SARSINTI

13.bölüm YOLCULUK

Dalganın anlatımıyla

Masadan yemeğimi yiyip kalktım ne de olsa toplamama gerek yoktu ne kadar sinirli olsam da sakin adımlarla odama gittim kapıyı çarpmamaya çalışarak kapattım ve koşarak yüzümü yastığa bastırarak çığlığımı serbest bıraktım biraz olsun rahatlamıştım ama hala inanamıyorum Almila tekrar kanmaz kanamaz bu yalanlara duşa girip üstüme siyah pantolon ve gri tişört, ayağıma da siyah spor ayakkabılarımı geçirip hızla eşyalarımı topladım sonra Almilanın eşyalarını topladım bu yerden gitmeliydik kapı açıldı gözlerim korkuyla kapıya kaydı Almilayla göz göze gelince rahatlayarak eşyaları toplamaya devam ettim

-Ne yapıyorsun sen dedi Almila şaşırarak

-Eşyaları topluyorum dedim rahat bir tavırla

-Onu anladım da neden

-Çünkü daha fazla bu saçmalığa katlanamam

-E tatil?

-Ne tatili dedim anlamayarak

-Tatile gitmeyecek miyiz

-Gideceğiz ama onlarla değil kendimiz

-Ne niye dedi kaşlarını çatarak

-Almila bak yavaş yavaş geliyorlar bana soru sorup durma duşa gir sonra gidiyoruz

-Niye böyle davranıyorsun

-Asıl sen niye böyle davranıyorsun çocuk iki hikaye uydurdu diye inanıp onlarla uzaklara mı gidelim cesetlerimizi bile bulamamaları için mi hiddetle devam ettim gerizekalı mısın Almila saçmalığı kes duşa gir hemen üstünü giyin kaçıyoruz Almila tam ağzını açıcakken onu susturdum

-İtiraz yok ben daha fazla duramam burda çok bile durdum yeter

Almila hiçbir şey demeden duşa girdi sonra füme renk bir tişört onun üstüne de siyah salopet giydi ayağına da siyah yarım botları giydi o benden de çok eşya almış anlaşılan sonra yüzümüzü renklendirdik ben saçımı taramakla yetinirken Almila uzun koyu sarı saçlarına hafif dalgalar attı aşağı indik

-Nereye dedi Poyraz sırtımızdaki eşyalara bakarak

-İnan bu seni hiç alakadar etmez dedim Almilaya söz bırakmayarak Poyrazın sinirlendiği bariz belliydi ama sesini çıkarmadan Rüzgara baktı

-Nereye peki dedi sonra Rüzgarın tepkisini ölçerek konuşuyordu

-Az önce bunun cevabını verdim dedim rahat bir şekilde bu sefer Rüzgar nereye diye sordu daha fazla şansımı zorlamadan

Antalya diyebildim ikisi de kafasını sallamakla yetindi sonra Poyraz hiç beklemediğim bir anda saçlarımı karıştırdı

-İyi yolculuklar kendine iyi bak sahte premses dedi ilk notu verdiği an geldi aklıma gülmeden edemedim kollarını açtı ve bana baktı hiçbir tepki vermeden Poyraza baktım sadece sarılmayacağımı anladı ve o sarıldı yine karşılık vermedim ve geri çekildim Rüzgar bana baktı bakışlarımla sarılmayacağımı belli ettim sonra bakışları Almilaya kaydı Almila bana baktı bir şey diyemedim sonra içinde kalacaktı yüksek ihtimalle derin bir nefes alıp başımı eğdim bu evet anlamındaydı Almila gülümsedi ve Rüzgara sarıldı Poyraz Almilaya baktı sonra onlar da sarıldı

-Bitti mi artık dedim sıkılmış bir tavırla Almila başını salladı dışarı çıktık Poyraz kolumu tuttu yüzüne baktım

-En azından havaalanına kadar bırakalım bu arada rezervasyonunuz var mı

-Hallettim onları ben ama havaalanına bıraksanız hiç fena olmaz aslında Poyraz başını salladı bunu sadece Almila için yapmıştım yine de temkinli olucaktım çantamdaki biber gazını hızlıca alabileceğim yere koymuştum ne olur ne olmaz diye arka koltuklara Almila ve ben oturacak ve aksi bir durumda yolcu koltuğundakine sıkacaktım sürücü yerindeki zaten bize bakamayacağı için direk atlardık planım da hazırdı ama tedbir iyidir araba gelince hemen arka koltuklara yerleştik Poyraz arabayı kullanıyordu Rüzgar da yolcu koltuğundaydı son derece stersli bir yolculuk sonunda havaalanına vardık neredeyse koşarak arabadan uzaklaştım Almilayı çekerek, uçağın kalkmasına on beş dakika vardı arkamı döndüm Rüzgar ve Poyraz arabanın bagajından iki valiz çıkardılar düşündüğüm şey olamazdı değil mi rahat bir şekilde valizleriyle yanımıza geldiler

-Sizin de mi uçağınız on beş dakika sonra dedi Poyraz alayla ve dur tahmin edeyim otelin adı da Deniz Otel

Şaşırmamıştım onların bilgisayarıyla yapmıştım mecburen telefonum yanımda değildi sonuçta

AH! TELEFON

Poyraza baktım elimi uzattım

-Telefonum sende hiçbir şey demeden yüzüme baktı sonra eli cebine gitti ve telefonumu uzattı büyük bir özlemle telefonumu açtım her şey aynıydı rahatlayarak telefonumu çantama attım artık kulaklıklar boş boş durmayacaktı Almilaya baktım o da Rüzgara bakıyordu

-Telefonumun sende olması lazım dedi sırıtarak niye sırıtıyordu bu salak salak derin bir nefes aldım sabır Allahım sabır!!!!

-Ben bu anı yaşadım sanki dedi Rüzgar da sırıtarak sonra eli cebine gitti ve Almilaya telefonunu geri verdi Almila da telefonunu çantasına attı ve uçağı beklemeye başladık

--10 dakika sonra --

Hızlıca uçağa koştuk yerimi bularak koltuğuma kuruldum Almila da sağıma oturdu kulaklığımı çıkardım telefonumu uçak moduna almadan önce anneme özür dileyen uzun bir açıklama yazdım ve telefonumu uçak moduna aldım müzik dinlemeye başladım o sırada soluma oturana baktım Almilanın sağında da mavi gözlerle karşılaştım bu beni hiç şaşırtmamıştı ama bunlardan nasıl kurtulacaktık biz sinirle önüme döndüm bol bol sabır gerekecekti bana
.
.
.
.
Yanımdakini takmamaya çalışarak müziğimi açtım

_Dolu kadehi ters tut_
_Yapma ne olursun_ şarkısı kulaklarımda yankılarınken arkamı yaslanıp gözlerimi kapattım o sırada kulaklığımın çıktığını hissettim gözlerimi açtım gri gözlerle karşılaştım şarkıya odaklandım bir buçuk saat kadar beraber şarkı dinledik sonra Antalyanın sıcak havası bizi karşıladı

Ananas gibi, ahududu gibi. Ama daha çok avokado gibi tabi
Bunu ben bilirim, bir de benim gibileri. İnan ki, inan ki
Denedin bizi ruhumun ikizi. Sandım aynı parmaklarımızın izi
Seni gördüğümde vurdu bir kalp krizi, inan ki, inan ki
Yaramaz kedi, yok ki tabi dili. Nasıl söyler ki sana olanı biteni?
Yokluğunda kaldım ben bir kemik, bir deri. İnan ki, inan ki
Zor, çok zor
Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun
Bana ihtiyacın olursa, sarıl ona elbet unutursun
Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun
Bana ihtiyacın olursa, sarıl ona elbet unutursun
Dediler "Seni sordu yine biri, kalbi masmavi denizler gibi"
Bunu duyduğumda ben öldüm bir nevi, inan ki, inan ki
Sıcacık teni, kıvrımlı beli. Nasıl unuturum ki boynundaki o beni?
Bunlar yine başımı döndürmemeli. Ah zor ki, inan ki
Dönemem geri. Olmalıyım deli, girmişse kalbine bambaşka biri
Hatırımda gittiğin gün dün gibi. İnan ki, inan ki
Zor, çok zor
Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun
Bana ihtiyacın olursa, sarıl ona elbet unutursun
Yapma n'olursun, bırak o yerimi doldursun
Bana ihtiyacın olursa, sarıl ona elbet unutursun
.
.
.
.
Daha fazla şarkı paylaşacağım
İyi okumlar.... 💙