Düzenlendi √
Biraz gecikti kusura bakmayın. Tatil dolayısıyla şehir dışındaydım ve yazacak vakit bulamadım. Ama bundan sonra ki bölümü daha uzun yazmaya çalışacağım. Aslında amacım bu bölümü uzun yazmaktı ama bu bölümü kurgulamıştım ve değiştiremedim.
Okuyan, oylayan ve yorum yapan herkese çok teşekkür ederim. Hepinizi çok seviyorum...
Aras mı? Beni bıçaklayan Aras mıydı?
Kaşlarımı kaldırarak, "Hadi ama baba, Kayra? Buna inanmadınız değil mi?" dedim.
Babam, "Konuşuyorsun." dedi ve sarıldı. Evet. Evet, her neyse.
Polisler Aras'a yaklaşınca kolunu önce ben tuttum ve çektim. Aras hâlâ şoktaydı. Benim sadece on beş dakika kadar önceki hâlim gibiydi. Konuşmuyordu. Belki de konuşamıyordu.
Sesimi yükselterek, "Aras hiçbir şey yapmadı!" dedim sonra daha sakin bir şekilde devam ettim, "Hatta beni o kurtardı."
Polisin biri yanıma geldi ve bir eliyle Aras'ın kolunu tutarken, "Siz buna karışmayın küçük hanım." dedi.
Sinirle babama baktım. Hiçbir şey yapmadı. Sadece polisleri izliyordu. Sonra Kayra'ya döndüm. Bir şey düşünüyor gibiydi.
Polisler ve Aras odamdan çıkarken tam peşlerine düşecektim ki bir el kolumu kavradı. Bu el Kayra'ya aitti. Tekrar olduğum yere geçtim ve Kayra'ya bakarak, "Neden yardım etmiyorsunuz?" dedim.
Kayra hâlâ kolumu tutuyordu. Babam Kayra'ya döndü ve, "Silahlar kaçak olarak alınmış." dedi.
"Kaçak?" diye fısıldadım.
Kayra, "Evet fark ettim." dedi babama ve kolumu bıraktı.
Ben yok mu sayılıyordum?
Babam önden, sonra Kayra ve arkasından ben merdivenleri inmeye başladık. Polisler ve Aras kapıdan yeni çıkıyordu. Babamlar arka kapıya yönlenince ne yapmaya çalıştıklarını anlamadım. Ama Aras için olduğunu biliyordum. En azından hissediyordum.
Babam garajdan siyah bir arabayı çıkarırken kollarımı birleştirmiş garajın kapısında öylece bekliyordum. Babam arabadan çıkıp Kayra'nın yanına gittiğinde benden bir şey sakladıklarını ya da saklamak istediklerini düşünmeden edemedim. Her nereye gideceklerse Aras için gideceklerdi. Ve içimden bir ses beni götürmeyeceklerini bağıra bağıra söylüyordu. Aklıma aniden sızan saklanma planına lanet okudum.
Sırtımda bir yara vardı ve ben dinlenmek yerine macera peşindeydim. Ama bu yara daha kötüye gitmeden beni kurtaran genç adama yardım etmek yapmam gereken bir şeydi.
Arabanın bagajına yaklaştım. Sonra sırtımdaki yarayla orada duramayacağımı düşünüp arka kapıya yöneldim. Babam ve Kayra hâlâ konuşuyorlardı. Beni fark edemezlerdi. Yani, umarım. Yavaşça kapıyı açtım. Babamın son model arabaları kapı konusunda gerçekten iyiydi. Sessizce açılır, sessizce kapanırdı. Şans yüzüme gülmüştü. Kendimi içeri attım ve kapıyı kapattım.
Arabanın içi de dışı da siyahtı. Pencereleri jelatinle kaplanmıştı. İçeriden dışarı görülebilen ama dışarıdan içeri görülemeyenlerdendi. Üstümdeki siyah keten pantolon ve lacivet kazak beni fark etmelerine engeldi. En azından belli bir yere kadar.
Babam silahın kaçak olduğunu anladı çünkü onun işi silah üretimi. Silahlara olan düşkünlüğü onu buralara getirdi. Bu oldukça zengin olmamızın bir diğer nedeniydi. Babam, Türkiye'ye giren çıkan silahları bilirdi. Ve Aras'ı götüren polislerin bellerindeki silahın kaçak olduğunu söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
S A F İ R
Mystery / ThrillerAsya Barlas, her ne kadar "Güçlü değilim," dese de başından geçen o kadar olaya rağmen hâlâ yaşamaya devam eden 17 yaşında bir genç kızdı. Hassas kalpli bir annesi ve mükemmelliyetçi babası dengesini bozsa da onun Kayra'sı vardı. Ve onunda annesi gi...