2. Bölüm: Umut kırıntısı
"Umut her zaman vardır, sadece gizlendiği yerden çıkarmak bizim elimizde"
Yan tarafımdaki odadan gelen sesler giderek artıyordu. Giderek şiddetli bir hal almaya başlamıştı. Ben ise odamda onların seslerini duymamak için kulaklarıma yastık bastırmak la uğraşıyordum. Ne zamana biterdi peki bu kavgalar. Ne zaman son bulurdu ve ben ne zaman sağlıklı bir aileye sahip olurdum. Gecenin karanlığında penceremden sızan ay ışığı odamı aydınlatıyordu. Keşke bir ışıkta beni aydınlatabilseydi. Bu karanlıktan beni çıkarıp alsaydı.Daha fazla dinlememek için kulaklıklarımı alıp kulağıma taktım. En iyi çözümü her zaman şarkılarda bulmuştum. Yine aynısını yapacaktım. Telefonumdan bir şarkı açıp yorganın altına girdim.
Benden habersiz gözyaşlarım yanaklarıma inerken kalbim sanki bir kayanın altında kalmış gibi ağrıyordu. Öyle bir ağrıydı ki insan kalp krizi geçiriyorum sanabilirdi. Dayanmak da istemiyordum aslında. Az sonra olacakları düşünürken içimden bir el tutup beni götürsün istiyordum. Burdan kurtulmak birdaha gelmemek istiyordum. Mümkünse dünya denen varlığı hiç tatmak istemiyordum.
Sesler giderek çoğalırken kollarım yorganı daha sıkı tutmaya başladı. Her zaman olduğu gibi beni suçlu tutacaklardı bunu biliyordum. Her kavganın sonunda aile , neden çocuğunu sorumlu tutardı ki? Neden kendi sorunlarını onlara hissettirmeden çözemiyorlardı. Neden her zaman suçlu onlar değilde biz oluyorduk. Artık gözyaşlarım daha sık bir şekilde akmaya başlamıştı. Yorganın altında kendimi kaybetmeye çalışırken , odamın kapısı açılmıştı. Sesler giderek çoğalırken bu sefer ne dediklerini anlayamaz hale gelmiştim. Yorganım üstümden açılmaya çalışılırken daha sıkı tutmuş, bir yandan da ağlıyordum.
" Asel uyan!"
Uzaklardan bir ses beni bulduğu zaman yerimden sıçramıştım. Oturduğum koltukta biraz doğrulup etrafa baktım. Karşımda endişeli Duyguyu gördüğüm zaman , gördüğüm şeyin kabus olduğunu anlamıştım. Ama ağlamam gerçekti. Bir insan kabusundan korkarken bir yandan da ağlayabiliyormuş bunu fark ettim. Ve insanın bunu fark edecek noktaya gelmesi o kadar acı bir durumdu ki.
" Asel canım iyi misin?! Yine aynı kabus mu ?"
Duyguya kafamı sallamakla yetindim . Etrafıma su bulmak için bakınırken Duygu anlayıp bana suyu vermişti. Su dan bir yudum içtiğim zaman ona döndüm.
"Ne oldu bana ? burası tam neresi?"
"Burası canım geldiğimiz kafenin personeller için olan odası. Ve sende bayıldığın için buraya getirdik."
Doğru ya ben kabusları genelde bayıldığım zaman görüyordum. Ama neden bayılmıştım ki? En son anahtar arıyordum son- bir dakika gerçek olamazdı değil mi?
" Duygu ne oldu biliyor musun? . Onu gördüm sandım, karşımda canlı canlı şarkı söylüyordu. Bana ne oldu böyle neden onun hayalini gördüm ki birden bire?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Milyonda Bir
Roman d'amourAsel ailesinin ona yaşattıkları travmalar yüzünden ölü bir bedenden farksız ruhsuz bir hayat yaşar vaziyetteyken, hiç ummadığı bir anda geçmişinden gelen , unutmaya çalışıp ama hep başarısız olan o kişiyi , Girayı karşısında görmesi ile hayatı tama...