「2. Bölüm | Geçmiş (2/5)」

2.5K 187 189
                                    

Siyah saçlı çocuk ağır adımlarla yattığın koltuğun önüne yürüdü ve konuştu.

"Uyanmışsın."

O konuşunca diğer iki kişi de seni fark edip sana döndüler. Kızıl saçlı kız gülümsedi.

"Günaydın! Daha iyi hissediyor musun?"

Bakışlarını yaralarının olması gereken yerlere çevirdin. Hepsi sarılmıştı ve o kadar da acımıyorlardı. Kısık bir sesle konuştun.

"S-sanırım evet. Teşekkür ederim. Beni kurtardınız galiba."

Kırmızı saçlı kız kıkırdadı.

"Bize değil Levi abime teşekkür et! Yaralarını o sardı."

Levi? Levi hangisi ki diye düşünmeden edemedin. İki erkeğe de bakıp dururken siyah saçlı olan konuştu.

"Tch. Her neyse. Abartma."

Kırmızı saçlı kız başını sallamıştı.

"Peki pekii! Levi abim gerçekten inatçı olanlardan, değil mi?

İsminin Levi olduğunu öğrendiğin çocuk bir şey söylemek yerine yalnızca göz devirdi. Bıçağını silmeye devam etti sonra.

"Ah bu arada!" diye konuştu kız.
"Sana kim olduğumuzu söylemeyi unuttum. Ben Isabel. Bu da Farlan vee Levi abim."

diyerek onları işaret etmişti. Farlan sana gülümseyip selam amaçlı elini kaldırdı. Levi sana bakmamıştı bile. Umursamaz (ya da öyle sandığın ;>) bir tavırla bıçağını silmeye devam ediyordu.

İsimlerini söyleyince yavaşça doğrulmaya çalıştın ama acı içinde kendini koltuğa bıraktın. O sırada Levi'ın sana seslenişini duymuştun.

"Oi, dikkat etsene velet! Yaraların daha yeni sarıldı. Tekrar açılmalarına sebep olup her yeri kan etmek mi istiyorsun?"

Bakışlarını ona çevirdin. Başta senin için öyle söylediğini düşünmüştün ama o, etrafın kirlenmemesi için kalkmamanı söylemişti. Zaten seni umursamak için bir sebebi yoktu. Bir dakika... o zaman neden yaralarını sarmıştı?

"H-hayır."

"O halde yat orada. Birkaç gün içinde ayağa kalkacaksın zaten. Biraz sabırlı ol."

Yattığın yerde başını salladın.

"Senin ismin nedir?" diye sordu Isabel.

"(y/n)..."

"Memnun olduk (y/n). İsmin güzelmiş." dedi Farlan.

"Ben de memnun oldum. Şey... acaba neredeyim tam olarak?"

"Evimizdesin!" diye söze atladı Isabel.
"Üçümüz birlikte yaşıyoruz. Görünüşe göre artık sen de ekibimizin bir parçası haline geldin!"

Kızın bu tavırları seni gülümsetmişti.
"Teşekkür ederim Isabel. Hem bunun için, hem beni kurtardığınız için."

Farlan devam etti.
"Lafı bile olmaz. Bu arada sen neden o haldeydin?"

Bu sözle birlikte yüzündeki gülümseme soldu.
"Evden kaçmak zorunda kaldım. H-hepsi bu."

Farlan bir şey daha diyecekken Levi onlara bakmadan konuştu.

"Zorlama Farlan. Belli ki anlatmak istemiyor. Merakını başka zamana sakla."

Bunu dedikten sonra masaya ilerleyip oturdu ve gözlerini kapatıp çayını yudumlamaya devam etti. İkisinin aksine çok daha sakin duruyordu. Hatta gereğinden fazla sakin... Sanki duygusuz gibi. Ve anlatmak istemediğini de anlamıştı. Biraz rahatladın. Bu çocuğun geçmişini merak etmiştin ister istemez. Hiçbir insan böyle doğmazdı sonuçta. Evet yeraltındaki yaşam sertti fakat ne olmuştu da bu hale gelmişti ki? Bu düşüncelere dalmışken vücut durumunun da verdiği yorgunlukla oracıkta uyuyakaldın.

Tekrardan merhabalar. Bölümler fazla mı kısa oluyor emin olamadım. Yaklaşık 400-450 kelime arası oluyor her bölüm. Biraz daha uzatayım mı QwQ yoksa böyle ideal mi

Eski Dostlar (Levi x Okuyucu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin