Sırasına oturmuştu. Kirliydi üstüne karamalar ve çizimler yapılmıştı.
Kafasını oturduğu sıranın üstüne koydu. Sınıf arkadaşları yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı.
Ayak seslerinden anlaya biliyordu. Kafasını kaldırıp önünde ki sıraya baktı. Önünde aynı sınıfta olmadığı biri oturuyordu. Daha önce onu hiç görmemişti. Belki de yeni gelmişti.
Umursamadı.
Okul çıkışında onu görmüştü. Belki de cesaret edip konuşmalıydı ya da sadece boş vere bilirdi. Hızlı adımlarla eve doğru yol aldı.
Kapıda babaannesi karşıladı. Onun gülen yüzü içini ısıtıyordu. Ayakkabılarını çıkardı ve nazikçe kapıyı örttü. Okul formasını çıkardı. Katlayıp yerine koydu. Geceliklerini giydi.
Çok açtı artık bir şeyler yemesi gerekiyordu. Mutfağa doğru ilerledi. Dolabı açtı. Masaya oturdu bir kaç bir şey atıştırdı. Odasına geri döndü. Ödevini yapmaya devam etti.
Çoktan akşam olmuştu. Zaman o kadar hızlı geçiyordu ki ailesini kayıp edeli ne zaman 1 yıl olmuştu ? Acısı daha dün gibiydi. Dokundukça kanıyordu. Bir babaannesi kalmıştı. O da mecburen onun yanında kalıyordu. Hayır onu seviyordu ama anne, baba sevgisi gibi olmuyordu.
Yatağına yattı, sadece uyumaya çalıştı ama olmuyordu göz yaşları su gibi akıyordu buna engel olamıyordu. Hayatı boyunca yalnız kalacaktı. Kimse onu gerçekten onu önemsemeyecekti.
Gerçekler buydu, yüzleşmesi gerekiyordu.
Uyuya kalmıştı.
Eyvah !!!! İkinci ders çoktan başlamıştı bile. Okula geç kalmıştı.
Zaten bir kere bile işler yolunda gitse şaşırırdı.
Hızlıca okul formalarını giydi. Çantasını eline alarak koşmaya başladı.
Sınıfına vardığında yeni gelen kızı gördü. Öğretmeninden özür dileyerek sırasına geçti. Oturduğu sıra en arkadaydı. Yeni gelen kızı rahatlıkla görebiliyordu. Hem ona neden bu kadar takmıştı ki ?
O kimsenin umurunda değildi, kimsede onun...
Teneffüs zili çaldı. Öğretmen sınıftan çıktı. Herkes yeni gelen kızın başında toplanmıştı. Ne vardı sanki ? o da herkes gibiydi. Tüm teneffüs boyu oturduğu yerden kalkmadı. Hem kalksa ne olacaktı ? gezecek arkadaşı vardı sanki.
Edebiyat öğretmeni sınıfa girdi. Sakin bir şekilde masasına yerleşti.
Yoklama almaya başladı.
Edebiyat Ö. :Mustafa Xxxxx buradamı ?
"Burada"
Aradan yaklaşık 14-15 kişi geçmişti.
Edebiyat Ö. : Ahsen Xxxx
"Burada"
Bu onun ismiydi. İsmi çok hoştu. Ahsen isminin anlamını biliyordu. Annesinin ismi de buydu. Ahsen isminin anlamı "Çok güzel, En güzel " demekti. Kendi de ismi kadar güzeldi.
Yanılmıştı o herkes gibi değildi. Sanki daha hoştu ve güzel.
Edebiyat Ö. : Açelya Xxxx
Edebiyat öğretmeni tekrardan seslendi.
Edebiyat Ö. : Açelyaa
"B-burada"
Aklı bir karış havadaydı. Öğretmenin ona seslendiğini nasıl duymadı.
Sol tarafına baktı. Ahsen'i gördü onun omuzlarından azıcık uzun saçlarını, kahve tonlarındaydı. Muhtemelen kendinden uzundu. Hayır kesinlikle uzundu.
Edebiyat öğretmeni dersini anlatmaya başladı. Herkesten de zeki görünüyordu.
Ne düşünüyordu böyle. Derse odaklanmalıydı.
Sonunda son derse gelmiştiler. Ders coğrafyaydı. Aptal öğretmen ödev olarak araştırma ödevi vermişti. Aptal karı ! Sanki herkesin evinde interneti vardı.
Açelya parmak kaldırdı.
Açelya : Öğretmenim bizim evimizde internet yok o yüzden yapamayacağım.
Coğrafya Ö. : O zaman açelya bu seferlik seni es geçe-
Ahsen : Öğretmenim Açelya isterse araştırma ödevini beraber yapabiliriz.
Ahsen gülümseyerek Açelya'ya baktı. Ne !! Bu gerçek miydi ? Ne güzel ödev yapmaktan kurtulacaktı. Herkes hazırlanmaya başladı. Bende öyle.
Herkes akın akın dışarı çıkmaya başladı. Ahsen yanıma doğru geldi. Yakından daha güzeldi. Toplanmama yardım etti .
Ahsen : Nerede çalışmak istersin ?
Ahsen : Telefon numaranı verebilir misin ?
Açelya : Telefonum yok.
Ahsen : I-ı o zaman ne yapalım ?
Açelya : Bilmiyorum. Karışmasan olmazdı zaten değil mi ? Herkese neden kendini iyi göstermeye çalışıyorsun ? Zaten ilk günden bütün ilgileri topladın daha ne istiyorsun ?
Ahsen : Şey sen beni yanlış anladın. Belki arkadaş oluruz diye düşündüm. Gerçekten...
Galiba fazla çıkışmıştı. Belki de o iyi bir insandı. İsmini her duyduğunda yarası daha çok ağrıyordu.
Sadece sınıf değiştirmeliydi. Sorunlarından kaçarak halledemezdi. Hızlı adımlarla Ahsen'in yanından hızlıca uzaklaştı. Ahsen'de geri kalmadı. Kolundan tuttu Açelya'nın gitmesini engelledi.
Ahsen : Galiba bir pot kırdım. Üzgünüm
Yüzünde fark edilecek kadar belli olan şaşkınlık vardı. Olayın farkına varamamıştı. Tabi ortada bir olay yoktu. Sadece ben saçma bir çıkış yapmıştım. Ne kadar aptalım !! Yavaşça kolumu bıraktı. Elini omzuma koyarak.
Ahsen : Bir sorun mu var ?
Hayır olamaz annem gibi konuşuyordu. Göz yaşlarım su gibi akmaya başladı. Olamaz yine engel olamıyordum. Tuvalete doğru koştum tüm gücümle... En başta ki tuvalete girdim. İçimde öyle ağlamak istiyordum ki...
Tuvaletten çıktım yüzümü yıkadım. Okulun çıkışa doğru ilerledim. Ahsen ortalıklarda yoktu, iyi bir şeydi kimsenin beni ağlarken görmesini istemezdim. Ellerimi cebime soktum. Eve doğru yol aldım, ödev kimin umurundaydı.
Eve vardım. Babaannemin sıcacık gülümsemesi... Odama geçtim.
Camıma taş atıldı. Pencereyi açtım. Cidden buraya kadar gelmiş miydi ?
![](https://img.wattpad.com/cover/258637034-288-k421279.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olasılık Dünyası {GxG}
General FictionBeyaz bir bankın üstünde oturuyordu. Ama bir şeyler eksikti... Arkadaş gibi, sohbet edeceği biri... Sonsuza kadar sevdikleriyle mutlu yaşayacağını zannediyordu ya da o aptal filimler gibi olacağını. Kimi kandırıyordu ? Asla öyle o...