Asel ailesinin ona yaşattıkları travmalar yüzünden ölü bir bedenden farksız ruhsuz bir hayat yaşar vaziyetteyken, hiç ummadığı bir anda geçmişinden gelen , unutmaya çalışıp ama hep başarısız olan o kişiyi , Girayı karşısında görmesi ile hayatı tama...
Herkese selam:) Uzun bir aradan sonra ben geldim...
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmamayı hatırlattığıma göre sizi bölüme alayım ;)
Multimedia bölümle alakalı... Okuduğunuz zaman anlamış olursunuz ;)
Keyifli okumalar...
10.Bölüm : Konuşulmayan Sözler
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***2015 Haziran Ayı***
Aynadaki görüntüme baktığım zaman kendime hayran olmaktan alamıyordum. Bu ben miydim? Gerçekten bu ben miydim? Ellerim saçlarımda , elbisemde gezerken hala inanamıyordum. Kahveden bal rengine dönen , hala rengini çözemediğim saçlarımı yukardan dağınık bir şekilde topuz iken yüzümün yanlarından saçlarımda sallanıyordu. Topuz sevmeyen ben bu görüntüye bayılmıştım. O kadar doğal duruyordu ki!
Aslında aklımda topuz yapmak yoktu ama elbisemin halini düşününce Duyguya göre kesinlikle bu olmalıydı. Ellerim bu sefer elbisemde gezinmeye başladı. Askılı , etek uçları kabarık olan mini bir siyah elbisede tercih kılmıştım. Aslında yine ben değil Duygu karar vermişti. Bana göre bu elbise çok açıktı. Mini olması ve askılı olup önü çok açık olması yetmiyormuş gibi arkamda açıktı. Sırtımda askıları çapraz bir şekilde birbirine bağlanmış şekilde duruyordu. Sırf bunun için saçlarımı düz yapmak istemiştim ama topuz yapmıştık.
Ne kadar söylensem de bu görüntüme bayılmıştım. Makyajımı kıyafetime uygun bir şekilde yapmaktansa daha hafif tonlarda makyaj yapmıştım. Acaba bir mezuniyet için çok fazla mı süsleniyordum? Boy aynanın önünden bir iki adım gerileyip baştan aşağı görüntümü izlemeye başladım. Kesinlikle fazlaydı , sanki düğüne gidiyordum. Ama aklıma gelecek olanları düşündüğüm zaman aslında aralarında çok sade olan ben olacaktım. Emindim bundan. En başından Duygu , kesinlikle onu şu an düşünemiyordum. Gülümsemem yüzüme yayılırken yatağımdan çantamı aldım .
İçimdeki heyecan dalgası tüm hücrelerime yayılırken yerimde duramıyordum. İlk defa partiye katılıyordum. Sanırım da bu son olacaktı. Çok değişik ruh haline girmeye başlamıştım çünkü bu gün okulla bağlantımın sonlandığı gündü. Ve onun ile tamamen ayrıldığımız gündü. Acı gerçeği tekrar hatırladığım zaman aynadaki görüntümdeki Aselin dudakları düşmüştü. Bir gün hem eğlence için olup hem de acı barındırması ne kadar adildi?
" Asel! Duygu geldi kızım!"
Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan annemin sesi oldu. Kapıya doğru " Geliyorum!" diye seslendikten sonra ayna ile bakışmamı sonlandırıp salona doğru ilerledim. Salona geldiğim zaman Duyguyu annemin yanında oturur gördüğüm zaman görüntüsünü incelemeye başladım. Kesinlikle çok şık duruyordu. Yerlere kadar uzanan mor askılı elbise giymişti. Saçları ise doğallığı belli olsun diye hafif gevşek yapılmış yandan örgülüydü. Kesinlikle sarı saçlarına bu model çok yakışmıştı.