| Gece | Adrinette (Tamamlandı)

16.Bölüm

Yazar Notu: Lütfen bu bölümde bana küfretmeyin nasbbansndb

___

Tekrar gülümseyerek koluma girerken, kahkaha attık.Fakat bu kahkaha Charles'ı gördüğümüzde kesilmişti.

Başlıyoruz.

___

Marinette Dupain Cheng

Elimi kulağıma götürdüm ve gizli kulaklığımızdaki mikrofon kısmına basıp, konuşmaya başladım.

"Herkes beni duyuyor değil mi?Tamam."

Yanımdaki Adrien ve Bridgette de mikrofonlarına basıp, cevap verirken diğerlerinin sesini kulağımda duydum.

"Evet duyuyoruz, tamam." dedi Chloe

"Sağır mıyız duymayalım, Marinette?Tamam." 

Her birimiz bu büyük okulda farklı köşelere giderken, Nino'ya göz devirdim.

"Şaka mısın, Nino?Lütfen böyle bir gecede yapma bari, tamam." dedi Adrien lafı ağzımdan alarak.Yanımdaki Adrien'a katılıyorum dercesine kafa salladığımda konuşmaya başladım.

"Hatırlatırım ki; buraya eğlenmeye gelmedik.Charles veya onun tarafında olan birisi her an, her şeyi yapabilir.Dikkatli olmamız lazım, tamam."

O sırada Lydia konuştu.

"Tanrım, burada 'tamam' kelimesine sinir olan tek ben miyim?"

"Bende sinir oluyorum, ama operasyonu bozmamamız lazım.Sonda 'tamam' demezsek söyleyeceklerinin sonu olup, olmadığını anlayamayız ve kargaşa çıkar, tamam." dedi Bri.

"Katılıyorum, tamam." Lila da konuşmaya katılmıştı.

"Charles, yerinden ayrıldı.İçeceklerin olduğu tarafa gidiyor, tamam." dedi Luka, hepimiz tartışma içerisindeyken.

Bridgette bana döndü, o sırada.

"Marinette ben üst kattan bakacağım.Biz şuanda Charles'a odaklanmış durumdayız.Ama başkası da olabilir.Yukarıdan herkesi gözlemleyip, size haber vereceğim on dakika içerisinde.Tamam mı?"

"On dakika ama tamam mı?Meraklandırma beni."

Gülümseyerek kafasını salladı ve bizden ayrıldı.O sırada Bridgette'in sesini kulağımda duydum.

"Ben üst kattan aşağı bakacağım.Ne olur ne olmaz.On dakika içinde bildireceğim, tuhaflık varsa."

"Tamam apla." dedi Nino.Tekrar gözlerimi devirdim.

"Nino!" Hepimizin aynı anda isyan etmesi ile güldüm.Sesi çıkmayan yanımdaki Adrien'a döndüğümde ise dirseğini masaya koymuş, elini yanağına koymuş bir biçimde beni izlediğini gördüm.Ne kadar da şeker!

Ama bu onu 'arkadaşım' diye süründürmeyeceğim anlamına gelmez, eheh.

"Ne yapıyorsun, canım arkadaşım?"

Kaşlarını çattı fakat ne yaptığımı anlamış gibi gülümsedi.

"Seni izliyorum, güzelim."

"Hayır," dedim."En iyi arkadaşını resmen gözlerinle taciz ediyorsun."

"Kaşlarını kaldırdığında, elindeki kola bardağını dudaklarına götürmeden önce konuştu.

"Evet, çünkü 'en iyi arkadaşım'a ölesiye aşığım."

Al işte!Sonra yanan ben oluyordum.Mecazi anlamda değil, cidden yanıyorum!Kıpkırmızı olduğuma eminim.