Ecemin anlatımıyla
Uçaktan inip otele yerleştik herkes ayrı odalarda kalıyordu kendi odama girip eşyalarımı yerleştirdim en kısa zamanda kuru temizlemeye gitmeliydim kıyafetler çok az kalmıştı paramı kontrol ettim o daha vardı en kötü anneme yollattırırdım o sırada telefonum çaldı Annem arıyordu hemen açıp kulağıma koydum
-Efenim anne
-Kızım naptınız siz kaç gündür ya
-Bir şey olduğu yok anne tatile odaklıyız full telefonları kapattık rahatlamaya geldik dert edip durmayın
-E insan bir haber verir
-Anne sanki izin vericektiniz neyse olan oldu artık oteldeyim ben şimdi birazdan alışverişe çıkacağız görüşürüz
-Görüşürüz kızım dikkat edin arkadan Emine teyzemin sesi geldi İkisi de korusun birbirini diye bağırıyordu gülerek emredersiniz efendim diyip telefonu kapattım odadan çıkıp Afranın kapısını tıklattım kapı hemen açıldı Afra neşeli bir şekilde karşıladı beni
-Alışverişe çıkalım eşyalarımızı kuru temizlemeye falan verirz dedim kafasını salladı bekle geliyorum diyip odasına girdi ben elimde çantayla beklemeye başladım sonra benim odamın yanındaki kapı açıldı ve Poyraz çıktı gözlerimi devirerek önüme döndüm
-O komşum naber dik dik baktım cevap vermeden önüme baktım o anda Afra çıktı ikimiz de üstümüzü değiştirmemiştik
-Hadi gidelim dedi Afra kafamı salladım ve merdivenlere yöneldik Poyraz seslendi
-Nereye gidiyorsunuz
-Sana ne
-Ecem başınıza bir şey gelmesin diye dedim herhalde
-Emin ol ben kendimi senin korumandan daha iyi korurum o yüzden hiç gerek yok hatta uzak dur benden diye tısladım öylece bakakaldı arkamı dönüp hızla merdivenlerden indim
.
.
2 saat sonra
Kuru temizlemeye gidip eşyalarımızı temizletip geri aldıktan sonra biraz dolaştık ve otele geri döndük zaten yemek saati gelmişti odalara dağıldık duş alıp bugün aldığım beyaz vücuduma yapışan mini bir elbise giydim ayağıma da beyaz bantlı ayakkabılarımı geçirdim saçlarımı kurutup taradım ve fön çektim saçlarım düzdü ama daha düzgün durması için yapmıştım siyah rimel ve maskara da yapıp dudaklarıma kırmızı mat bir ruj sürdüm aynaya geçip kendime baktım bi eksiklik vardı
Takıı düz halka altın rengindeki yüzüğümü parmağıma geçirdim hafif sallanan küpelerimi de taktım şimdi olmuştu işte siyah kol çantamı alıp içine bi iki makyaj eşyası, bir miktar para ve telefonumu koydum çantayı zincirinden tutup koluma taktım ve odadan çıktım Afranın kapısını tıklattım kapı açıldı ama Afra bana bakmadan hazırlanmaya devam etti gülerek içeri girdim Afra siyah üzerine yapışan askılı mini bir elbise giymişti sağ bacağında küçük bir yırtmacı vardı ayağına da siyah çorap çizme giymişti koyu sarı uzun saçlarına kalın dalgalar atmıştı ama daha makyaj yapmamıştı gözlerimi devirmeden edemedim
-Çok yavaşsın
-Biliyorum offff yardım et bana diye yakındı sırıtarak yanına gittim
-Otur şu pufa hemen oturdu ve gözlerini kapattı siyah uzun ve kalın bir rimel çektim maskarayı alıp kirpiklerini gürleştirdim siyah farı alıp hafifçe sürdüm bordo mat ruju alıp sürdüm
-Tamam aç hadi gözünü dedim heyecanla o da aynı heyecanla açtı gözlerini kendine baktı
-Yaa çok güzel olmuş eline sağlık
-Saçmalama Afra dur takı da takalım altın rengindeki ince zinciri olan ucunda ağaç olan bir kolye bulup taktım yakışmıştı yine aynı renk sade bir kaç yüzük bulup onları da parmaklarına taktım çok güzel olmuştu memnuniyetle geri çekildim Afra da kendine baktı
-Uu mükemmel Ecem hanım eserinizle gurur duyun dedi gülerek bende güldüm
-Tamam hadi artık gidelim kafasını salladı ve siyah kol çantası aldı zinciri altın renginde ve ince bir zinciri elbisesi ve takılarına uymuştu Afra birden durdu çantasına makyaj eşyası ve telefonunu tepti bi miktar para aldı sonra bana döndü ve beni komple süzdü
-Hmmm dedi sahte bir ciddiyetle sonra neşeyle 10 puan diye bağırdı güldüm
-Deli şey yürü artık dedim gülüşerek odadan çıktık kapıda Poyraz ve Rüzgar bekliyordu ikisini de hızlıca süzdüm Poyraz beyaz bir gömlek giymiş ve bir iki düğmesini açık bırakmıştı altına siyah bir pantolon giymişti saçlarını hafif dağınık bırakmıştı Rüzgar da siyah bir gömlek ve siyah bir pantolon giymişti saçlarını hafif kaldırmıştı hiçbir tepki vermeden onlara baktım ikisi de bizi süzüyordu Afra rahatsız olarak kıpırdadı ve bana baktı göz kırptım rahatsız olucak bir durum yoktu gülümsedi ve ifadesiz bir şekilde Poyraz ve Rüzgara baktı
-Bitti mi süzmeniz dedi dayanamayarak Rüzgar bakışlarını kaçırdı Poyrazsa dik dik bana bakıyordu Afrayı kolundan çekip ikisinin arasından geçtik Poyraza omuz atarak geçmiştim sonra kolumu tutup beni kendine çekti yüz yüze geldik garip bir ifadeyle bakıyordu yüzüme ifadesiz halimi korumaya çalışarak gözlerine dik dik baktım
-Nereye diye fısıldadı yutkunma ihtiyacı hissettim ama kendimi tuttum
-Yemek yiyeceğiz işte
-Biz de gelelim mi
-Gerek var mı dedim sertçe
-Var diye fısıldadı niye fısıldıyordu bu çocuk fazla yakın durduğumuzu fark edip geri çekildim Afra ve Rüzgar kaçamak bakışlarla bir bize bir birbirlerine bakıyordu
-İyi ama biz ne zaman dersek gideceksiniz
-Tamam dedi bakışlarını kaçırarak
-Tamam diyip arkamı döndüm sakin adımlarla merdivenlerden inmeye başladım Afra hemen koluma girdi
-Bu da neydi böyle dedi kısık sesle
-Ne bileyim ben dedim omuz silkerek otelden çıkıp şık bir restorana girdik sakin bir köşe bulup oturduk sessizce yemek yedik masada çıt çıkmıyordu yemeği bitirdik ve hesabı ödeyip restorandan çıktık sonra boş boş yürümeye başladık bir havuzun önünde durduk banklara oturduk sessizlik fazla rahatsız edici olmaya başlamıştı bacağımı sallamaya başladım niye stres yapmıştım hiçbir fikrim yoktu en sonunda Poyraz
-Dans mı etsek dedi
-Olur dedim hiç düşünmeden Afra kocaman olmuş gözlerle bana bakıyordu omuz silktim bir dansın benim için pek değeri yoktu ayrıca çok sıkılmıştım Poyraz telefonundan bir şarkı açtı
-Pera-
-Biri vardı- şarkısı sessizliği bozdu Poyraz elini uzattı eğilmemişti bile hatta yüzüme bakmıyordu elini tuttum o sırada gri gözleri beni buldu ellerini belime koydu bende kollarımı ensesinde birleştirdim hafifçe geriye baktım Afra hiçbir tepki vermeden bize bakıyordu Rüzgar ise Afraya bakıyordu ve rahatsız halinden anladığım kadarıyla Afra bunun farkındaydı bu halleri komik gelmişti o anda aklıma bir hinlik geldi hafifçe havuza yaklaştım ama Poyraz ne yaptığımı anladı ve benden önce davranıp beni havuza itti son anda elini tutup bende onu çektim suya girmeden önce belimde keskin bir acı hissettim ve havuza daldım Poyrazda aynı şekilde dengemi sağlayıp elimi belime koydum bir sıcaklık hissettim suya baktım benim durduğum yer kızıla boyanmıştı korkulu gözlerim Poyrazı buldu o da aynı şekilde bana bakıyordu Rüzgar ve Afra ayağı kalkmış bana bakıyordu korkmuş gözlerle Afra küfrederek hızla ağaçlık alana daldı Rüzgar da Afranın arkasından koştu başım dönmeye başlamıştı Poyrazı tuttum
-Başım dönüyor belimde acıyor dedim titreyen sesimle gözlerime baktı
-Sakın sakin ol tamam mı şimdi seni yukarı çekicem dayan güzelim tamam mı dayan kaşlarımı çattım
-Güzelim mi
-Buna mı takıldın şuanda havuzdan çıkıp beni kendine çekti sırtım Poyraza yaslı bir şekilde durduk biraz gitgide gözüm kararıyordu
-Şimdi bıçağı çekicem biraz acıyacak dedi elini temkinli bir şekilde belime koydu gümüş bıçağı çekti acıyla bağırdım
-Geçti dedi nefes nefese
-Poyraz dedim yanağımdan bir damla düşerken
-Efendim güzelim dedi saçlarımı yüzümden çekerken
-Üşüyorum ben
-Sakın sakın kendini karanlığa bırakma lütfen Ecem karanlıkla mücadele etmeye başladım o sırada Poyraz da beni kucağına alıp yürümeye başladı aynı şeyleri tekrarlayıp duruyordu
-Sakın kendini karanlığa bırakma sakın
Daha fazla mücadele edemedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARSINTI
Teen FictionGüven kolay kazanılan bir şey değildi ama kaybetmek çok kolaydı peki bu karşısındaki aşık olduğun adamsa her yalanına rağmen güvenebilecek miydim işte bunu bilmiyordum.. . . Dudağımdaki kanın, gözlerimdeki yaşların tek sebebi sensin kalbimdeki yaray...