(3. Kişinin Ağzından)
Etrafta birbiriyle kavga edenlerin sesleri duyuluyordu. Gün ışığından eser yoktu. Bazısı çalıp çırpar, bazısı dilenir, bazısı da bir şekilde satış yaparak hayatta kalmaya çalışırdı. Kısacası yeraltında sıradan bir gündü.
Bu pis yerden beklenmeyecek kadar temiz bir evin içinde üç genç yaşamaktaydı. Üçünün de birbirlerinden başka kimsesi yoktu. Tabii o güne kadar.
Kızıl saçlı tatlı bir kız, abileri olarak gördüğü ikilinin arkasından ilerlerken kulağına bağırışmalar ilişti. Duraksayıp etrafına baktı ve sokağın birinden iki adamın koşarak kaçtığını gördü. Öndeki ikiliye döndüğünde iki çocuğun da durmuş, ona baktığını fark etti.
"Isabel? Bir sorun mu var?" dedi sarı saçlı çocuk.
Kız başını salladı. "Şuradan bağırışlar duydum, gidip bakmamız gerek! Birine bir şey olmuş olabilir..."
"Tch. İyilik meleği falan değiliz." diyerek söze girdi siyah saçlı olan. Yüzünü yürüdükleri yola çevirmiş haldeyken kollarını kavuşturmuştu. Halinden memnun olup olmadığı pek... belli değildi.
"Ama Levi abi! Bizden birisine aynısı olsaydı diğerlerimiz böyle mi yapardı? Bana böyle yaptınız mı?"
diyerek ısrar etti kız. Gözleri endişeyle bakıyordu.Siyah saçlı, adı Levi olan çocuk gözlerini kapatıp iç çekti ve kızın söylediğine cevap vermeden onun gösterdiği sokağa ilerlemeye başladı.
"Yürüyün."
Kız heyecanla zıpladı ve peşinden ilerlemeye başladı. Sarışın çocuk da arkalarından ilerliyordu.
Sokağa girdiklerinde karşılaştıkları görüntü normal olmasa da hiçbiri etkilenmemişti. Zira üçü de çok görmüştü bu senaryodan.
Yerde yatıyordun. (h/l) (h/c) saçların dağılmıştı. Kıyafetlerin, yüzün... hepsi kan lekesine bulanmıştı. Yaralıydın fakat baygın değildin. Yine de gelenleri fark etmemiştin. Ayağa kalkacak halin bile yoktu ve gözlerin kararıyordu. O sırada yanına koşan ayak sesleri duydun ve içinden geçirdin.
"Yine mi...?"Ayak sesleri sana yakınlaştığında görmeyi beklediğin gibi sana zarar veren adamlarla değil, kırmızı saçlı bir kızla karşılaşmıştın. Bunu beklemiyordun fakat tepki verebilmek için bile çok zayıf düşmüştün. Bayılmadan önce duyduğun tek sözler kızın seslenişleriydi.
"H-hey, beni duyabiliyor musun?"
~~~~~~~~~~~~~~~○~~~~~~~~~~~~~~~
Gözlerini araladığında bir evdeydin. İçeride bulunan iki koltuğun birinde uzanıyordun. Öbür koltukta üçlüden gördüğün tek kişi olan kız, sarışın çocuğa bir şeyler anlatıyordu hevesli hevesli. Konuşmaya dalmış olacaklar ki, uyandığını fark etmemişlerdi. İçeriye biraz daha göz gezdirdiğinde kenardaki masada başka birinin biraz... "garip" bir yolla çay içtiğini gördün. Siyah saçları ise alışılmışın çok daha dışında bir kesime sahipti fakat oldukça düzgün görünüyorlardı. Bu yüzden bilerek bu şekle getirilmiş olduğunu anlamıştın.
Çocuk ise gözlerini sana dikmişti. Uyanık olduğunun farkında olmasına rağmen pek bir tepki vermemişti. Bakışları soğuktu ve sanki bunalmış gibiydi.
Çayından bir yudum daha aldı ve masanın üzerine bırakmış olduğu bıçağı alıp bir bezle silmeye başlarken ayağa kalktı. Ağır adımlarla yattığın koltuğun önüne yürüdü ve konuştu. Sesi oldukça sakin ve huzur vericiydi.
"Uyanmışsın."
Veee herkese selam QwQ bu benim ilk kitabım olacağı için bayağı bir heyecanlıyım. Beğenmediğiniz veya istemediğiniz bir kısım görürseniz burada belirtebilirsiniz seve seve okurum. Şimdiden teşekkürler~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski Dostlar (Levi x Okuyucu)
RandomYeraltında, kendini tam ortasında buluverdiğin beladan bir gün çekip çıkartılıyorsun. Ne olduysa da o gün oluyor zaten her şey. Kurtarıcın olarak baktığın kişiler en yakın arkadaşların oluveriyor bir anda. Bazıları en yakın arkadaştan da ötedir belk...