Derin bir nefes aldım evimin manzarasına karşı.Bu evi sırf bu manzara için seçmiştim, buraya baktıkça yanlızlığımı unutuyorum.Sanki bu yüksek evlerin hepsi benimleymiş gibi hissediyorum, yanan sarı , beyaz , bazen kırmızı ışıklar beni yalnız olmadığımı hissetiriyor.
Yeni komşumuz bay kazulet hırsız la balkonlarımız birleşikti sadece arada 30 santim vardi oda mermerler tarafından birleştirilmiş, uzanıp orada olup olmadığına baktım , bay kazuleti göremedim ama orada bir adam vardı, bu adam bana tanıdık geliyor..bi dakika bu benim patronum, beni burda görmemeli çünkü benim zengin olduğumu bilmiyorlar bilmelerini de istemiyorum ama onun burada kazuletin evinde ne işi var?.Patronum Leo'ya kazulet
-Az daha kontrolümü kaybedip o kıza saldırıyordum Leo hemde sadece evime yanlışıkla girdiği için
Evet bu kesinlikle benim patronum ama bu kazulet hırsızı nerden tanıyor.İyice duyabilmek için balkonun tamamıyla kazuletinkiyle birleştiği noktaya geldim ve parmak ucum da durunca artık görüş alanında kazulette vardı.
- Nathan ama kontrol ettin kendini, imkansız değil en azından bunu biliyoruz.
- Evet ama 1-2 saniye tutabildim kapıyı kapatır kapatmaz zindana gitt- dedi ve saniye bitmeden açık balkon kapısına baktı kafamı hızla geri çektim kısa süreli sessizce olduğum yerde kaldım ama öyleki nefes bile almadım,sonra hemen içeri girip kapıyı kapattım.Nefes nefese kalmıştım, nefesimi düzene sokamıyordum inhalasyon ilacimi çekmeceden kısa süreli çekmeceyi dağıtarak aradıktan sonra bulup hemen toz halindeki ilacı ciğerime ciğerime çektim,1-2 saniye sonra çok daha iyi şekilde düzene girmeye başlamıştı. Astımım çok ileri değildi ama genede nefesim tıkanmıştı kısa süreli kalp krizinden olsa gerek.Az daha yakalanıyordum.Çekmeceden çıkardığım her şeyi eski yerine koyup kendimi koltuğa bıraktım.Kendi kendime mırıldanıyordum
-Tanrı aşkına bana mı saldıracaktı?evet kesinlikle benden bahsediyordu benden başka onun evine yanlışıkla giremeyeceğine göre, kesinlikle benden bahsediyor.Belkide abartmadır tabiki abartma ha-ha abartıyor ben de hemen paranoya yaptım.
Kendi içimi kendim rahatlatarak mutfağa gittim boğazım o kadar kurumuştu ki titreyen ellerimle zar zor yarıya kadar bardağa su doldurdum yavaşça bir iki yudumda içtim ve elimi göğüs hizamda bardakla birlikte tuttum. Çok korkmuştum.Neden bilmiyorum ama Nathan a bakmak bile korkmama neden oluyordu Nathan'in balkona baktığı an aklıma gelmişti, elim boşluk ta gibi olup bardağı yere düşürmüstüm.Sanslıyım ki kırılmamıştı.Mutfak tezgahinin önündeki bar koltuklarından birine oturdum.O an aklıma gelip duruyordu.Şu anda Monikanın yanımda olmasını o kadar çok isterdim ki nerede olduğunu bilsem şu an oraya giderdim, ya da bir arkadaşım olsaydı onun yanına gider her şeyi anlatırdım, ama yapamam çünkü yapayalnız bir kızım ben, bir tek Alex vardı.Alex.Evet Alex'i arayabilirim.Telefonumu yeleğimin cebinden çıkardım ve "Dünyam"ı aradım.
kısa çalıştan sonra açtı
- Alo, ben Alex kimle görüşüyorum?...Mirillia sen misin?
-Numara mı sildin mi?
-Mirillia..biz ayrıldık.
-...biliyorum....ama ben halâ seni seviyorum, unutamıyorum (ağlamaya başlamıştım) lütfen o fahişeden ayrıl.
-Mirillia lütfen ona böyle hitap etme.
- Ama o(burun çektikten sonra) benim hem sevgilimi hem de en yakın arkadaşımı çaldı.
- Benim de kalbimi çaldı. Üzgünüm..
diyerek kapattı.Mirillia telefonu hala kulağında tutup ağlayarak.
- Seni seviyorum en yakın arkadaşım, seni özlüyorum. dedi ve ağlayarak, telefonu kulağımdan yavaşça indirdim
NATHAN GRENGER
Sabah kahvaltısını ediyordu Nathan,dün ki o kızı düşünüyordu.Küçük lokmayı ağzına koyar koymaz zil çaldı,kafasını hızla çevirdi.kim olabilir? diye geçirdi içinden,çatalını tabağının yanına koyarak masadan kalkıp kapıya yöneldi.Kapıyı açtı.Kapıda genç,sarışın mavi gözlü bir adam vardı.İkiside birbirlerini süzdü gözleri birleştikten sonra bir adım attı sarışın,sert yüz ifadesini geniş bir gülümsemeye bıraktı ve Nathan'a canlı bir şekilde sarıldı,Nathan'da ona sıkıca sarıldı,Birbirlerine bakıp güldükten sonra Nathan sarışının omzuna kolunu doladı ve evin içine girdiler.Nathan'ın odasına gittiler.
-Demek odan burası, dedi sarışın yatağın üstüne kendini bıraktıktan sonra
-Evet dedi Nathan yatak odasının balkon kapısını açarak ve sarışının önündeki tekli puf koltuğa oturarak devam etti,Nasıl gidiyor Leo?
Leo yatağın üstünde doğruldu
-Dostum tam 20 yaşımdan beri seni görmüyorum,nasıl gittiğini boş ver.
-Telefonla sürekli görüşüyorduk,
-Evet en fazla 5-10 dakika...kısa bir sessizlikten sonra leo sanki bu soruyu sorup sormamakta emin değilmiş gibi
-Peki hala...oluyor mu?
-Korkuyor musun?
-Hayır...hayır ben sadece..derin nefes alıp verdi...biraz,dedi ve gülümsedi
Nathan da bunu anlatmakta emin değildi ama anlatabileceği tek kişi leo idi,tek sırdaşı leoydu onu küçüklüğünden beri tanıyordu ve sırrını bilen tek kişi o idi,ondan başka kimseye anlamazdı bu yüzden anlatacaktı
-Dün..bir kız yanlışıkla evime girmeye çalıştı.Bir anda bana hırsız diye bağırmaya başladı evin içine soktum ve sonunda onun evi olmadığını anladı fakat az daha ona saldıracaktım damarlarım çıkmıştı....Az daha kontrolümü kaybedip o kıza saldırıyordum Leo hemde sadece evine yanlışıkla girdiği için.
- Nathan ama kontrol ettin kendini, imkansız değil en azından bunu biliyoruz dedi Nathan'a leo fakat bu Nathan için rahatlatıcı bir şey değildi
-Evet ama 1-2 saniye tutabildim kapıyı kapatır kapatmaz zindana gitt- durdu ve duyduğu sese yoğunlaştı
Kalp ritmini andırıyordu iyice yoğunlaşınca anladı ki kesinlikle bu bir kalp ritmiydi fakat nereden geliyordu yakınlardan değildi açık olan balkon kapısına baktı bu kesinlikle oradan geliyordu.ilk defa kalp sesini duyuyordu,bu da yeteneklerinden biriydi lanetine bağlı olan.Heyecanlıydı çünkü dünkü o deli kızın dinlediğini düşünüyordu,anlamışmıydı acaba?
Kalp atışlarını hala duyuyordu sonra kapı sesini duydu.Nathan balkona çıktı,ve kızı duyuyordu ,nefesini bile duyuyordu,nefesinin ne kadar sık aldığına baktı çekmecede bir şeyler aradığınıda duydu kısa süre sonra inhalasyon ilacını içine çekişinide hissetti.Hiç bu kadar sesleri net ve yakın duymamıştı bu sesler sanki onun bedenindeymiş gibi duyuyordu,kalp ritmi sanki o kızınkiyle aynı oluyordu onun ki yükseldikçe Nathanınkide yükseldi düzene girince Nathanınkide düzene girdi ardından kızı mırıldanmasını duydu ''Tanrı aşkına bana mı saldıracaktı?evet kesinlikle benden bahsediyordu benden başka onun evine yanlışıkla giremeyeceğine göre, kesinlikle benden bahsediyor.Belkide abartmadır tabiki abartma ha-ha abartıyor ben de hemen paranoya yaptım.'' dediğini duyduktan sonra,
-Bir sorun mu var? diyerek leo balkona girdi,Nathan da konsantrasyonu kaybolmuştu ,Leo ya dönüp
-H-Hayır ben...sadece..önemli bir şey değil ,içeri girelim dedi ve içeri girdiler.
Bu Nathan'a ilk kez olduğu için şaşkındı bu da mı lanetti o kızın bedenini,kalbini sesini,nefesini sanki kendi vücudunda hissetmişti,bunun ne olduğu hakkında en ufak fikri bile yoktu ancak öğrenmek istiyordu.Fakat bunu zarar vermeden yapabilirmiydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İMKANSIZ!
RomanceNathan Grenger lanetli bir adamdır.Mirillia henüz büyümemiş ve aldatılmış bir kızken Nathan'la karşılaşır ve Nathan'ı kırmızı bir defterle tanıyarak aşık olur.Ancak Nathan için Aşk İmkansız'dır.Kader Nathan ve Mirillia'yı hiç bilemeyecekleri bir yer...
