10.Bölüm ''İlk Acı''

163 12 0
                                    

-Şaka yapıyorsun değil mi?hahahh bende bir an gerçek sandım.

Nathan ciddiyetle bana yaklaştı yüzü solgun görünüyordu aynı zaman da terliyordu.

-Bir daha hayatıma karışma dedi sesi pekte kızmış gibi değildi.Hatta oldukça sakin ya da bitkindi.Yüzüme yaklaştı gerçekten fazla terlememiş mi?Yoksa hasta mı?Erken yatmasının sebebi bu mu?

-İyi misin? dedim iyice yaklaşan yüzüne karşı 

-Bir daha hay- lafını tamamlayamadan üstüme neredeyse tüm ağırlığını vermişti.

-Nathan!?Nathan!? yüzüme değen yanağındaki sıcaklıktan ateşi olduğu yeterince belliydi.Ağırlığı hafifletmek adına kolumu kolunun altına koydum ve diğer kolunuda omzuma sardım duvardan güç alarak onu salona kadar yarı sürükklemeyle getirdim.Bu kadar ağır olmak zorunda mı?Çok şükür ki tam bayılmamış ben de tam ağırlığını verdi sanıyordum ama o nerdeyse benden hiç güç almamış.Salanonun ortasındaki koltuğa önce oturttum ardından başının altına bir yastık koyup yatması için yardımcı oldum.Bayılmadan önce onu yatırdığım için şanslıyım.Az önce Nathanın üstüne örttüğüm battaniye yerdeydi.Nathan yanıma neden bu kadar hızlı geldi anlayamadım.Sahi o adam Nathandan ne istiyordu?Battaniyeyi yerden alıp üstüne örttüm.Hemen boynuna kadar çekti , titriyordu.Ne yaptıda bu kadar hasta oldu.Üzerine doğru eğilip battaniyeyi beline kadar indirdim.Gözlerini açtı.Sanki böbreklerini almışım gibi bana baktı.Göz rengi her zamankinden koyu ve göz bebekleri kocamandı.Korlmalı mıyım? Hayır bunu çoktan aşmış Nathan'a güvenmiştim.Gözlerimi bakışlarından uzaklaştırmaya çalışırken pencereden dışarıya baktığımda yağmur yağdığını gördüm.Nathanın sesi kaçmak istediğim gözlere tekrar bakmama sebep oldu.

-Soğuk.

- Biliyorum.Hastasın. İkimizin seside haddinden fazla kısıktı öyleki yağmurun yere ve cama şiddetli vuruşunu ara sıra çığıran gökgürültüsünü duyuyorduk.Elimi alnına koydum.Alnı alev alevdi.Gözlerini yerden bana çevirdi.Öyleki yanlış bir şey yapmış gibi elimi hızla çektim.Şaşkınca

-Neden acımadı?

- Ne?..Ateşin var sadece canın acıması...gerekmez.

- Hayır ondan bahsetmiyorum.dedi tek kolunun üzerinde doğrulup elimi hızla yakaladı ve tekrar tuttu sanki bir şeyden emin olmak ister gibi ya da fırsattan yararlanıyordu.Nathan böyle biri olabilirmi pek emin değilim ama sonuçta oda bir erkek ve biz bir evde tek başımızayız.

-Böyle olmama- anlattığı şeyin sanki saçma olacağını düşünmüş gibi kesip gözlerini devirdi

-Boşver. dedi ve elimi bıraktı. Neyin peşinde bu! Elimi tutuyor ve sonra umursamazca bırakıyor.Bir kızın böyle şeylerden çabucak utanacağını bilmiyor mu?

Alnına bastırarak tekrar kafasını yastığa koymasını sağladım ve

- Yat artık.Hastasın.Uyumaya çalış.Boğazlarına iyi gelecek bir çorba yapacağım.

- Sen mi? dedi tam sırtımı dönmüş giderken omzumun üstünden baktım ve anlamadığım tam gösteremediği bir neşe vardı.Elimi tutması şu neşesiyle bir alakası yoktur değil mi? Yoktur tabiki.Nathan beni bir baş belası olarak görüyor.

Mutfağa gittim ve ne yapabilirim görmek için çekemceleri karıştırdım.Çekmeceleri inanılmaz düzgündü.Son cekmecede deste halinde hazır çorbalar vardı.Hepsi aynı çeşitti.Bunu seviyor olmalı.Çıkardım ve tezgahın üzerine koydum .Tencere bulmalıydım.Yukarıdaki raflar neden bu kadar yukarıda.Hayır ben kısa değilim onlar yukarıda! Bir dolaba uzanarak kapağını parmak ucumla yukarı doğru ittim otomatik olarka açıldı içinde tencereler vardı.Bu raftan nasıl alıcam bunu şimdi! Sandelye çekm

AŞK İMKANSIZ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin