ayaklarımın altından kaydı nefes bile alamadım. İpe sapa gelmeyen Rüzgar bir çift göze vurulmuş, o güzel kız dizginleri eline almıştı. Denizin evet dediği ilk gün yaşadığım heyecan hala aklıma geldiğinde yüreğimi ısıtıyor. Sabaha kadar heyecandan yatamamıştım. Yıllardır hayalini kurduğum herşey gerçek oluyordu bu güzel kız artık benim sevgilimdi. Onu dünyanın en mutlu insanı yapacağıma yemin etmiştim.

Bi rakı masasındayız ben ve dert ortağım Mustafa. Yıllardır Denizi dinleyen en yakın arkadaşım.

Mustafa
- Baya baya oldunuz yani

- Olduk oda beni sevdi

- Ee ne düşünüyorsun ne yapacaksın

- Evleneceğim o kızla birdaha hiç bırakamam

- Rüzgar Deniz ciddi düşünmüyor olabilir çünkü bak sen bana anlattın ama Deniz kimseye anlatma taraftarı değil.

- Çok sonra oda anlatır belki

O gün Mustafanın dedikleri kafamı çok kurcalamıştı ve Denizle bu sebepten kavga edip ayrılmıştık. Hatanın %100 ü benimde ona bitti dememeliydim dinlemeliydim. Aşkın yüzde 50 si sabır yüzde 50 si ise  sadakattir. Ufacık bir şeyde bitti denmez onarılır tamir edilir. Deniz olmadan geçirdiğim 13 gün bir ömre bedeldi. Hiç bir şekilde tat almıyor utancımdan Denizin aramasına bile dönmemiştim. Kendimi hep gecenin Bi vakti o yola giderken buluyordum. Orada anılarımız canlanıyordu ve çok canım yanıyordu. Taki o sabaha kadar... Onu bana getiren asla tesadüf değildi, kaderin ta kendisiydi. Yoksa sabahın o saatinde oraya niye gelsin ki. Ona ilk sarıldığımda saçlarının kokusunu soludum önce sonra onu kaburgalarımın arasında saklamayı arzuladım. Benimle daha güvende olacaktı.
Beni en sinir eden nokta insanların inanmaması. Çünkü Denize intihar etmiş gibi davranıyorlar beni asla onun yanına yakıştırmıyorlardı annem dahil... Anneme denizi ilk söyleiyişim aynen şu şekildeydi

- Anne hayatımda biri var

- Kim peki tanıdıkmı

- Tanıdık önderlerden

- Nehirmi

- Anne Nehir ne alaka Annesi önderlerden kız önder değil

Annem sülalenin bütün kızlarını saydı ama denizi söylemedi

- Anne denizle sevgiliyiz

- Hangi Deniz

- Deniz Karadağ anne

- Yalan söyleme o kız seninle sevgili olmaz

Ne dediysem annemi ikna edemedim ikna olmayınca da beraber çekilmiş fotoğrafları gösterdim

- Ee annesi anneannesi biliyormu?

- Öğrenecekler Ben denize evlenme teklifi ettim oda kabul etti

Annem başta tedirgin olsada Deniz gelini olacağı için çok mutluydu ve daha ortada birşey yokken bile hazırlıklara başlamıştı.

Denizi soracak olursanız o benim serseri hayatımın Deniz kızıydı. Bu saçma hayatımın denk geldiği en güzel şeydi. Ölürken hayatımız film şeridi gibi gözümüzün önünden geçer derler ya. Eğer öyle birşey varsa Denizin olduğu kısımlara gelince gülümseyeceğim denizi ölürken bile güzel hatırlayacağım.

Sevenler en sonunda biryerlerde buluşmazlar. Onlar en başından beri birbirinin içindedir. Bütün mesafeler yürektedir birinin kalbinde değilseniz dizinin dibide gurbettir. Yarın ne olur bilmiyoruz. Ama her zaman yanımda olmasını diliyorum. Belki herşeyi toparlarız belki yerle bir ederiz belki kıyıyı görürüz belki dibe batarız. Ama denedik aykızım. Elimizden geleni yaptık yapıyoruzda. Gece çocuklarımız uyuduğunda, huzurla uzun uzun beyaz yüzünü izleyeceğim. Sen balkonda otururken elimde şalla gelip sana sarılacağım, her gece sesimden şiirler dinleyeceksin, sen yemek yaparken beline sarılacağım, dizlerinde hüngür hüngür ağlayacağım. Bu kadar olmazın içerisinde ben bizi oldurmanın bir yolunu bulacağım Canımdan vazgeçeceğim senden vazgeçmeyeceğim Deniz