12☑️

105 43 73
                                    


“Evet. Arkadaşlar! Size küçük bir konuşma yapacağım. İhsan Bey yıllarca beni taciz etmedi tabiki. Saçma sapan dedikodulara kimse inanmasın. Kamerayı da yanlışlıkla ben kırdım. İhsan Bey’le konuştum zaten. Başka hiçbir problem yoktur. Kamuoyuna saygılarımla !”

Dedikten sonra önümdeki muhabirlerin üstüme doğru hücum ettiğini fark ettim. Her zamanki gibi beni  sıkıştırmaya devam etmişlerdi. Muhabirlerin arkasında da beni sürekli takip eden Murat ve Hasan Bey vardı. Kısa olan Murat Bey güneş gözlüklerini çıkardı. Kafasıyla onaylar tarzda hareket yaptı. “iyi yaptın” der gibiydi. Arkamı hemen döndükten sonra,  Ajans'ın döner kapısından geçip içeri girdim. İhsan Bey, Damla ve Selim Bey beni karşıladı. İhsan Bey sağ elini omzuma koydu.

- Selin. Teşekkür ederim. Bugün elli yaşındaki adama büyük bir ders verdin!
- Ben sadece içimden geleni yapıyorum İhsan Bey. Her zaman iyi kalmam gerektiğini Damla bana öğretti! diyerek kafamı Damla’ya doğru çevirdim. Göz kırptım. Damla kısık sesle araya girdi.
- Selin Abla bir kez daha seninle gurur duyuyorum.! Diyerek üstüme atladı. Damla benim iki katım olduğu için onu kaldıramadım ve yere düştük. Yere uzanmış birbirimize bakıyorduk. Her yerim acısa da gülmeye başladık. Selim Bey beni tuttu ve kucağına aldı.
- Damla dikkat etmelisin. Huysuz Ablanı kucağımda taşımak zorunda kalıyorum! dedi ve Selim Bey’de güldü. Kollarımla onun boynundan tutmuştum. Damla da ayağa kalktı.
- Selim Bey beni nereye götürüyorsunuz ? Teşekkür ederim. Hadi beni indirin.




- Hayır olmaz. Bu sana minnet borcumuz. Yardım etmek istiyorum. Hemde odam da konuşuruz biraz. Belki dertleşiriz.
-Tamam!  dedim. İhsan Bey’de hareketlendi. Dışarı çıkıp ortamı soğutmak istediğinden emindim. Çünkü hep bunu yapardı. İhsan Bey sesli bir şekilde seslendi ve dışarı çıktı.
- Selin. Selim ile konuştuktan sonra benim odama gel.

Asansörle onuncu kata kadar çıktık. İhsan Bey’in odasının yanında Selim Bey’in odası bulunuyordu. Uzun bir koridor vardı ve Selim Bey’in odası koridorun sonunda bulunuyordu. Onuncu katta koridorun sonuna doğru ilerlerken Damla bizim önümüze geçti.
- Selin Abla. Yaşıyorsun bu hayatı. Kucakta taşınıyorsun maşallah! Diyerek gülümsedi.
- Keşke bu hayatı yaşasam Damla. Üstüme atlamasan böyle olmazdı. Dedim ve hızlıca Selim Bey’in kucağından aşağıya doğru indim. Hayat böyleydi işte; kötü insana bir çiçek uzattığın zaman, çiçeğin tohumu elbet yarınlarda saklı kalırdı...


Bir süre sonra Selim Bey’in odasına geçip oturduk. Selim Bey, İhsan Bey’in tam aksine resimlerden veya tablolardan hoşlanmazdı. Koleksiyon yapmaktan ve araba sürmekten çok hoşlanırdı. Bildiğim kadarıyla araba koleksiyonu vardı. Eski tip arabaları toplardı ve gerektiği zaman tamir ederdi.
- Selin. Babamı tanıyorsun. Biraz işkolik ve küçük bir hatada birden sinirlenen birisi. Sen ona öyle bir ders verdin ki, babam diye demiyorum, aklı başına geldi. Senin gibi birini kaybedemeyiz. Damla’yı da öyle. Bu iş yerinin temel taşları vardır. Sen de onlardan birisin. Babamı, iş yerimizi ve buradaki herkesi ipten aldın.

- Rica ederim Selim Bey. Ben içimden geleni yapıyorum. Damla da öyle. Dağa sormuşlar tavşan kaçtı gitti. Dağ cevap vermiş; ben de tavşan çok!  Diyerek gözlerimi ağarttım. Damla da araya atladı.
- En çok da bu sözlerini seviyorum Abla! dedi. Selim Bey devam etti.
- Biliyorsunuz ki, İhsan Babam beni sokaklardan kurtardı. Ne yapsam onun hakkını ödeyemem. O çok iyi biri. Beni her zaman silahlardan ve kötü şeylerden korudu. Babamın başka meseleği de var. Beni korumak zorunda.



Damla hemen atladı. Heyecanlı bir sesle;
- Hangi işi yapıyor ? İki iş zor olmuyor mu ?
- Hangi iş yaptığını söyleyemem!  Diyerek koltuğuna yasladı. Aklıma küçük bir şey daha geldi.
- Selim Bey pencereden aşağıya bakar mısınız ? dedim. Ayağa kalktı ve pencereye doğru ilerledi. Perdeyi hafifçe açtı.
- Şu takım elbiseli iki adamı mı kastediyorsun ? Biri uzun diğeri kısa.
- Evet. Tanıyor musunuz ? diyerek meraklı gözlerle beklemeye başladım. Hafifte olsa ağzım kurumuştu. Damla hafifçe kulağıma doğru eğildi.




- Selin Abla bizi takip edenler mi bunlar ? diyerek fısıldadı.
- Evet kuzum.

Selim Bey pencereden aşağıya doğru bakarken oturduğum yerden ayağa kalktım. Odanın  köşesinde duran cam fanusun olduğu yere doğru ilerledim. Küçük balıklar çok vardı. Hiçbirinin derdi yok, kavgası yok, hırsları yok veya para için birbirini öldürmeleri söz konusu değil. Ancak onlarda daha kötü bir şey var. Hayatları başkalarının elinde. Biz hayatımızı başkalarına emanet etmediğimiz sürece bir şekilde var olacağız. Var olmaya devam edeceğiz. En azından bunun için çabalayacağız.

- Selin bu adamları bir ara babamla konuşurken görmüştüm. Ona sor istersen.
Selim Bey’e doğru döndüm.
- Tamam Selim Bey. Biz gidelim. Hadi Damla.
- Tekrar teşekkür ederim Selin. Burada kalacaksın değil mi ? diyerek bir bakış attı.
- Onu birazdan öğreneceğiz Selim Bey! diyerek odadan çıktık. İhsan Bey’in kapısını çaldım. Arkamda da Damla vardı. 



- Girin. 
Kafamı uzattım. Sonra yavaşça içeri girdim.
- Hoşgeldiniz kızlar! diyerek ayağa kalktı.
- İhsan Bey size bir şey vermeye geldik! dedim. Cebimdeki bütün paraları ve istifa dilekçesini uzattım.
İhsan iyice baktı. Biraz da üzgün tavırlar sergiledi. Gözlerini kaçırdı.
- Selin ben bunları almıyorum. Bana o kadar ders verdin. Aklım başıma geldi. Ayrıca bana uzattığın istifa dilekçen değil, başka bir zarf bu.
Demek sana verdiler zarfı.

Ceplerimi iyice kontrol ettim. İstifa dilekçesi yerine, iki takım elbiseli adamın bana verdiği zarfı vermiştim. Hemen zarfı geri alıp cebime koydum.
- Evet yanlış zarfı uzatmışım. Ancak sana verdiler zarfı derken ? Siz ne biliyorsunuz ?
- Ben senin bilmediğin çok şey biliyorum. Zarfı okudun mu ?
- Hayır. Okumadım. Benim peşimde olan iki adamı tanıyor musunuz ?
- Evet. Sen zarfı oku yeterli.



              .SON.
Vote, görüş ve eleştirileriniz önemli

Her gün Yeni Bölüm Gelecektir !

Bu hikayeyi begendiyseniz başkalarına önerir misiniz ? 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 28, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TEK BAŞINA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin