HATIRALAR -1
🫀
yemeğini bitirdikten sonra teyzeye veda edip arabasına atladığı gibi hız kesmeden yola devam etti .
Yan koltukta duran bir kaç eşya ve ajanda ona her şeyi hatırlatıcaktı . öyle olmasını istiyordu , madem melinay onca zaman aşkını sessizce haykırmıştı bunu öğrenmesinin tek yolu geçmişi kurcalamaktı .
yazlık eve vardığında kendi evine gitmek yerine melinayın evine doğru ilerledi . anahtarlar olmadığı için kapıyı çilingir çağırıp açtırmak zorundaydı .
Yaklaşık yarım saat , bir saatin sonunda kapı açılmıştı , çilingirci ona şüpheli gözlerle baksada umursamadı .
İçeri girdiğinde direk melinayın odasına çıktı
Her yer beyaz çarşafla kaplı olsa da odaya sinen ona ait koku hala kendini belli ediyordu .
Başına giren sancı doğru yolda olduğunun işaretçisiydi .
Çarşafları kaldırıp bi kenara koydu çalışma masasına ilerledi ve çekmeceleri açmaya başladı . gözüne kestirdiği bir kaç eşyayı masanın üzerine doldurdu .
Kıyafet dolabına gidip içine bakındı . pek kıyafet yoktu ancak üst üste bir kaç kutu dikkatini çekti . ayakkabı kutusuydu ama içinde ayakkabı yerine tıpkı demir kutu gibi pek çok eskiye dair eşya vardı .
Bu kutulardan her ne çıkıcaksa yapbozun parçaları olduğu kesindi .
İçindekileri melinayın yatağının üzerine yaydı .Çoğunlukla kağıt parçaları olsa da tarihler ona yol gösteriyordu .
Ajanda gibi düzenli değildi belki ancak ondan çok daha bilgilendirici oldukları kensin di .
Tarihleri takip ederek ilerlemekle zaman harcayamazdı eline ilk aldığı kağıdı hızlıca okudu .
İlk kutudan pek de fazla hafızasını canlandıran bişe olmasada diğer kutulardan illaki bi şeyler çıkıcaktır .
Güneş yavaş yavaş batarken yorgunluğu üzerine ağır gelmişti . melinayın yatağında oturur vaziyetteydi ancak uzansa daha iyi olabilirdi , belki biraz da gözlerini kapatsa çok daha iyi olurdu .
Ağırlaşan göz kapaklarını kaldımakla uğraşmadı ve kendini teslim etti
Saydam bir zemin üzerinde öylece dikiliyordu . Etraf zifiri karanlıktı ,adım attığı anda ayağına değen ıslaklık ürpermesine sebep oldu .
Etrafına bakındı ama kimse yoktu yere baktığında suyun hafifçe dalgalandığını farketti .
Daha dikkatli baktığında ise ayaklarının tam altında başka birinin daha duruyor olduğunu farketti , ayakları birbirine değmiyordu aralarında saydam bir duvar vardı ancak sesler duyulmuyordu .
Öylece yukarı bakıyordu ama o ona bakıyordu . dizlerinin üzerine çöktü ve onun dikkatini çekmeye çalıştı . onu duymuyordu , gözünden düşen damla suyu titretiyordu onun dışında kendisi suyu sadece hissediyordu ne kadar yere vursa da su sadece onun göz yaşları ile dalgalanıyordu .
Damlaralar sanki bir saatin dakikası gibi düşüyordu .
Derin bir nefes alıp yüzünü suya soktu . parmak ucu kadar bile derinliği olmayan suyun öteki tarafına geçtiğinde onu gördü .
Suratı hala yukarı bakıyordu .
Onun baktığı yere baktı ancak küçük bir delikten çıkan cılız bir ışıktan başka bir şey görünmüyordu .
Işık sonunda olan bütün gücünü de yitirince etraf karardı .
Melinay gözlerini kapattı ve derin bir iç çekip tamamı ile yüzünü ona döndü, gözlerini açtı.
"Unutma !"
Dedi kısı bir sesle
"Hatırla !"
"Bul Bizi !"
Dedi ve karanlığa gömüldü .
Derin bir soluk alarak uyandı ve uzandığı yerden karnını tutarak doğruldu .
Anlı boncuk boncuk ter olmuştu saçları ensesine yapışmış onu bunaltıyordu .
Üzerindeki yorganı güç bela çekip ayaklandı.
Çıplak ayakları zeminde sessizce ilerledi onurun sesini duyunca yavaşladı. Kısık ama duyulur bir ses tonu ile telefondakine talimatlar veriyordu .
Mutfakta yemek masasında oturuyordu , arkasından sessizce ilerledi ve ona sarılmak için hamle yaptı .
Kolları bir anda tutulunca neye uğradığını şaşırdı , Onurun ani tepkisi ve hala kollarını sıkan elleri onu hem şaşırtmış hem de korkmasına sebep olmuştu .
"Onur benim sakin ol "
Onur sanki aklına yeni gelmiş gibi kendini hızlıca toparladı ve kapıya doğru yürümeye başladı .
"Benim çıkmam lazım acil bir işim çıktı "
Melinay ağzını açıp neler olduğunu soracakken kapının kapanma sesi kelimeleri ağzına tıktı .
Akşam eve gelince illaki hesabını soracaktı ama şimdi kendisini de kızını da doyurmalıydı .
Mutfağa ilerledi ve dolabı açtı .
Dolabın her katına baktı ancak incirler yoktu .
"Aptal kafam dün bitirdin ya hepsini . halime bak aşermiyorum resmen çocuğumun rızkınıda sömürüyorum "
Söylene söylene başka meyvelerden atıştırırken aklında incirler ile elmasını yemeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Tekrar " Biz Olana Dek
RomanceGeçmişteki bazı sırlar çok geçmeden açığa çıkıcak Unutulmuş bir aşk Hatırlanması gereken olaylar Ve sonsuz aşk Melinay kocası sandığı adamın çok geçmeden gerçek yüzünü ortaya çıkarırlar bunun karşısında karnındaki çocuğun babası olduğunu idda e...