Eren'in tutulduğu hücreden ayrılıp toplantı odasına gelmiştiniz ve kısa bir süredir Hanji'nin gelmesini bekliyordunuz. Diğerlerinin de çok kesin fikirleri olmadığı gibi aynı şekilde sen de Eren'e güvenip güvenemeyeceğiniz konusunda kararsızdın. Sessizce konuştun beklerken.
"Ne diyorsunuz? Onu Keşif Birliği'ne kabul etmek iyi bir fikir miydi?"
Dirseklerini masaya dayamış ve ellerini de çenesinin altında birleştirmiş olan Erwin sakince konuştu.
"Deneyerek öğrenebiliriz fakat yalan söyleyecek bir durumda olduğunu düşünmüyorum."
Levi sessizce çayını yudumlamaktaydı. Erwin'i başınla onayladıktan sonra Levi'a döndün.
"Ya sen ne diyorsun?"
Levi kafasını bile çevirmeden göz ucuyla sana baktı.
"Fikrimi aşağıda belirttiğimi düşünüyorum."
"Evet ama ona güvenmediğini de söylüyordun."
"Güvenmiyorum zaten."
İç çektin sessizce.
"Anlaşıldı... umarım bu çocuk düşündüğümüz gibi bir fayda sağlayabilir. Bayağı hevesli bir hali vardı aslında."Levi yorum yapmadan önüne döndü. Koca masada bulunan tek şey olan çay bardağını yudumlamaktaydı hala sessizce. Erwin ise gözlerini kapattı bir müddet.
"Orduya kesinlikle fayda sağlayabilir. İnsanlığı kurtaracak güçte olduğuna inanıyorum."
"Orası da doğru... yine de hala şüphelerim yok deği-"
"UMARIM ÇOK GECİKMEMİŞİMDİR!"
Üçünüz birden paldır küldür içeriye dalan Hanji'ye baktınız. Levi önüne dönerken konuştu.
"Geç kaldın dört göz."
Hanji elini ensesine götürüp gülümsedi.
"Üzgünüm~ sadece bir sayfa daha okuyup gelecektim ama çok heyecanlıydı! Durduramadım kendimi."
Başını oturduğun sandalyede tamamen geriye atıp tepetaklak ona baktın.
"Ne okuyordun ki?"
Hanji sanki birisinin bunu sormasını bekliyormuş gibi heyecanla baktı ve ceketinin içinde sakladığı elini çıkarttı. Elinde tuttuğu kısa ama kalın kitabı güm diye masaya bıraktı.
"Titan anatomisi!"
Kafanı kaldırıp güldün. Başka ne bekliyordun ki zaten? Böyle olacağını bilmen gerekirdi.
Hanji de yanındaki sandalyeye oturduğunda Hanji'yle ikiniz başınızı, bir şey söylemesini beklediğiniz Erwin 'e çevirdiniz. Erwin konuşmaya girmişti.
"Eren'le alakalı çok tartışma var. Birliğimize katılmak istediğini söylüyor ama mahkeme kararı bunun tam tersi de çıkabilir. Askeri Polis de Eren'i almayı istiyor fakat onu kullanıp öldürecekler o kadar. Din adamlarından bahsetmiyorum bile."
Kollarını kavuşturup derin bir nefes verdin.
"Oof... bak bu sıkıntıymış işte. Mahkemedekilerin de Keşif Birliği'nden pek haz ettiği söylenemez. Sağlam bir savunmamız veya konuşmamız olmazsa eğer, bu iş tamamen yaş gibi."
Erwin başını salladı.
"Öyle görünüyor fakat Eren Keşif Birliği'nin bir üyesi olursa Maria Duvarı'nı devlerden geri alabiliriz.""Halledebilirim."
Levi'a baktın biraz da şaşırarak.
"Hm? Nasıl?""Orasını bana bırak velet."
Kaşların çatıldı.
"Cidden... niye böyle davrandığını anlayamıyorum! Buradaki tek asker sen misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski Dostlar (Levi x Okuyucu)
RandomYeraltında, kendini tam ortasında buluverdiğin beladan bir gün çekip çıkartılıyorsun. Ne olduysa da o gün oluyor zaten her şey. Kurtarıcın olarak baktığın kişiler en yakın arkadaşların oluveriyor bir anda. Bazıları en yakın arkadaştan da ötedir belk...