7-Sembol

390 24 4
                                    

Nenet gözlerini araladığında başında keskin bir ağrı vardı. Camdan içeri giren ışıkla aydınlanan oda beyaz ve krem renklerinden oluşuyordu. Başını sola doğru çevirdiğinde ona endişeli bir biçimde bakan Lord'la göz göze geldi.

Daha önce onu bu kadar yakından inceleme fırsatı olmamıştı ama şu an ne kadar yakışıklı olduğunu fark etmişti.
Koyu renk saçlara, çimen yeşili gözlere ve kemikli bir çene yapısına sahipti.

İçeri süzülen ışık yüzünü aydınlatırken Nenet'e bu tablo çok tanıdık gelmişti. Müstakbel kocasında olan bir şeyler ona babasını hatırlatıyordu. Bunun nedeni Nenet'e şefkatle bakması olabilir miydi peki?

Nenet o an başına vuran ağrıyla inleyince Walter ilk defa dudaklarını aralardı:

- İyi misiniz?

- Şey.. Sanırım. Ne oldu bana?

- Bayıldınız. Yakalamaya çalıştım fakat yakalayamadım. Sonrada kendinize gelmeniz için sizi buraya çıkardım.

- Annem?

- Onlar aşağıdalar. Sanırım paylaşılacak toprakları konuşuyorlar.

- Bu yanlış...

-Anlayamadım?

-Kabalığımı maruz görün fakat ben bu evliliğin para karşılığında olmasından dolayı rahatsızım. Sanki bir eşyaymışım gibi şuan da benim değerimi ölçüyorlar. Böylesi çok küçük düşürücü...

- Sizi anlıyorum. Bu konuda haklısınız. Zaten bana kalırsa değeriniz ölçülemez bile ama emin olun ki para tamamiyle babamın fikriydi. Bu kadar protokole ne gerek var onu bende anlamadım.

- Siz evlilik konusunda ne düşüyorsunuz?

- Benim için bir zorlama söz konusu değil. Hatta açık konuşmak gerekirse sizi zaten ben beğenmiştim.

- Siz... Nerede...

- Kralın verdiği son yemekten beri sizi düşünüyorum. Umarım bunları söylerken kabalık etmiyorumdur.

- Hayır kabalık etmiyorsunuz. Aksine çok kibarsınız.

Nenet, Lord'a karşı istemsizce bir samimiyet duymuş ve bunu gülümsemesiyle belli etmişti. En azından etrafında onu parayla ölçmeye çalışmayan ve değer verdiği açıkca belli olan biri olması onu mutlu etmişti.

Nenet ve Walter üst katta gittikçe samimileşirken, alt katta topraklar paylaşılmış verilecek mallar sayılmış ve artık düğün tarihine karar vermek üzere bir sohbete başlamışlardı.
Fakat Daralis'in hoşuna gitmesede bu konuyu Kont Charles özellikle evin en büyük erkeği olduğu için Lars'la konuşmak istemişti.

Kont kalkıp şöminenin üzerinde ki kristal bardaklara kendisi ve Lars için içki doldururken aynı zamanda verdiği topraklar için üzülüyordu ama hepsi oğlunun mutluluğu içindi bunu hatırlayınca düşünmeyi bırakıp, tekrar bütün ciddiyetiyle Lars'a döndü ve karşısına oturdu.
Lars kibar bir beyefendi gibi bardağı Charles'ın elinden alırken tek kaşını kaldırıp , teşekkür edercesine kafasını eğdi.

- Lars'tı. Öyle değil mi?

- Evet.

- Kardeşinin evliliği hakkında ne düşünüyorsun Lars?

- O mutlu olduğu sürece benim için hiç bir sakıncası yok. Nenet'in yeri benim için çok ayrıdır ve ben onun mutluluğundan başka bir şey istemiyorum.

Soğuk içkisini ılık bardağından yudumlarken boğazından geçen sıvı bir zehir gibi yakmıştı. Yüz ifadesinin değişmemesi için uğraşarak konuşmanın devamını getirmeye çalıştı:

- Sizin aklınızda belli bir tarih var mı?

