14.Bölüm ''SUNİTENNEFÜS''

133 10 2
                                    

1 HAFTA SONRA

Mutfak kapısı açıldı ve Leo içeri girdi
-Mirillia Masa 5seni bekliyor hadi.
-Ha? tamam geliyorum.
Tam anlamıyla işime yoğunlaşmıştım artık...Nathanla ilgili gerçekleri öğrendikten sonra..Nathan'ı 1haftada sadece 1 kere gördüm.Sabah koşu yaparken..biraz zayıflamış...Yanıma gelmeye çalıştı sanki ama onunla görüşmek için hazır değilim.Defterin tamamını okudum.Anlattıklarının olması imkansız ama neden bilmiyorum ona inanıyorum.Artık ondan korkmuyorum.
Servis tabağını elim de götürerek 5 numaralı masaya götürdüm.
- Afiyet olsun ,diyerek gülümsedim.
Mutfağa girdim şef yoktu etrafı kolaçan ettim.Tam o sırada şef'in kabininden biri çıktı şefin önlüğünü giymiş düşmelerini ilikliyordu.Tanıdık bir simaydı.Kalbim atmaya başladı yutkunmam zorlaştı.Yüzünü bana doğru çeviricektiki arkamı döndüm.Buraya en uzak yere  yani buzdolabına doğru hızla yürümeye başladım .Yine kaçıyordum.Bozdolabının kapağını açtım açmamla bir gücün kapatması bir oldu.Nathan kapağı kapattı arkamı döndüm fazla yakındık öyleki nefesini hissediyordum sırtımı buzdolabına dayadım en fazla bu kadar uzaklaşabildim çünkü omzumun iki tarafına da kolunu koymuştu.Yüzüme doğru eğildi.Ne yapıcam şimdi 1 Haftadır kaçtığım insan tam karşımda. 
- Şimdi de buzdolabına mı saklanacaksın?
- B-Ben..
Nathan yüzünü ekşitti ve kalbini tuttu iki elini de bırakıp kalbine tuttu iki kolundan tuttum sanki düşücek gibi ne yapmalıyım? Eğer bağırırsam müşteriler buraya toplanır Nathan dönüşürse eğer onu fark ederler hayır bunu göze alamam! Evet ilk yardım Nathan kollarımın arasından yere dizlerinin üstüne çöktü bende onunla birlikte çöktüm yüzünü tuttum
-iyi misin? telaş yapma telaş yapmamalıyım suni tenefüs evet suni tenefüs...yere uzan Nathan.
Nathan yere doğruca uzandı hala kalbini tutuyordu.Gözleri kapalı şekilde yüzünü sıkıyordu belliki acı çekiyordu.
Yüzüne doğru eğildim bir elimle burnunu tıkadım diğer eliylede dudaklarını sıkarak balık gibi açtım derin nefes verip gözlerimi kapattım ve dudaklarına nefesimi verdim derin bir nefes alıp tekrar verdim.

Yavaşça gözlerimi açtım bana bakıyorsu sanki acı çekiyor gibi değil de daha çok şaşkın gibiydi burnundan elimi çektim dudakları hala balık dudağı gibiydi
-Ne yapıyorsun sen? dedi ifadesini bozmadan harfler keskin çıkmıştı elimi ağzından çektim ve utançla ellerimi yumruk yapıp dizlerime sürtüyordum.Tanrı aşkına ne yapıyorum ben? Az önce Nathan'ı öptüm mü?
- S-suni tenefüs...
- Neden? dedi kaşlarını çatarak ve dirseklerine yaslanarak doğruldu.Ne diyeceğim şimdi tanrım cidden uzaylılar yok mu? Beni alamazlar mı şuan lütfen!
- Ben n-nefes alamıyorsun sandı-
-Neden nefes alamayayım sadece kalbim sıkıştı..
Şu andaki durumu daha da zorlaştırıyor.Ne kadar utandığımın farkında değil mi? Yoksa bilerek mi yapıyor gözlerimin dolduğunu gördüşüne adım kadar eminim neden bana bunu yapıyor ki ben sadece yine beni görünce nefes alamadığını sanmıştım, burda kalmaya devam edersem ağladığımı görücek.
Ayağa kalkmak için doğruluyordum ki Nathan kolumdan tutup beni kendine çekti sırtım yere deymişti şimdi o oturuyor ben uzanıyordum elini yanağıma koydu yüzüm alev almıştı resmen Tanrım napıyor bu? Yavaşça yüzüme yaklaştı gözlerimi kapadım..Kulaklarımdaki bu kalp atışı benim mi? Yoksa öldüm mü? Uyuyan güzeldeki kız gibi ,o canlanıyordu ben ise öldüm mü?

Yorum yazmayı unutmayın ;):))

AŞK İMKANSIZ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin