23.bölüm "Piç Kurusu?"

146 6 0
                                    

Yukarı kayan Elbisemi umursamadan Nathan'ın beline bacaklarımı dolarken ellerimlede boynuna sarıldım.Nathan'ın bir kaç adımıyla popom soğuk tezgaha yaslanmıştı.Hala beline sarılı bacaklarımla Nathan'ı kendime çekiyordum.Hararetli öpüşümüze kısa bir mola verdiğinde kesik nefesiyle fısıldayarak "Seni istiyorum!" dedi, Nefesimi dizginlerken inler gibi seslendim "Ben de!".Dudaklarıma tekrar yapıştığında Nathan ellerini kalçama sararak beni kendine çekti ve kucağına aldı.Gözlerim kapalı dudaklarına karşılık verirken hareket ettiğimizi anlayıp gözlerimi açtım ve Biraz geri çekilip

''Nereye gidiyoruz'' diyebildim kesik soluklu nefesimle.Nathan tekrar dudaklarıma yapıştığında merdivenden bir basamak çıkmıştı.Soruma cevap vermemesini umursamamıştım.Şu an dudaklarıyla haşir neşir olmak daha cazip geliyor.Vücudum Nathan'ın kucağında sarsılırken merdivenleri birer birer çıktığını anladım.Nereye gittiğimi umursamadan Nathan'ın kucağında seyehat ediyordum.Tıpkı business class'ta yolculuk etmek gibiydi.Dudaklarım yanmaya hatta tahriş olmaya başlamıştı.Susadığımı uzun süre sonra yutkunduğumda farkettim.Nathan nefes almak için dudaklarımdan çekildiğinde derin nefes alıp dudaklarıma ferah nefesini bıraktı.Alt dudağımı hafifçe ısırıp bırakmıştı.Ah tanrım!

Beni kucağından kabaca ittiğinde yere düşeceğimi sanmıştım ama yumuşak bir şeyin üstüne sırt üstü yatmıştım.Üstümde köprü kuran Nathan'a bakıyordum.Soluk soluğa nefes alıp verirken Nathan'ın gerçekten ne kadar acı çektiği yüzünden ve akıttığı terlerden belli oluyordu.Üstündeki siyah t-shortünü tek hareketiyle sıyırıp attı.Ortaya çıkan kaslarıyla gözlerim bayram ediyordu.Elimi yavaşça karın kaslarına doğru yaklaştırdığımda durdum ,acı çekecekti.Ona dokunduğum an hissedeceği tek şey acı çekmek olacak ,belkide beni öpmesinin tek sebebi benim istediğimi düşünmesi.Acı çektiğin bir şeyden nasıl haz duyabilirsin ki?
"Uyumak istiyorum" dedim kaçmaya çalışırken.Ne kadar kaçabilirdim bilmiyorum ama yağmur yağmadığı sürece Nathan'a dokunmayacağım,bir daha bu kadar bencil olmayacağım.Nathan yanıma uzandığında gözlerimi sıkıca yumdum belkide hiç açmamak üzere, bu ağlama isteğinden kurtulmalıydım.
"Bu gece uyu.Yarın uzun olacak" dedikten sonra kıpırtı olduğunu hissettim.Gözlerimi açtığımda Nathan yoktu.Koca bir karanlık ve yanlızlığım vardı.Yastığa kafamı koymamla Nathan'ın ilk tanıştığımdan bu güne kadar yüz ifadeleri kafamın içinden koyun sayar gibi sayıyordum.10 larca acı çeken yüz ifadelerine karşın gözlerim dolmuştu.Onu gülerken ne kadar da az görmüştüm.Kafamı bastırdığım yastığı sırılsıklam olana kadar ağlayarak uykuya daldım.

Sabah yakıcı olmayan güneşle uyanmıştım.Yatağın hemen yanında olan komidinin üstündeki saat 6:25 'i gösteriyordu.Üstümdeki ağırlığı ittiğimde ne ara üzerimde bu kadar çok battaniye olduğunu düşündüm.Gece Nathan örtmüş olmalıydı.Aptal! Üstüme bu ağır battaniyeleri örteceğine yanıma sızıp uyuması beni cehennemden bile sıcak bir sıcaklığa kavuştururdu.Üstümdeki ağırlıklardan sıyrılıp bacaklarımı yataktan sarkıttım.Kısa süre anlamsız düşüncelerime aralık vererek zemine çıplak ayaklarımı değdirdim ve o sert çehreyi görmek isteği üzerine tanımadığım koridordan -öpüşürken görmek zor oldu-merdivenlere yönelip teker teker inmeye başladım.Nathan'ın kucağında çıktığım merdivenleri birer birer inerken yaklaştığım inleme sesleri kulağıma doldu, duraksadım.Ne yapıyorda bu sesler çıkıyor?! Bir dakika yoksa? Nidiana? "Seni piç kurusu !Hani kimseyle sevişemiyordun?!"

Hızla merdivenleri inerken neredeyse tökezlemek üzere merdivenin dibinde ancak fren yapabildim.Soluk soluğa kapının krişinden aldığı destekle barfiks çeken Nathan'ı izlemeye başladım.Daha doğrusu sırtındaki kasların bedenini yukarı çektikçe gerilmesini belirginleşen kas oyuklarını ve aşşağı bıraktığında düzleştiğini izliyordum.Tanrım çıplak sırtı kasları neredeyse düşücek olan koyu renk pantolonu üste beliren calvin klein yazılı beyaz kemerli boxer'ı ve sırtından aşşağı akan terler,yükselip inen uzun bedeni.Sakin ol! Ah tanrım ben hayatımda böyle bir şey görmedim.Neydi bu arzulama? İstek ? Umrumda değil şu an burada tam olarak yerde onunla se-
"Piç kurusu?...ben mi?" Dedimişti barfiksten kendini bırakıp bana döndüğünü ancak idrak edip düşüncelerimi kesen o soluklu sesini duyduğumda.Salyalarını sil Mirillia der gibi bakan gözleri ve muzipçe kıvrılan dudakları onu daha da arzulamamı sağlarken kendimi tutmam gerektiği aklıma gelmişti.Kekeleme!
"H..Hayır hayır, sen d..değilsin" diyebildim gözlerimi sixpacklerinden ayırmaya çalışırken.Tanrım! Bunu bilerek mi yapıyor?

AŞK İMKANSIZ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin