Habersiz Evlilik

5.2K 247 70
                                    


Güncel şarkı pek bilmeyen benden yine biraz eskilerde kalmış bir şarkı bırakıyorum yukarı....


Keyifli okumalar...

''Ege?''

''Abi! Kardeşine bir hoş geldin yok mu?''

''Olmaz mı? Hoş geldin! Ama bu gün geleceğini niye söylemedin?''

''Sürpriz yapmak istedim. Hadi içeri geçin dışarıda kaldınız. ''

''Hoş geldin''

''Sağ ol Merve, Sen de hoş geldin. Hadi geçin içeri''

Herkes salona geçtiğinde içerdekilerin şaşkın ve biraz dona kalmış ifadesi ile karşılaştılar. İbrahim tanımadığı kızın kim olduğunu anlamaya çalışırken Merve üniversiteden arkadaşını burada görmenin şaşkınlığını yaşıyordu. Kimse Merve ve İbrahim'e hoş geldin dememişti. Merve annesine dönüp neler olduğunu anlamaya çalıştı. İbrahim'se az çok bir şeyler anlamıştı ve ortamdaki gerginliğin azalması için konuşmaya  başladı.

''Hadi yine iyisin Neslihan Sultan. Oğlun bir gün erken gelmiş.''

İbrahim annesinden cevap alamayınca gerçekten ciddi bir durum olduğunu anladı.

Merve ise Rabia ile selamlaşmadığını hatırladı ve mahcupça gülümsedi. Şaşkınlıktan arkadaşını unutmuştu.

''Rabia? Hoş geldin. Ben şaşırdım biraz seni burada görünce kusura bakma. Çok özlemişim seni. Nasılsın?''

''Hoş bulduk. Ben de seni çok özlemişim... İyiyim sen nasılsın?''

''Ben de iyiyim. İş için mi geldin?''

''Hayır... Sonra şey yapalım mı?''

''Heımm. Şey tamam. ''

Ortamda yine gergin bir sessizlik oluşmuştu. İbrahim yine söze atıldı.

''Ege , sen ne zaman geldin ? Biz annemle konuşurken daha gelmemiştin değil mi?''

''Yeni sayılır abi. Yarım saat kadar oldu.''

''Hanımefendi senin arkadaşın mı?''

''Aslında arkadaşım sayılmaz. Rabia , bu abim İbrahim. Abi ,  Rabia da benim eşim.''

''Eşin? Eşim derken? Sevgilin mi?''

''Hayır. Evlendik. ''

İbrahim de odadaki diğer kişiler gibi donup kaldı. Merve oldukça şaşırmış ve ortamda esen soğuk rüzgarları anlamlandırmıştı. Bu onların özel bir aile meselesiydi ve onların burada olması doğru olmazdı. Sonra Rabia ile konuşur konunun aslını öğrenirdi ne de olsa .Merve bu sessizliğin ortasında kalkmak için nasıl müsaade isteyeceğini bilemedi. Ama hemen müsaade isteyip gitmelilerdi.

''Anne... Biz kalkalım mı? Benim işle ilgili bir şey yapmam gerekiyordu unutmuşum. ''

Neslihan Hanım Merve'nin sesiyle kendine geldi. Onun aklı başında , annesinin sözünden çıkmayan oğlu ne demişti? Evlendim! Hem de benden habersiz diye düşündü Neslihan Hanım. Sanki kendisine söylese izin vermeyecekti. Ne diye böyle bir şey yapmıştı ki...

''Öyle mi? Ben de zaten yemek yapmamıştım Ferhatlara . Geç oldu biz artık kalkalım Neslihan.''

'' Ben sizi geçireyim Serra teyze.''

''Sen dur durduğun yerde bakalım. Abin yolcu eder. Kusura bakmayın Serra. Bu akşamlık böyle oldu.''

''Ay olur mu öyle şey ne kusuru? Hadi hayırlı akşamlar.''

Görücü Usulü AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin