| Gece | Adrinette (Tamamlandı)

24.Bölüm

___

"Ne oldu Quinn?İyi misin?"

"Az önce ölüyordum!Haberiniz yok mu!Tüm haberler okulumuzun yandığını gösteriyor!Gel beni al lütfen!"
___

Adrien Agreste

Felix telefonu kapattıktan sonra kapıya uçarken, aniden açılmasıyla geri çekildi.Bay ve Bayan Dupain Cheng şaşkınlıkla bakarken Felix özür dileyip hemen gitti.

"Onun neyi var?"

Bayan Cheng, giden Felix'i göstererek konuştuğunda "Marinette anlatır.Benim de gitmem lazım." dedim.Marinette'e dönüp alnını öptüm.

"Kendine iyi bak.Sakın sakarlık yaparak kendine acı çektirme!"

Ardından herkese el sallayarak çıkıyordum ki, Mari'nin anne ve babasının neden evden gittiğini hatırladım.

"Kabul etti mi?"

Bayan Cheng kafasını salladı."Evet, o an bize yardım etmek için elinden geleni yapacak.İyi ki bazı iyi Schanderexa'lar hala hayatta."

Derince bir nefes verip, kafamı salladım.Bu beni çok rahatlatmıştı.Eğer kabul etmeselerdi, planımız işlemezdi.Marinette'in de ölmesini hiç istemiyorum.Hele annemden sonra onu da kaybedersem...toparlanabileceğimi sanmıyorum.

Tekrar herkese görüşürüz dedikten sonra aşağı indim.Felix sanki geleceğimi hissetmiş gibi beni bekliyordu.

***
Saat sabahın 5'i, ve Felix, ben, Amelie teyzem, ve babamla inen özel uçağı izliyorduk.Nihayet indiğinde inen Quinn direkt teyzemle Felix'e koşmaya başladı.

"Anne!Felix!"

İkisi de ona sarılırken, aynı zamanda Quinn söyleniyordu."Size beni yurda bırakmamanız gerektiğini söylemişttiiiiimm!Evde kalabilirim demiştim ama beni dinlemediniiiiiizz!"

"Üzgünüm Quinn." Annesi ondan ayrılırken üzgün bir yüzle konuştu.

"Şimdi iyi misin?"

Quinn bana sarılırken, Felix'in sorusuna kafasını aşağı yukarı salladı."Ama psikolojim nasıl olur bilemem!"

Benden ayrıldığında babamın önünde eğildi ve tekrar annesine döndü."Hadi gidelim!Gece boyunca ayaktaydım.Uçakta da uyuyamadım!"

Herkes kafasını salladı ve arabalara doğru yöneldi.

***
Evimizde, şirketin 63. yıl dönümü için hazırlıklar vardı.Babamın tuttuğu adamlar her şeyi hazırlıyordu.Bir ara mutfağa girdiğimde iki yüzen fazla yemek gördüğüme yüzde yüz eminim. Marinette'e fotoğrafını atasım gelmişti ama zaten birazdan buraya geleceği için kendi görmesini istedim.

Kapı çalmasıyla sırıttım.İşte iyi insan lafın üzerine gelirmiş!

Kapıyı açtığımda gördüğüm şeyle şaşkınlığa büründüm.Marinette...kilo mu almıştı?

"Marinette sen..."

Söyleyeceğim ama dilim varmıyor.Dün neden bu kadar kilolu değildi?Sanki rahat 7 kilo almış gibi  görünüyordu.Bunu suratına vurmak istemediğim için gülümsedim.Hem hala güzeldi, hem de kadınlara kilo aldıklarını söylemesek daha iyi olur bence.

"...güzelleşmişsin?"

Gözlerini devirip içeri girdi."Ne demek istediğin yüzünden okunuyor, Agreste.Boşuna yalan söyleme."

"Neden böyle oldu ki?"

"Büyünün bir parçası.Nasıl bir gecede 8 kilo aldığıma ben de inanamıyorum.Ama işte imkansızı gerçekleştiriyorlar."

Kapıyı kapatacaktım ki, Mari'm beni durdurdu."Bri gelecek."

O sırada Bridgette gülümseyerek içeri girdi."Naber bücür?"

"Ne o?Sevgilinin yanına mı geldin?"

Hiç utanmadan kafasını salladı, güneş gözlüğünü indirirken."Nerede?"

O sırada karşıdan Felix ve Quinn gülüşerek merdivenlerden inmeye başladı.

"Bu Quinn olmalı." 

Marinette'in ifadesine kafamı salladım.

"Bridgette!"

Onu yeni gören Felix'in sesi malikanede yankılandı resmen.Hızla Bridgette'e koşarken, arkadaki Quinn'in yüzünün solduğunu fakat hiçbir şey olmamış gibi gülümseyip yanımıza gelmeye başlamasıyla bir şeyler olacağını hissettim.

"Ah yeni sevgililer." dedim Felix ile Bridgette'in sarılmasını izlerken.

"Ah hala arkadaş olup ta bebek bekleyenler."

"Her an bunu yüzüme vuracaksın değil mi?"

Marinette kafasını salladığında alnıma vurdum.Ne bok yemeye hala arkadaştım onunla?

"Merhaba."

Quinn'in sesini duyduğum anda direkt oraya baktım.Hayır kıskanma!Küçükken Quinn sırf bir kız saçlarıyla oynayarak Felix'le flört etmeye kalktığı için saçını sakızla doldurmuş, kızın kel olmasına yol açmıştı.Quinn iyi bir kızdı fakat abisi işin içine girince...melektan şeytana dönüyordu.

Bridgette en içten gülümsemesini sunarak elini uzattı."Ben Bridgette."

Quinn, bir eline bir de Bridgette'e bakarken Marinette de gerginliği hissetmiş olacaktı ki sahta bir kahkaha atıp elini uzattı."Ben de Marinette."

Quinn, Marinette'in elini sıkıp adını söylediğinde Felix ve Bridgette şaşkınlığa büründüler.Quinn yaylana yaylana havalı bir şekilde mutfağa ilerledi.

"Bu neydi şimdi?"

Bridgette'in şaşkınlıkla karışık kızgın ses tonu ile Felix açıklama yaptı."Genellikle kızlarla takılmamı sevmiyor.Neden bilmiyorum, sürekli ne zaman bir kızla dolaşsam illa bir şey yapıp kızın bana düşman olmasını sağlıyor."

"Neden ki?"

Felix ve bende omuz silkerken Bridgette havada olan eli nihayet indirdi.

"Bana bir şey yapmaz değil mi?"

"Seni sevme şekline bağlı.Severse, bir şey yapmaz.Ama sevmezse...sonunu bile düşünemiyorum. Ama korkma, ona sana bir şey yapmaması için uyarırım.Çünkü sen aşık olduğum ilk insansın."

Birdgette bu itiraf ile kızarırken kafasını salladı.

"Ben acıktım."

Marinette bana bakarken elinden tuttum."Mutfağa gidelim.Orada sana da, kızımıza da yetecek çok şey var."

"Yeyy!"

Marinette hızla mutfağa koşarken ve beni de arkasından sürüklerken, Bridgette ve Felix'in gülüşme seslerini duydum.

"Aman tanrım!Bu yemeklerin hepsi kalır, bilmem biliyor musunuz?"

"Hepsini sen yersin.Sıkınıtı olmaz."

Marinette ellerini bana uzattığında belinden tutup adaya oturttum.Hemen yanındaki kruvasan tabağını alıp içinden bir tanesini ağzıma koyduktan sonra kendininkine de koydu.

"Bize de verin!"

Mutfağa yeni giren Bridgette çemkirince Marinette tabağı ona uzattı.Bridgette tam Felix'in de ağzına koyacaktı ki, birden yanlarında beliren Quinn çoktan ağzına bir kruvasan koymuştu. Bridgette'in eli havada kalırken, omuz silkip elindeki kruvasanı ağzına attı.Felix kaşlarını çatarken Quinn'e dışarıyı işaret ettiğinde ikisi de dışarıya gittiler.

"Umarım benim yüzümden kavga etmezler."

Marinette omuz silkip kruvasan istediğinde Bridgette ağzına koydu.

"Bak, görüyor musun?Sen sürekli benimle uğraşıyordun.Tanrı da cezanı çekmen için Quinn'i gönderdi."