10.bölüm SARILAN RUHLAR

33 28 0
                                    

Dalganın anlatımıyla

Delirmişçesine Almila diye bağırıyordum sonra duraksadım Rüzgara baktım bomboş bir şekilde ona bakıyordu arkama baktım Burak elinde silahla donmuştu o an anladım Almila onun yüzünden bu haldeydi sinirle ayağı fırladım ve elindeki silahı kaptım

-Bununla mı vurdun kardeşimi

Hem ağlıyor hem bağırıyordum

-He cevap ver lan bana dedim

Bal rengine çalan sarı gözlerini bana çevirdi o an sarıdan nefret ettim başını salladı sadece, hiç düşünmeden silahı ona çevirdim tam tetiği çekicekken belime sarılan ellerle durdum başımı hafifçe çevirdim ve gri gözlerle karşı karşıya geldim

-Yapma diye fısıldadı bir pislik için değmez katil olmana

Haklıydı ama hıncımı almam lazımdı

-Ama diğer fiziksel şiddetler olabilir dimi kanıt da yok sonuçta dedim ruhsuz bir gülümsemeyle belimi saran kollar gevşedi

-Hay hay dedi koşarak Burağa daldım ardı ardına yumruklamaya başladım hem bağırıyor hem de ağlayarak vurmaya çalışıyordum tekme atmaya başladım o da yetmedi kenardaki sehpadan vazoyu aldım sertti ve kırılmayacak gibi duruyordu kırılsa da o an pek bir önemi yoktu vazoyu sertçe kafasına geçirdim önce sersemledi ikinci defa vurduğumda başı kanamaya başladı zevkle gülümsedim

-Görüşmemek üzere ve yumruğumu suratına geçirdim bayılmıştı arkamı dönüp Rüzgarlara yardım edip Almilayı arabaya taşıdık Rüzgar Almilayı kucağına alarak arkaya oturdu bende tam ön koltuğa oturacakken biri kolumdan çekip sertçe ittirdi Yiğit şaşıp kalmıştım

-Bu ne cüret diye kükredim anında kalkarken

-Senin Burağa yaptıklarının yanında az bile sonra duraksadı ve gözleri doldu

-Seni seviyorum diye fısıldadı

- Ben böyle bir adam değilim aniden oldu kardeşim o benim ama sen dedi gözlerimin içine bakarak benim her şeyimsin sonra yaklaştı bana dudakları benim dudaklarımı öpmek için eğilince

-Ben sana ne demiştim dedim kaşlarını çattı

-Ne demiştin

-İlk öpücük kutsaldır

-Evet dedi gülümseyerek haklısın dedi sonra tekrar eğildi yüzüme doğru bıkkınlıkla gözlerimi devirip

-Senin gibi ite bunu vereceğimi mi sandın diyerek bacak arasında tekmemi geçirdim

-Ben kanar mıyım lan bidaha hem dedim ben sana sadece değer vermiştim sevmiştim ama kesinlikle aşk değildin sen benim için dedim hiddetle bu söylediklerimde dürüsttüm hiçbir zaman gerçekten aşık olmamıştım

Hayretle bana baktı

-Hiç mi dedi

-Birazcık değerin vardı şimdi hiçbir bokun yok bende defol git pislik diye tısladım ve arabaya geri döndüm bu kadar oyalanmak sadece Almilaya zarar verirdi ben biner binmez Poyraz gaza bastı sonra gri gözleri bana kaydı

-Haddini iyi bildirdin dedi yarım bir gülümsemeyle

-Öyle dedim ama benim gülecek halim yoktu

-Daha hızlı bas şu gaza dedim Rüzgar da bana katıldığını belirtti Poyraz gaza daha çok bastı iki dakika sonra hastaneye vardık hemen ameliyathaneye aldılar Almilayı bizde polise ne cevap veririz onu düşünmeye başladık

-Atış denemeleri yapıyorduk kazara oldu desek diye bir fikir sundum

-Fazla klasik ama başka bir şey gelmedi aklıma dedi Poyraz

-Benimde, o zaman kazara diyoruz dedi Rüzgar onaylamak ister gibi

Poyraz ve bende kafa salladık tahminimiz gibi polisler geldi Rüzgar sakince olayı anlattı bizde onu onayladık polis aksini iddia edemeyeceği için gitti derin bir nefes aldım ameliyathanenin önündeki koltuğa yıkıldım Rüzgar ve Poyraz karşıma oturdu ümitle ameliyathanenin kapısına bakıp içimden bildiğim bütün duaları etmeye başladım ara ara benden bağımsız izinsizce akan gözyaşlarımı umursamıyordum bile yaklaşık iki üç saat sonra ameliyathanenin kapısı aralandı heycanla ayağa kalkıp doktoru durdurdum

-Doktor bey kardeşim nasıl lütfen iyi deyin

Yalvarırcasına adama bakıyordum Rüzgar ve Poyraz da yanıma gelip doktoru dinlemeye başladılar

-Almila Hanımın durumu iyi kurşunu çıkarttık hayatı tehlikeyi atlattı birazdan odaya alacağız geçmiş olsun

Duyduğum şeyle donakaldım o iyidi bitmişti sevinçle çığlık atmamak için dudağımı ısırdım ve hiç düşünmeden Poyraza sarıldım Poyraz önce duraksasada kollarıyla beni sardı ne yaptığımı idrak edip geri çekildim Rüzgar derin bir nefes alıp ohlayarak kendini koltuğa bıraktı

-Ben Almilanın yanına gidiyorum o zaman uyandığında yanında olmak istiyorum

Rüzgar ve Poyraz da beni takip ettiler Almilanın aldırıldığı odaya girip hemen yanındaki koltuğa oturdum girdi hiçbir şey demeden baktılar öylece, içim kararmıştı o iyiydi endişe edilecek bir şey yoktu derin bir nefes aldım ayağı kalktım böyle oturursam sadece kafayı yerdim

-Ben kahve alacağım ister misiniz dedim kapıya yönelirken Rüzgar başını hayır anlamında iki yana salladı Poyraza baktım

-Bende geleyim kafam dağılır dedi ikimiz sessizce kantine gittik

Rüzgarın anlatımıyla

Poyraz ve Dalga odadan çıkınca yavaş adımlarla Almilanın yanına oturdum hiçbir şey demeden izledim onu koyu sarı saçları yıpranmıştı üstü kan içindeydi içimde bir şeyler sızladı

-Hadi aç artık gözlerini sana daha anlatacağım çok şey var dedim çaresizce, hiçbir şey olmadı ellerim temkinli bir şekilde saçlarını buldu uzun saçlarından bir tutam alıp parmağıma doladım bu hareketi çok sevdiğini bilecek kadar iyi tanıyordum onu eğilip alnımı alnına yasladım huzurlu hissetirmişti yıllar boyunca onu izlemiştim ve garip bir şekilde alışmıştım ona seneler sonra canlanan fotoğraf gibiydi o benim için gülümsedim bu benzetme hoşuma gitmişti yaklaşık on dakika öylece durdum

Almila hafif hareketlenmeye başladı ama geri çekilmeden yüzünü incelemeye devam ettim neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyordum ama içimden geleni yapan bir insandım dudaklarımda hafif bir tebessüm belirdi gözleri yavaşça aralandı mavileri mavilerimi keserken hafifçe geriye çekildim göz temasını kesmeden ama gülümsemem yüzümde donmuştu o önce şaşırsada gülümsedi bendeki donuk gülümseme yerini tebessüme bıraktı anında dişlerimi göstererek sırıttım

-Ne gülüyorsun dedi küçük bir kahkahayla biraz halsizdi bende kahkaha attım

-Bilmiyorum

Cidden bilmiyordum neden gülüyorum ben

Yaklaşık iki dakika sonra kapı açıldı Dalga ve Rüzgar içeri girdi Dalga Almilayı uyanık ve gülümseyen bir yüzle görünce neredeyse zıplaya zıplaya geldi yanımıza

-Uyandın mı dedi heyecanla

-Yoo dedi Almila gülümsemesi
silinmeden uyuyorum daha

Dalga gözlerini devirdi

-Haha çok komik

Almila şakayla egolu bir şekilde güldü

-Biliyorum canım

Akşama kadar kahkahalarla arkadaş gibi muhabbet ettik bir anda nasıl bu şekilde olmuştu bilmiyorum ama iyi ki olmuştu sabah saatlerinde de Almila hastahaneden taburcu oldu ve arabaya binip eve döndük

SARSINTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin