Afranın anlatımıyla
Söylenerek saçlarımı kurutmaya başladım
Ne anlardım ben motor yarışından yine de uyum sağlamak amacıyla gardırobuma göz gezdirdim siyah deri bir pantolon gözüme çarptı üstüme de siyah dar askılı göbeği açık bir büstiyer giydim saçlarımı düzleştirip siyah koyu bir makyaj yaptım ruju bile siyah sürmüştüm siyah deri ceketimi de üstüme giyip biraz para ve telefonumu cebime koydum çantayla uğraşmayı sevmezdim son olarak da siyah yarım botlarımı giydim Eceme mesaj yazdım merak etmemesi için
Artık hazırdım kapıyı açmak için girişe yönelirken kapı kendiliğinden açıldı
Ve içeri Rüzgar girdi siyah bir gömlek giyip ilk üç düğmeyi açık bırakmıştı siyah bir kot, siyah botlar ve siyah deri ceketiyle nefes kesiciydi
Ne!
Kendime tokat atmamak için zor tuttum
Bu beni hiç alakadar etmezdi
O da beni süzdü ve kaşlarını kaldırdı
-Ne dedim tedirgin bir şekilde
Çok mu abartılı olmuş diye sordum çünkü garip bir şekilde bakıyordu.
Masanın üzerinden peçete alıp iki adımda yanıma geldi ve dudağımdaki ruju silmeye başladı
-Ne yapıyorsun dedim ama dudaklarımın üstündeki peçete yüzünden anlamsız homurtular çıktı sonunda ruju sildi ama geri çekilmedi gözlerini gözlerimden ayırmıyordu
Bu bakışma fazla uzun sürmemiş miydi
-Hadi gidelim dedim rahatsız bir şekilde gözlerimi kaçırırken kafasını salladı ve evden çıktık kapının önünde siyah büyük bir motorsiklet duruyordu
Bu motoru internetten görmüştüm abim deli gibi istiyordu ama fiyatını görünce iki hafta kendine gelememişti duraksadığımı fark eden Rüzgar dönüp yüzüme baktı hemen yanına gittim ve bana siyah bir kask uzattı
Bugün fazla siyah değil miydik
Uzattığı kaskı alıp taktım motorsiklete önce Rüzgar bindi bende arkasına bindim
-Arkandan sarıl bana
-Ne saçmalama böyle bir şey yapmayacağım
Rüzgar cevap olarak motorsiklete gaz verdi ve az kalsın düşüyordum son anda Rüzgara sarıldım
Ah Salak Kafam!
Ve yolculuk başladı yirmi dakika süren motorsiklet heyecanının sonunda geniş bir araziye geldik sandığımdan daha kalabalıktı motordan inip kaskımı çıkarıp Rüzgara uzattım
-Kaskı geri tak
-Ne neden ki
-Burda pek tekin tipler yok dedi rahat bir şekilde
-O zaman beni niye buraya getirdin dedim dişlerimin arasından
-Benim yanımdan ayrılmadığın sürece bir şey olmaz
Sinirden hiçbir şey diyemedim onun o güzel saçlarını yolmamam lazımdı
-Oo kimler gelmiş
Sese doğru döndüğümde otuzlarının sonunda bir adam bize doğru geliyordu Rüzgara baktım o kaskını çıkarmıştı ve gelen adama doğru bakıyordu adam yanımıza geldiğinde selamlaştılar bir iki dakika havadan sudan konuştular ben ise yalnızca izledim adamın bakışları bana döndüğünde ne yapacağımı bilemeyerek dudaklarıma yapay bir gülümseme yerleştirdim şuan samimi gülümseyemeyecek kadar gerginim zaten kasktan pek gördüğünü sanmıyordum adamın bakışları tekrardan Rüzgarı buldu
-Düşündüğüm şey mi dedi heyecanla
Rüzgar güldü
-Hayır abi o biraz zor
-Onu biliyoruz ama ne bileyim Rüzgar Yazıcı ilk defa motor yarışına kızla gelince dedi adam alayla gülerek
Rüzgar buraya daha önce kızla gelmemiş miydi?
Adam biraz daha durduktan sonra yanımızdan gitti rahatlayarak kendimi serbest bıraktım vücudum bile gerilmişti
-Ne zaman başlayacak bu şey dedim bıkkınlıkla
-Ne o çok hevesliyiz
-Ne hevesinden bahsediyorsun sen ben bir an önce eve dönmek için demiştim
Doğru söylüyordum o rahatsız etmemiş olsaydı şuan uyuyor olucaktım
Bir şey demeden başını çevirdi
Bende üstelemedim zaten üstelesem de bir şey değişmeyecekti keşke bu kadar hazırlanmasaydım dedim içimden belki de dışarıdan hevesli gibi duruyordum Rüzgarın sesiyle kendi düşüncelerimden sıyrıldım
Yarış başlıyordu
Gergin bir şekilde motora bindim Rüzgar'a koala gibi sarıldım benim bu hareketime gülümsedi
-Hiç komik değil şu yarış bitsin göstericem ben sana gülmek neymiş dedim söylenerek Rüzgar öpücük atıp önüne döndü gözlerimi devirip önümüzde duran yarışı başlatıcak kıza baktım kız neredeyse sütyen sayılacak bir bluz ve bir karış bile olmayan bir şort giymişti çakma sarışın saçlarını savurup tek tek herkese gülümsedi bana gelince bakışları sertleşti bu daha da gerileme sebep oldu Rüzgara bakıp
-Bu kız niye bana böyle bakıyor diye sordum o da bana döndü
Yüzlerimiz fazla yakın değil miydi
-Kendinden daha güzel kız gördü ya sinirlenmiştir dedi ve önüne döndü ben ise kalakaldım
Rüzgar beni güzel mi buluyordu?
Buna fazla takılmamaya çalışarak kıza baktım hala düşmanıymışım gibi bakıyordu alayla sırıttım kız daha da sinirlenmişti ama bakışlarını kaçırarak üçden geriye saydı
-Üç!!
-İki!!
-Veee birrrr!!
Bayrağı salladı ve yarış başladı Rüzgar motoru ustalıkla kullanıyor ve aşırı derecede hızlı gidiyordu saniyeler geçtikçe daha da rahatlamaya başladım arkamızda on iki kadar motorlu vardı önümüzde ise iki tane vardı Rüzgar biraz daha bastı ve bir kişiyi daha solladık iki kişi yarışı bırakmıştı bir kişi de kaza yapmıştı kalbim deli gibi çarpıyordu heycandan ölebilirdim sonunda birinci ile yan yana geldik lacivert kaskı olan adam bize baktı o an çok tanıdık geldi adama daha dikkatli baktım
Kahverengi gözler!?
Bu oydu.
Bakışları bana kaydı ve pis pis sırıttı Rüzgara baktım yola odaklanmıştı hoş zaten adamı görse bile tanımazdı çünkü yüzünü görmemişti
Şiddetli bir şekilde sarsıldık bunu yapan oydu alayla gülümseyip bir kere daha motoruyla bizi ittirdi dengenimizi kaybettik ve sağa doğru savrulduk motor neredeyse son hızda olduğu için yerdeyken bile sürükleniyorduk Rüzgar bir anda beni üzerine çıkardı tam neden böyle bir şey yaptığını sorucaktım ki hala sürüklendiğimizi fark ettim ve Rüzgarın omzu asfalta sürtündüğü için deri ceketi parçalanmaya başladı
Bilerek yapıyordu benim canım acımasın diye son anda uzanıp frene asıldım sonunda yavaşlayıp durduk hemen üzerinden indim ve kaskını çıkardım
-İyi misin dedim telaşla kafasını salladı ama iyi falan değildi kolunu tutuyordu destek olup yavaşça kaldırdım
-Özür dilerim diye fısıldadım tek yapabildiğim buydu ne diyebilirim ki bana bir şey olmasın diye yapmıştı
Bakışlarını kaçırdı
-Özür dileme benim hatamdı seni buraya getirmemeliydim
-Kolun iyi mi
-Fena sayılmaz
Zar zor yutkunup koluna baktım ceket koruduğu için o kadar da kötü değildi
O an aklıma gelen fikirle motora doğru koştum motorda hasar yoktu birkaç çizik dışında motoru yerden kaldırıp bindim arkayı işaret ettim
-Kazanmamız gereken bir yarış var
Alayla güldü
-Sen sürebilecek misin ki
-Denerim kaybetmekten iyidir dedim omuz silkerek hemen arkama oturdu ve kollarını belime sardı ellerini karnımın üzerinde birleştirip başını omzuma koydu kaskını takmamıştı ona dönüp kaskı işaret ettim
-Onu takmalısın ikiletmeden kaskı başına geçirdi ve gaza asıldım son hız gitmeye başladık
Bu his çok güzeldi rüzgarın yüzüme esmesi beni rahatlatıyordu çok geçmeden diğer yarışmacıları geçtik ve ona yetiştik bu sefer bizi yoldan çıkaramayacaktı gazı kökleyip son hızla sürmeye başladım
Bu yarışı biz alıcaktık
Bize doğru gelen motoru fark edip öne atıldım ve az kalsın kaza yapan biz değil o olucaktı
Bu hareket onu yavaşlatmıştı
Bitiş çizgisi görüş alanımıza girdiğinde sevinç çığlığı atmamak için kendimi zor tuttum ve bitişe ilk varan biz olduk
Kazanmış mıydık???
Sanırım öyleydi
Kaskımı çıkarıp arkamdaki Rüzgara döndüm kaskını çıkarmıştı
Gülümsüyordu
Bende gülümsedim kolları beni daha sıkı sardı o an nerden geldiğini bilmediğim bir cesaretle yanağına doğru yükselip dudaklarımı bastırdım
Rüzgar kaskatı kesildi hemen geri çekildim
-Ee ben öyle heyecanla şey e öyle yani
Ne yapıyordum ben
Rüzgar bakışlarını bana çevirdi ve tekrar gülümsedi bana doğru yaklaşmaya başladı dudaklarını yanağımda hissedince içim bir tuhaf oldu uzun bir öpücükten sonra geri çekildi ama bakışlarını gözlerimden çekmedi motordan indik ve Rüzgar beklemediğim bir hareket yaparak kollarını bana sardı ve başını başımın üstüne koydu kollarımı boynuna sardım o sırada bize doğru yaklaşan ayak seslerini duyup geri çekildim bakışlarımı gelen kişiye çevirdim
Bu yarış başlamadan önce yanımıza gelen adamdı gülümseyerek bağırdı
-Kazanan Rüzgar Yazıcı ve duraksadı bana baktı adımı soruyordu tam ağzımı açıp adımı söyleyecekken arkamda bu sıralar fazlasıyla duyduğum bir ses
-Afra Akay dedi
Bu oydu
Adam neşeyle devam etti
-Afra Akay dedi
Sonra bir iki kişi yanımıza gelip tebrik etti ve herkes yavaş yavaş dağılmaya başladı tam gidecekken aramızdaki sesle duraksadık
-Tebrikler
İkimiz de sese doğru döndük Rüzgar sert bir tavırla
-Eyvallah dedi sahadaki sürtüşmeden dolayı böyle yapıyordu haksız sayılmazdı daha ciddi bir kaza yapabilirdik
Benim sinirlenme sebebim bambaşkaydı
Kolumdaki yara ve Ecemin belindeki yara olabilirdi
Hiçbir şey demeden Rüzgara döndüm
Motora doğru yönelmişti bende motora yöneldim
-Eee ayıp oluyor ama kutlama yapmadan mı gideceksiniz Rüzgar arkasını döndü kaşlarını çattı
-Ne demek istiyordun birader dedi daha önce duymadığım sert bir ses tonuyla kahverengi gözlerin sahibi gülümsedi
-Şimdi anlarsınız
Ve o sırada etrafımızda adamlar toplanmaya başladı en az yirmi kişilerdi işte şimdi boku yemiştik
Kolumu saran soğuk ellerle irkildim adını bile bilmediğim düşmanımız beni kendine çekti ve adamlarına baktı
-Getirin dedi emreden bir ses tonuyla
-Ne yapıyorsun lan sen diye bağırdı Rüzgar
-Yerinde olsam akıllı dururdum dedi beni işaret ederek Rüzgarın bakışları güven vericiydi zorla gülümsemeye çalıştım ama daha dudağım kıvrılmadan kendimi havada buldum
-İşte başlıyoruz dedi ve beni bıraktı kendimi sert zemine hazırlamışken buzların arasında buldum
Ruh hastası küvet getirmiş içini de soğuk su ve buzla doldurmuştu
Şimdiden titremeye başladım kesinlikle hasta olacaktım
-Aaa şunu çıkaralım dedi ve üstüme uzanıp deri ceketimi aldı kollarım da çıplak kalmıştı
-Pislik diye tısladım gülümsedi
-Evet şimdi sizle bir oyun oynayacağız oyuna başlıyalım
Şimdi kısaca anlatayım size kafama göre sorular sorucağım ve her memnun olmadığım cevap karşısında senin üstüne kaynar su dökücem hem şok etkisi olur vücudunda diye düşünüyorum nasıl oyun ama?
Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum bu nasıl bir işkenceydi böyle nedendi tüm bunlar Rüzgara baktım ifadesiz bir şekilde karşıya bakıyordu bu daha da huzursuz hissetmeme neden oldu
-Evett aynı anda cevap vereceksiniz ama bunu da unutmadan söyliyim
İlk soru birbirinize güveniyor musunuz
Soru karşısında duraksadım ve Rüzgara baktım o da bana bakıyordu
Ona güveniyor muydum?
İtiraf etmesi zordu ama ona güveniyordum
-Evet
-Hayır
İçimde bir şeyler kırılmıştı bana güvenmiyor muydu
Neden güvensin ki ben kimim sonuçta?
Ben neden evet demiştim ki asıl benim ona güvenmemem gerekiyordu
Dişlerim birbirine çarpıyordu feci şekilde titriyordum
Pislik herif yüzünü buruşturup elindeki kaynar su dolu kovayla bana yaklaştı
-O sana güvenmiyormuş yazık oldu dedi ve elindeki suyu üstüme boşalttı kaynar suyun yakıcı etkisi bedenime çarpınca gözlerimi kapattım dişlerimi sıktım ağlamamak için direniyordum
Bu adama ne yapmış olabilirdim aklım almıyordu
-En sevdiğiniz renk ne dedi
Bu bizimle cidden alay ediyordu yine de ağzımı zar zor açıp cevap verdim
-Mavi
-Mavi
O da mı maviyi seviyordu?
Bu şuan düşüneceğim son şeydi
Titremem zıvanadan çıkmıştı
Yaklaşık on beş dakika kadar devam etti
-Tamam artık sıkıldım çıkar kızı dedi Rüzgara bakarak
Rüzgar hızlıca yanıma geldi ve bir kolunu belimden diğer kolunu da bacaklarıma dolayıp beni küvetten çıkardı
-Çok titriyorsun
-Ciddi misin ya dedim alayla ama sesim alaydan çok uzak aksine fısıltı gibi çıkmıştı
-Özür dilerim
-Özür dileme benden dedim sesim titriyordu
Senin yüzünden bu haldeyim ben senin saçma sapan fikirlerin yüzünden bir gün..
Sözlerimin devamını getiremedim çünkü elini ağzıma kapattı
İzin vermedi ölmek dememe o an pişman hissettim annesi ölen yaralı bir çocuktu belki o...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARSINTI
Teen FictionGüven kolay kazanılan bir şey değildi ama kaybetmek çok kolaydı peki bu karşısındaki aşık olduğun adamsa her yalanına rağmen güvenebilecek miydim işte bunu bilmiyordum.. . . Dudağımdaki kanın, gözlerimdeki yaşların tek sebebi sensin kalbimdeki yaray...