- Bence Walter'a ve Nenet'e birbirlerini tanımaları için fırsat vermeliyiz. Bir aya kadar da düğünü yaparız.

- Mantıklı görünüyor.

Kont içkisine döndüğünde, Lars konuşmanın sonuna geldiklerini anlamıştı.
Daralis ise konuşmaya dahil olamadığından iyice meraklanmaya başlamıştı. Artık bütün bağlarını kopardığı oğulundan sürekli şüphe duyuyor ve işleri batırmamasını umuyodu. Çünkü Lars'ın karakteri tıpkı babasına benziyordu. Dik başlı, koruyucu ve kararlı bir karakteri vardı. Daralis birden kocasının özlemiyle dolup taştı. Tam o sırada merdivenlerden Lord Walter'ın kolundan destek alıp yürüyen Nenet indi.

Daralis rahatça nefesini bıraktı. "İzninizle biz artık kalkalım. Vakit geç oldu." Dedikten sonra eliyle koltuğun yanına yaslanıp uyuya kalmış olan Faye'i gösterdi. Sonrasında üzerine siyah şahını alıp çocuklarına hazırlanmalarını işaret etti. Lars Kont'la oturduğu koltuktan kalkacakken Charles, Lars'ın kolunu sarıp koltuğa geri oturttu.

Lars ne olduğunu anlayamadan Kont'a döndüğünde garip bir gülümsemeyle karşılaştı.

- Bir sorun mu var?

- Sana söylemem gereken bir şey var. Biz artık bir aile sayılırız. Açıkcası evdeki sembollerle neden bu kadar ilgili olduğunu bilmek istiyorum. Hem bu konuda sana yardımcı olmayı düşünebilirim.

- Benim ki sadece bir merak.

- Sanki ikimizde bunun bir meraktan kaynaklanmadığını biliyor gibiyiz Lars.

- O zaman ikimizde yanılıyor olmalıyız.

Lars sert bir şekilde Kont'a bakarken Kendra'nın sesiyle artık kalkması gerektiğini anladı. Faye'i uyandırmamaya özen göstererek kucağına aldıktan sonra kapıda onu bekleyen ailesine doğru ilerledi. Kont ve ailesiyle vedalaşırken ucuz kurtulduğunu düşünsede bu konuda yanıldığının henüz farkında değildi.

Eve döndüklerinde Lars'ta gerginlik, Kendra'da kıskançlık, Nenet'te ise mutluluk buram buram hissediliyordu. Nenet kız kardeşlerindeki merakın onu sorguya çekebilecek kadar güçlü olduğunu görünce eve girdiği anda gülerek odasına koştu. Arkasından onu takip eden Amadore ve Kendra odaya girdiklerinde kapıyı arkadan kitlediler.

Amadore neler olduğunu anlatması için Nenet'i zorlarken Kendra sadace onları izliyordu. Aslında ondaki kıskançlık kötü niyetinden değildi. Sadece ikiz olmalarına rağmen yakışıklı Lord neden onu değilde Nenet'i beğenmişti onu anlamıyordu.

Amadore gıdıklamaya başladığında Nenet pes edip üst katta Lord Walter'la olanları anlatmaya başladı. ''Biliyorum ilk başta çok ön yargılı yaklaştım. Aslına bakarsanız para konusunda düşüncem hala değişmedi fakat Lord Walter çok farklı Amadore. Onda yakaladığım bir kaç şey babamızı o kadar andırıyordu ki etkilenmemek mümkün değildi. Ne kadar baygındım bilmiyorum ama başımda durması bile çok romantik değil mi? Hem çok da kibar ve..''

Amadore gülerek başını iki yana salladı ve konuştu, ''Önce bir sakin ol Nenet. Heyecandan nefes almayı unutup bayılacaksın. Burada bayılırsan seni uyandırıcak olan bu sefer yakışıklı Lord'un değil annem olur haberin olsun.''

Bunun üzerine Kendra da dahil üçüde gülmeye başladı. Uzun zamandır geçen gergin günlerden sonra bugünün hepsine iyi geldiği açıkca ortadaydı..

WiccaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin