Bölüm -7 Arayış (1)

12 2 0
                                    


ARAYIŞ -1

🫀

Doktorla olan görüşmenin ardından bir kaç gün çoktan geçmişti ,endişem daha çok artarken durumu onura belli etmemeye çalışıyordum .gerçi onun hareketleri her geçen gün daha da anlamsız olmaya başlamıştı orası ayrı ,bu durumu baba olacağından dolayı heyecanına ve endişelerine yoruyordum

telefonum oturduğum koltuğun sonunda titreşmeye başlamıştı, elime aldığımda ekranda doktorun numarasını görmem gerilmeme neden oldu . evde kimse olmamasına rağmen etrafı kolaçan ederek telefonumu cevapladım

" alo doktor hanım bir sorun mu var ?"

" şey evet biraz ilginç gelebilir ama anlayacağın sekilde anlatıcam "

sessizliğin devam etmesi onu beklerken heyecandan ve endişeden ne yapacağımı şaşırmış bi vaziyette telefondaki kadını bekliyordum

" Simdi şöyle ki öncelikle bu bir ilaç değil, bundan eminiz. bu sıvı kesinlikle tıp alanında kullanılan Elektro konvülsif tedavisine kullanılan ilaçla aynı etkiye sahip .yani kullanan kişide geçici hafıza kaybına sebep olabilir ,uzun süre bu uygulamaya maruz kalan biri kesinlikle amnezi hastası olabilme ihtimali var. sıvının herhangi bir markaya ait olup olmayacağını araştırıdım ancak hiç bir sonuç yok, tamamen kişisel deneyler üzerine üretildiğini düşünüyorum "

doktor hanım konuştukça kalp atışım artıyor, başım dönüyordu .düşünmem için sessizliğini korurken kendimi toparladım ancak doğru kelimeleri seçemeyeceğimi düşündüm , kısa bir teşekkür edip telefonu kapattım

şimdi taşlar yerine oturuyordu. hafızamın, hamilelikten öncesinin tamamen karanlık olması bir şekilde bu sıvı ile bir bağlantısının olduğunu bas bas bağırıyordu. onur neden bana bunu yapmıştı, hatırlamamam gereken ne vardı da bu kadar tehlikeli bir yöntemle beni ayakta uyutuyordu, öfkem yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyordu. Peki ne yapmam gerekiyordu...

~~~~~~

Bir kaç gündür elinde sıkıca tuttuğu ve asla bırakmadığı bilekliği incelemeye dalmıştı, eve geri geldiğinde melinaydan kalan sandık ve içindekiler onun son bir kaç gündür baktığı tek şeydi .telefonları her gün çalıyor, kardeşi durumunu kontrol etmek için sürekli rahatsız ediyordu . Bu durum her ne kadar sinirini bozsa , onları daha fazla endişelendirmemek icin mecburen telefonlarını acıyordu. Tek kelimelik sohbetlerden sonra tekrar araştırmalarına devam ediyordu

Şimdiye Kadar sandık sayesinde öğrendikleri kaba taslak hatırlıyor olsada, kardesinin ona anlattıkları daha kapsamlı ve güncel bilgilerdi. lise zamanında öğretmeni olarak görev aldığı zamanlardan tut melimayın kalbini kırdıktan sonra yurt dışına okumak için gittiği kısma kadar .sonrasında onur denen cocuk var ve bu ayrı bir konu, nedense içindeki bir his o çocuktan kötü hisler alıyordu

aslında melindayın şy ana kadarki tanıdığ kim var kim yok herkesi araştırmış, bir dosya haline getirmişti. işin ilginç yanı melinay ne kadar kişi tanıyosa, onurda aynı kisileri biliyor ve tanıyordu. ablası ile olan husumetimizi bana anlattıklarında kendime şaşıp kalmıştım, hatta kendime kızmış nasıl böyle bir hataya düştüğünü anlamamıştım. babası ayrı bir mevzuydu, ailecek akıl sağlıkları konusunda şüphe edilecek insanlardı

gözlerini başının ağrısıyla acı ile kapattı, sancı bir anda gelince bası dönüyor ve aniden yine melinayı gördüğü ancak ulaşamadığı rüyalar , daha doğrusu Kabuslara dalıyordu

hemen ayaklanıp ağrı kesici ve su almak için mutfağa yöneldi, buzdolabını açtığında su şişesini aldı ve ilaç dolabında bulunan tableti alarak icinden bir tane hapı ağzına aceleyle attı, şişeyi olduğu gibi icerek biraz olsun hızlı etkisi olması için dua etti. elindeki şişeyi tekrar doldurup dolaba koyduğunda yiyecek hiçbir seyin kalmadığını gördü, sabah ilk iş markete gitmeyi aklının bir köşesine not ederek yatak odaşına geçti .az önceye nispeten ağrısı biraz daha dayanılabilir olduğunda gözleri kapandı

kendini güçlükle yataktan kaldırdı ve tuvaletteki işlerini halletti. karnını doğurabilecek malzemeler yeterli olmadığı için üzerini giydi ve markete gitmek için hazırlandı, bulunduğu bölgede market çok da yakında olmadığı için arabasınıda alarak yola koyuldu . rafların arasında gezerken telefonu çalmaya başladı, kimin aradığını tahmin ediyordu tabi ki hergün bıkmadan, yılmadan arayan kendi kanı malesef ki kardeşiydi .telefonunu cebinden çıkardıktan sonra ekrandaki isme gözlerini devirmemek iç kendini zorlandı. aramayı yanıtladı

"Buyur başımın belası günlük rapor için mi aradın ?"

karşı taraftan cevap beklerken reyonları dolaşıyordu, eline aldığı meyveler incelerken kardeşinin sesinin tonu bir kaç gündür konuştukları alaycı ton yada sakin ses tonuna benzemiyordu, bu sefer farklıydı

"Abi şimdi söyleyeceklerimi iyi dinle ve hemen eline kalem kağıt al !"

nefes almadan konuşması ve bahsedeceği şeyin ne kadar önemili olacağının habercisi olsada ,kardeşinin her zamanki "değişken" halleri diyerek kendini duyacaklarına hazırladı

" gevelemeyi bırak da söyle marketteyim kağıt kalemi bulamam şuan "

" tanmam o zaman dışarda olman çok daha iyi çünkü duyduklarından sonra acele etmen gerekicek, çünkü metinayı buldum ! "

melinayın isminin duyduğumda başıma hafiften sancılar girmeye başlamıştı ancak bu öncekilere nazaran dayanılabilir bir acı olduğundan önemsemedi. kardeşinin söylediğini tekrar tekrar düşündü ilk başta anlamamıştı sonra anladığı şeyle elindeki sepeti yavaşca yere bıraktı

"Sen ne dediğinin farkındamısın ciddi mi söylüyorsun !?"

kardeşinden çelen heyecan dolu ses içinde umudun yeşermesine sebep olmuştu

" adım kadar eminim. iki erez kontrol ettim vakit kaybetmeden sana gönderdiğim konuma gitmelisin, sadece bir sıkıntı var attığını konum melinayın bulunduğu verin 300 km uzağında bir dinlenme tesisine ait. evin konumu haritalarda yok gerçi ev mi orasını da bilmiyorum ,sadece umut ediyorum ki onu iyi koşullarda saklıyor olsunlar ... her neyse tahminimce o tesisin yakınlarında bi yerde tutuluyor olmalı. oraya gidip bir bakmalısın "

" nasıl buldun peki ?"

" aslında hiç beklemediğim birinden destek almış olabilirim ,sen melinayı kurtar .hersey bittikten sonra sana detaylıca anlatırım şimdi vakit kaybedemeyiz!"

kardeşinin konuşmasını dinlerken adımları coktan marketten çıkmış ve aracına ulaşmıştı telefonu kapatıp gelen konumu hızlıca açtı ve gazı kökledi ,sert bir U dönüşünden sonra cırlayan lastiklerini umursamadan düz yolda hızını arttırdı. gideceği konum bulundığı yere 150 km kadar uzaktaydı, navigasyon her ilerlemesinde km deki düşüşü sürekli kontrol ediyordu . hemen hemen öğlen saatleriydi güneş tepede ve unuttuğu açlığı başına vurmaya başlamıştı, o bunu umursamadı. bileğindeki bileklikten güç alıyordu ,onu bulmaya çok yaklaşmıştı .

telefonuna baktığında km düştükçe ayağını sanki daha fazla hızlı gidebilirmiş gibi gazı zorluyordu, hız sınırlarını takan yoktu ancak yol boş olsada önüne çıkan arabalara alakalı küfürler etmeden duramıyordu

yaklaştığını gördüğün de hızını normale çevirdi, etrafına baktığında biraz da olsa tanıdık göründüğünü farketti. konumun bulunduğu nokta yolun karşı tarafında kalıyordu, ilerideki dönemeçten arabayı cevirdikten sonra dinlenme tesisi bir kaç zaman önce duraksadığı ve yemek yediği bir yerdi, gözleri etrafı taradığında yaşlı teyzenin yine incir standının arkasında müşteri beklediğini gördü. ister istemez gözleri yandı, yaşadığı farkındalıkla ne kadar aptal olduğunu anladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

"Tekrar " Biz Olana Dek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin