8.bölüm SEBEP

50 30 0
                                        

Almilanın anlatımıyla

Filmden aşırı derecede sıkılmıştım ve sıcak havanın etkisiyle bunalmaya başlamıştım Dalgaya baktım filmi belki de on defa izlemiş olmasına rağmen ilk kez izliyormuş gibi izliyordu bu haline gülmeden edemedim Poyraz da Dalgaya katılmıştı Rüzgara baktım o telefonuyla oynuyordu anlaşılan sevmemişti filmi ne oynadığına bakmak için kafamı uzattım silahlı bir oyundu tekrardan Rüzgara baktığımda göz göze geldik

- Verandaya çıkabilir miyim çok bunaldım dedim kafasını olumlu anlamında salladı

-Olur ama bende geliyorum dedi hiçbir tepki vermeden Verandaya gittik akşam serinliği vardı rüzgar tatlı tatlı esiyordu arkamdaki kapının kapanmasıyla başımı geriye doğru çevirdim Rüzgar elinde vanilyalı iki dondurmayla yanıma geldi birini bana uzattı

-Vanilya sevdiğimi nerden biliyorsun dedim dondurmayı alırken

-Sadece bunu değil çok daha fazlasını biliyorum dedi sanki normal bir şeymiş gibi

-Ne mesela dedim dondurmayı yalarken iyi gelmişti

-Mesela üniversite ikinci sınıfın ve moda tasarımcısı olmak istiyorsun yüksek ihtimalle olursun başka maviyi çok seviyorsun her şey kesin olsun istersin alışverişe bayılırsın annen baban ve abinle aran oldukça iyi Dalganın ailesiyle de sık sık görüşüyorsunuz hatta neredeyse her gün ve Dalga senin çocukluktan beri arkadaşım sevdiklerin hayattaki yaşama sebebin gibi bir şey bir kere abin motor kazası yaptığında görmüştüm seni ağlamaktan canın çıkmıştı elinde olsa canını bile ortaya koyacak gibiydin

Gözlerim şaşkınlıkla aralandı

-Beni ne zamandan beri izliyorsun

-Lise ikiye başladığın seneden beri yaklaşık dört senedir illa tarih istersen yirmi iki ocak dedi şaşırarak ona baktım bu Burakla çıkmaya başladığımız tarihti arabada Burak arayıncaki yüz ifadesi aklıma gelince duraksadım

-İntikamın dedim bana baktı Burakla alakası var değil mi dedim şüpheyle ona bakarken kafasını salladı

-Evet

-Şimdi anladım Burakla bir kavganız oldu ve siz saçma bir şekilde bize zarar vererek onların canını yakmaya çalışıyorsunuz çünkü Burak ve Yiğit bize aşık ve tahminen sizin yüzünüzden bizden ayrıldılar dedim öfkeyle

-Hepsi doğru dedi istifini bozmadan

-Nasıl dayanıyorsunuz peki dedim kaşlarını çatarak bana baktı

-Neye nasıl dayanıyoruz

-Vicdan azabına, saçma sapan bir ergen kavgası için bize yaşattıklarınıza dedim bizim masum olduğumuzu bile bile nası..

Ağzıma kapattığı eliyle susmak zorunda kaldım öfkeli gözlerimi gözlerine çevirdim yıkılmaz ifadesi gitmişti öfkeli bir şekilde bana bakıyordu bir süre öyle baktı bakakaldım sadece şaşırmıştım elini ağzımdan çekti ve yere çöker gibi oturdu sırtını duvara yasladı başını geriye atıp bana baktı hareket edememiştim eliyle yanını işaret etti yanına oturdum hiçbir şey konuşmadan birbirimize baktık sadece sonra anlatmaya başladı

-Dedem dedi duraksadı bizim bir şirketimiz var Poyrazlarla ortak büyük bir şirket dedem orayı Poyrazın dedesiyle beraber yönetiyor sıkı bir dostlukları var

Kaşları çattı

-Vardı.. dedi düzelterek Burak dedi sonra öfkeyle yüzünü buruşturdu ve Yiğit onların da babalarının şirketi var biliyorsundur dedi başımı aşağı yukarı salladım dudaklarını ıslatıp devam etti bizimkilerin bi düşmanlığı vardı varmış yani sebebini bilmiyorum tam araya şirket meselesi de girince bir gün bizimkilere baskın yapmışlar yutkundu

-O gün dedi gözlerini kaçırarak kız kardeşim gitmişti dedemi almaya sürpriz yapacakmış baskın olunca beklemiyor tabii kaçamamış vurulup orda can vermiş

Şokla yüzüne baktım elimle ağzımı kapatıp hıçkırıklarımı bastırmak için çabaladım bu çok çok kötü bir şeydi çok acımasızcaydı sonra devam etti

-Hem dedem hem kız kardeşim o gün öldüler Poyrazın dedesi de tabii polisler olay yerine gelince iş işten geçmiş zaten ama itler arkalarında hiçbir delil bırakmamışlar ne kamera kayıdı ne de parmak izi hiçbir şey bizde çaresizce intikam almaya çalıştık ama güvenlikleri çok sağlam çevresindeki her yerde güvenlik kamerası var o olmasa bile gözetleyen adamları çok yıllarca bir açıkları olsun diye araştırdık durduk sonra size aşık oldular dikkatsizce bi çare sizi aldık bizde biliyoruz siz masumsunuz ama işte bi umut dedim onların canını yakabilmek için bir umut ama dedi uzun bir süre duraksadı

-Ama olmadı işte olmadı onlar gitti işte ve geri gelmiyecekler öfkeli gözleri gitmiş ifadesiz bakıyordu
Yanaklarımın ıslandığını fark ettim ne ara ağlamıştım ben ama daha fazla kendimi sıkmadım saldım bu çok fazla gelmişti yoktan bir sebep için iki kişi hayata veda etmişti yok yere..
Ağladıktan sonra yüzüne baktım ne diyeceğimi bilmiyordum tek yapabildiğim ağlamaktı o ne haldeydi kim bilir

-Kaç yaşındaydı

-On beş şimdi yanımda olsaydı on dokuz yaşında olucaktı

Gözyaşlarımı silmeye çalıştım

-Özür dilerim dedi bi anda ona baktım sizin bir suçunuz yoktu dedi çocuk gibi omuz silkerek dudağımı ısırarak daha fazla ağlama isteğini bastırmaya çalıştım

-Evet bizim suçumuz yok ama seni çok iyi anlıyorum kardeşinin de bir suçu yok ki çok zor olmuştur senin için üzülme dedim onu teselli etme ihtiyacı hissetmiştim bana baktı

-Biliyor musun çok güzeldi diye fısıldadı acıyla gülümsedim

-Her kadın çok güzeldir dedim burnumu çekerek

-Öyle dedi elini bana uzattı düşünmeden elini tuttum beni kendine çekerek kaldırdı

-Benimle bir geceliğine çocuk olur musun özür gibi düşün dedi gözlerimin içine bakarak

-Olur da nasıl olucak o

-Şimdi anlarsın dedi beni kolumdan çekip koşmaya başladı bende tabii biraz koştuk sonra nefes nefese kalıp elimi dizlerime koyarak destek alıp bir süre nefesimi düzene sokmaya çalıştım Rüzgar da çevresine bakıyordu eliyle tam karşıyı gösterdi 'lunaparkı' gülümsedim bu sefer ben onu kolundan çekerek koşmaya başladım lunapark daha kapanmamıştı hemen girip biraz jeton aldık bir saat boyunca bir sürü oyuncağa bindik en sonunda görevliler kapatacaklarını söyleyerek bizi kibarca kovdular eve ilerlemeye başladık yorgun bir halde kapıyı çaldım kapıyı Dalga açtı

-Filmi çok kaçırdınız hemde en güzel yerlerini ve maalesef abur cubur da bitti dedi başımı sallayıp salona geçtim sonra Dalga ve Rüzgar da geldi salona

-Ee nerdeydiniz diye sordu Dalga merakla

-Lunaparkta dedim Dalga kaşlarını çattı

-Lunapark mı neden ki

-Niye ya illa sebebi mi olucak dedi Rüzgar Dalga omuz silkti

-Yoo ama insan bize de haber verir dedi burnunu çekip alınmış gibi yaparak kendimi tutamayıp kahkaha attım Dalga de benle bir güldü sonra bir film daha açtık ama çok yorulmuştum son hatırladığım şey Rüzgarın beni odaya taşıdığıydı
....
......
.........
............
Her türlü eleştiriye açığım yorum ya da mesaj olarak bana atabilirsiniz umarım hikayeyi sevmişsinizdir yeni bölümler gelicekk oylarsanız çok sevinirimmmm

SARSINTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin