12- Ölüm

194 17 1
                                        

Nenet odanın karanlık köşesinde oturmuş korkudan elinin acısını bile unutmuştu. Köpek ulumaları hala devam ederken odadaki mumlar sönmüş, hava kararmaya başlamıştı.
Fısıldayarak sordu, "O iyi mi?"
Walter önce Nenet'e sonra manevi babasına bakıp bir süre durdu, "Bilmiyorum."

Yaşlı adamın öksürük sesiyle ikisi de ona döndü. Nenet hemen titreyen elleriyle bir bardak su doldurup Walter'a uzattı. Walter bir yandan yaşlı adamın kalkmasına yardımcı olurken bir yandan da su içirmeye çabaladı. Bir kaç yudum sonra daha iyi olduğu terli yüzünden zorda olsa anlaşıldı.
"O burada." adam Nenet'e döndü ve devam etti.

-Senin için geldi fakat anlaşmayı kabul etmiyor. İntikamını almadan ruh huzura erişmeyecek.

Nenet afallamıştı.

-Bunun anlamı nedir?

-Lanet zinciri kırılacak. Eğer kırılmazsa Bathory laneti kanı taşıyan herkese yayılacak.

Hava iyice kararmış köpeklerin sesleri artmıştı. Bay Guynes bunun iyi bir işaret olmadığını bildiğinden Walter'a eğilip fısıldadı.
"Ruhlar sinirlenmeye başladı artık onur buradan götürmen gerek. Ben iyiyim. Hadi gidin."

Walter anlayışla başını salladı ve Nenet'i elinden tutup oturduğu yerden kaldırdı. Gitmeleri gerektiğini söylediğinde Nenet, Bay Guynes'ın yanına eğilip teşekkür etti. Evden çıktıklarında ise köpek sesleri alçalarak kayboldu.

Nenet eve giderken, Lars ve Kaspar evden çıkıyorlardı. Kaspar nereye gittiklerini sorduğunda Lars cevapladı:

- Seni sevgilimle tanıştıracağım ufaklık.

- Kurban bulmaya gittiğimizi sanıyordum.

- Zaten öyle yapıyoruz.

Kaspar korkuyla abisine bakarken, o gülümsedi. Küçük Kaspar korkusundan kurtulana kadar meydana inmişlerdi bile. Lars etrafına bakınıp bir kızla göz göze gelince kardeşine işaret edip o tarafa doğru yürüdü.
"Bugün Luna'yı hiç gördün mü?" diye sorduğunda karşısındaki kız, kendisine doğru yürüyen sarışını işaret etti.

Lars bir yıldır Luna'yla herkesten gizli bir şekilde beraberdi. Luna yanına gelince hafifçe yavaşlayıp ara sokağa gelmesini söyledi ve yürümeye devam etti. Lars, Kaspar'dan onu beklemesini isteyip, Luna'nın peşinden bir ara sokağa girdi. Uzun süredir kendisiyle evlilik peşinde olduğunu bildiği Luna, ona göre en uygun kurbandı çünkü gözünün Lars'dan başka biri görmediği yeterince barizdi.

Lars kısa bir süre durdu ve düşündü.
Bu kızı seviyor muydu?
Bunu yapabilecek miydi?
Luna, Lars'a sarıldığında gözleri dolan Lars kafasındaki merhamet ve sevgiden kurtulmaya çalıştı. "Başka çarem yok." diye düşündü ve Luna'nın başını göğsünden kaldırdı.

Onu şatoya götürmek için mantıklı bir sebep bulması gerekiyordu. İki mavi göz ona bakarken hızlı bir şekilde düşündü.

-Luna bu akşamını bana ayırabilir misin?

-Tabi ki ama neden?

- Seni ailemle tanıştırmak istiyorum. Sonuç olarak artık müstakbel eşimsin...

-Müstakbel eşin mi?

Luna'nın şaşkınlığı bakışlarından okunuyordu. Lars onun nedenini anlayamayacağı bir şekilde iç çekti. ''Evet.'' diye cevap verip onu kucakladı ve devam etti, "Gün batımından sonra bizde ol."

-------------
Daralis, kızı Nenet ile büyük salonda oturup bugünün detaylarını öğrenmeye çalışırken, Nenet bahsetmek bile istemediği günü tamamen değiştirip aslında yaşamadığı bir günü yaşamışçasına anlatıyordu. O sırada Faye neşeyle yanlarına koştu. "Anne, dışarıda bir köpek var. Onu sevebilir miyim?"

WiccaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin