SARSINTI

9.bölüm KARANLIĞIN HAPSİ

Dalganın anlatımıyla

Filme aşırı derecede odaklanmıştım sonra yanımda bir hareketlilik oldu baktığımda Rüzgar Almilayı kucaklamıştı bir şey oldu sanarak aniden ayaklandım sonra Rüzgar bana baktı ve fısıldayarak konuştu

-Uyuyakaldı yukarı götürüyorum sakin ol

Hiçbir şey diyemedim Rüzgarın Almilaya zarar vermiyeceği bariz belliydi kafamı sallayarak oturdum filme bakmaya devam ettim ama film sıkmaya başlamıştı

-Tadı kaçtı ya dedim Poyraza bakarak

-Bencede sıktı dedi ve kumandayı alarak televizyonu kapattı başını çevirip bana baktı

-Uykun var mı

-Hayır dedim dudağımı büzerek kendimi oldukça enerjik hissediyordum

-Benimde dedi sıkıntıyla hiçbir şey demedim

-Döner yemeğe gidelim mi dedi

-Aç mısın dedim biraz şaşırarak akşam gayette yemiş gibiydin

-Öyle zaten ama kim dönere hayır der ki gülümsedim

-Haklısın

-Ee hadi kalk o zaman dedi

-Dur üstümü değiştirip geleyim dedim

tam yukarı koşacakken kolumu tuttu

-İyi böyle eşofman işte daha ne olsun hem döner beklemez dedi sahte bir ciddiyetle bende sahte bir ciddiyete bürünerek onun gibi cevap verdim

-Haklısın kırmızı çizgi dönerdir

-Hayır dönmez

Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım

-Espiri mi şimdi çok güldüm şakamatik şey seni dedim alayla

yüzünü buruşturdu

-Haklısın berbattı sanırım açlık başıma vurdu gözlerimi devirerek önüme döndüm

-Abartma istersen daha yeni yedik sayılır sonra bir şey demeden evden çıktık Poyraz arabaya yöneldi bende arkasından ön koltuklara yerleştik ve on dakika sonra dönerciye vardık sade biraz küçük ama temiz bir mekana gelmiştik hemen içeri girip iki döner iki ayran söyledik siparişimiz anında geldi hemen yemeye koyulduk ikimiz de dönerleri bitirdik tek kelimeyle harikaydı Poyraz bana baktı

-Bide bana laf ediyordun daha yeni yedik diye bak önüne koysalar beni de yiceksin dedi alayla

-Döner için daima yer vardır dedim onun gibi yaparak sahte ciddiyetle

Güldü güldüm sonra hasabı ödeyip kalktık eve vardığımızda kapıyı açar açmaz Yiğitin koyu kahveleri benim kahvelimle kesişti hiçbir tepki vermeden Poyraza baktım o da bana bakıyordu beni hafifçe arkasına itti ve kulağıma fısıldadı

-Hızlıca yukarı koş Almilayı ve kendini odaya kilitle koşarken de Rüzgara bağır dedi başımı sallayıp aniden koşmaya başladım ama yukarı çıktığımda kanlar içindeki beden buna engel oldu..
.
.
.
.

Almilanın anlatımıyla

Yumuşak bir yere değince istemsizce gözlerimi araladım Rüzgar fısıldadı

-Uyu yatağına getirdim sadece dedi gözlerimi geri kapattım sonra yanımda bir ağırlık oldu tekrardan gözlerini araladım Rüzgarla göz göze geldim

-Burda mı yatacaksın dedim şaşırarak uykum dağılmıştı biraz gülümsedi sonra telefonunu çıkardı ve galeriye girip bir kızın fotoğrafını gösterdi kızın açık kahve dalgalı gür saçları biçimli bir burnu ve masmavi gözleri vardı o an anladın Rüzgarın kopyasıydı

-Cidden dedim durgunlaşarak çok güzelmiş

-Öyle dedi sonra durdu öyleydi dedi bakışlarını kaçırarak sonra tekrardan baktı bana

-Annem ve babam nasıl tanışmış biliyor musun dedi masum bir gülümsemeyle merakla karışık heyecanla gözlerinin içine baktım dudaklarını ıslatıp anlatmaya başladı

-Belki sana klasik gelir ama benim için çok özel dedi babam aşka pek inanmayan bir adammış ona göre bu duyguları gereksiz bağlarmış sonra bir gün Lunaparkın önünden geçerken annemi görmüş inandığı her şeyi unutmuş o an annem lunapark görevlisiymiş bir çalışan yani ama daha çok eğleniyormuş çocuklarla oynayıp duruyormuş sadece, babam belki yarım saat öylece seyretmiş annemi bu böyle aylar sürmüş en sonunda tanışmaya karar vermiş cesaretini toplayıp gitmiş annemin yanına ama annem de onu fark etmiş zaten aylarca onu izlemiş sonuçta tanışmışlar annem önce çok soğuk davranmış babama ama pes etmemiş babam sonra kaynaşmışlar bir şekilde tam iki sene birbirleriyle gizli gizli görüşmüşler aşık olmuşlar ikiside annemin babası çok severmiş annemi sakınırmış hep onu, baba yüreği sonuçta ama bakmış annem çok seviyor babam da vazgeçmiyor sonunda evlenmelerine izin vermiş

Gözleri beni buldu anlaşılan hikaye bitmişti ve yorum yapmamı bekliyordu

-Bu dedim fısıldayarak çok masum gülümsedim gülümsedi

-Öyle dedi sonra kollarını açtı yavaşça ikilemde kalmıştım bir anda fazla samimi olmuştuk ama bana iyi geliyordu sonunda karşı gelemeyerek kollarına girdim kolları hemen bedenimi sardı eli her zamanki yerine gitti belime koydu nazikçe uykuya daha fazla karşı gelemedim bu sefer tam karanlığa kendimi bırakıyordum ki bi gürültü koptu gözlerimi hızlıca açtım Rüzgara baktım o da bana bakıyordu hızla dışarı çıktık kapıyı kapatıp aşağı inmek için arkamı döndüm ve Burağın karşımda Rüzgara silah doğrulttuğunu gördüm

Korkmuştum.

Yıllar önce güzel bir kıza kıyan bu eller bugün Rüzgara da kıyabilirdi anlık bir korkuyla silaha doğru atıldım Burak bu hamleyi Rüzgardan bekliyor olucak ki parmağı tetiğe bastı

Silah büyük bir gürültüyle patladı

Sol yanımda bir sıcaklık hissettim bir acı saplandı Burak şok olmuş gözlerle bana bakıyordu korkuyla geriye çekildi Rüzgar yanıma eğildi beni düşmeden yakaladı bakışlarım ona kaydı

-Ne yaptın sen böyle dedi şaşkınlıkla karışık sinirle

-Bilmiyorum aniden oldu diye itiraf ettim sadece gözlerime baktı acıyla inlememek için dişlerimi sıkmaya başladım aceleci adımlar duyuldu merdiven basamaklarında baktım ve Dalganın şok olmuş kahveleriyle karşı karşıya geldim sadece gülümseyebildim daha fazla kendimi tutamadım ve acıyla inledim karanlık beni fısıltıyla çağırıyordu direnmeye çalışarak Rüzgar ve Dalgaya baktım dayanmamı söylüyorlardı ama karanlığın fıslıtıları çığlığa dönüştü ve beni içine hapsetti