1. Bölüm ♧ Eskiler

235 61 198
                                    

Selam herkese:)

Yeni kitabımızın ilk bölümü sizlerle.. keyifli okumalar ;)

1.Bölüm: Eskiler

Eskiden masallar hep ' bir varmış, bir yokmuş' diye başlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eskiden masallar hep ' bir varmış, bir yokmuş' diye başlardı. Aslında tam da eski değil, hala öyle anlatılıyor sanırım değil mi?  Sadece artık pek alışık değilim. Aslında çok yanlış bir kelime değil mi sizce de? 

Bir varmış , bir yokmuş...

Çok açık, bazen var , bazen yok. Çok eskilerden aslında bize geleceği söylüyorlarmış. Benim hayatım da hep masallara inanmak ile geçti. Çocukluğum aslında , hayat demek doğru değil. Şuan masal denen varlık ,sadece kağıt parçasından ibaret benim için. Küçükken bizi prenslere , prenseslere inandırdılar.  Ama büyüdüğünde insan, o gerçek tokat gibi çarpıyor surata.

Ben kendi içimde okuduğum satırlarla savaşırken eteğimin çekiştirilmesi ile kendime geldim.

" Öğretmenim hadi devam et, lütfen . Niye durdun?" 

Küçük gözler bana devam etmem için ısrarla bakarken , kendimi toplayıp gülümsedim.

" Çok mu merak ediyorsunuz devamında ne olduğunu?"

Sınıf hep bir ağızdan 'evet!' diye bağırınca elimdeki kitabıma geri dönüp okumaya devam ettim.

Ben kim miyim? Ben Asel Kılıç. Sıradan hiç bir özelliği olmayan anaokul öğretmeniydim. 

Kitabın sonuna geldiğimde çocuklar hep bir ağızdan konuşmaya başlamıştı. Çocuklara her zaman aşık biri olmuşumdur. Onların hayal dünyası o kadar genişti ki, bir balığı yürütür, bir kediyi uçuracak güçleri vardı. İnsan hep çocuk olmak istiyordu. Büyümeye başladığı zaman insan, hayal dünyası da yavaş yavaş siliniyordu. Bende ne yapayım onların hayal dünyasına sadece misafir oluyordum. Bu bile içime o kadar huzur veriyordu ki , tarifi mümkün değildi.

Kapının açıldığını gördüğüm zaman kapıdan Duygu belirdi. 

" Duygu gel kurtar beni, soru yağmuruna tutuldum." gülerek söylerken Duyguda bana aynı karşılığı vermişti.

" Yağmur yağmıyor ki Öğretmenim."  Arasın söylediğini duyunca gülümsemem kahkahaya dönüşmüştü. Duyguda duymuş olacak ki o da benle birlikte gülmeye başlamıştı.  Aras neye güldüğümüzü anlamadığı için soran gözlerle bize bakıyordu. Gülmemiz dururken Duygu Arasa doğru döndü.

" Öyle bir yağmur değil canım. " Aras anlamış gibi kafasını sallayıp oyununa geri dönmüştü.

" Ne oldu , niye geldin?"  Duygu bana doğru dönüp saati gösterdi. ah! yine unutmuştum demi bu zaman işini!

"Geç kalıyor çocuklar servise ,acele etsen iyi olacak. Bu kıyaklarımı unutma ha ! " 

" Sende olmasan çocuklar benim ile yatıya kalacak gerçekten"  gülmeye başladım. 

Milyonda BirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin