Düzenlendi √
İyi okumalar, umarım beğenirsiniz :)
"Asya! Müsaitsen bir bakar mısın tatlım?"
Neredeyse benim gibi 5 kişinin daha rahat yaşayabileceği kocaman odamda sıkılmakla meşguldüm. Ama sanırım biraz ara verebilirdim. Hızla yatağımdan kalkıp kapıya koştum. Odadan çıkınca aldığım kokuyla gözlerimi kırpıştırdım. Eritilmiş çikolata kokuyordu.
"Geliyorum."
Babama verdiğim geri bildirimden sonra merdivenleri inmeye başladım. Salon görününce gözlerim genelde babamın oturduğu koltuğa kaydı.
Boştu.
Babam genelde beni çağırdığında o koltukta oturuyor olurdu. Beni de karşısına diker okul hakkında öğütler verir derslerimin nasıl olduğunu sorardı. Bazen de yanıma gelirdi. Odama benimle konuşmak için girdiğinde asıl amacının odamı denetlemek olduğunun farkındaydım. Herhangi bir suç aleti bulursa benim için sonu hiçte iyi bitmeyecek bir çıkmaza girerdik. Suç aletinden kastımın alkol şişesi, sigara, uyuşturucu paketleri gibi şeylerden başka bir şey değildi. Bu kadar baskıcıydı çünkü Harun Barlas'ın kızı tam anlamıyla mükemmel olmalıydı. Asya Barlas en iyisi olmalıydı.
Düşüncelerimden sıyrılıp neden aşağı indiğimi hatırlamaya çalıştım. Babam seslendiği için inmiştim.
"Baba, nerdesin?" diye seslendikten sonra etraftaki düzen değişikliği gözüme çarpmıştı.
Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken, "Süpriz!" diye bağıran insanlar evin dört bir yanından çıkıp önüme gelmeye başladı.
Şaşkınlığımı gizlemeye çalıştıysam da başarılı olamadım. Sevinçten ağzım kulağıma kadar uzanmıştı. Dişlerimin otuz ikisininde göründüğünden emindim. Bu benim için hazırlanmış bir doğum günü partisiydi. Babam ayarlamış olmalıydı.
İnsanlar saklandıkları yerlerden çıktıktan sonra etrafı süslemeye başladı. Hepsinin elinde bir süs malzemesi vardı. Normal ses seviyesinde müzik açılınca gözlerim babamı aradı. Bunları düzenlemek için verdiği çabadan dolayı ona teşekkür öpücüğü vermek istiyordum. Etrafa bakınırken bana doğru koşan bir sarışın birde kızıl saçlı iki kız gördüm.
"İyi ki varsın!"
Açelya. Uzun ve kızıl saçlarıyla gerçekten çok tatlı ve güzel görünüyordu. Her zaman kıyafetlerinin uyumuyla dikkat çekerdi. Bugün giydikleri yine büyük bir uyum içerisindeydi. Pastel mavi, ince askılı elbisesine taktığı pastel pembe kuşak çok hoştu. Diz kapaklarının üstünde biten elbisesi belinden aşağısına pileler ile açılıyordu. Sevimli bir görüntü yaratmıştı. Bana sarıldıktan sonra bir adım geri çekildi.
Sarışın olan da bana doğru eğildi ve "Doğum günün kutlu olsun." dedi. Sarılmasını beklemedim değil. Ama bu bile onun için fazlaydı.
Rana. Ne kadar sahte sarışın gibi görünse de doğal olduğunu biliyordum. Üstündeki kırmızı elbiseyle günün yıldızı olmuştu bile. Kalın askılı bu elbisesiyle uymadığını düşündüğüm bilekliği dikkatimi çekti. Kırmızı, mavi ve yeşil taşlarla şık duruyordu ama bu mini elbiseye yakıştıramamıştım. Kendinden emin bir duruşu vardı. Oldukça çekiciydi. Belki de bu dik duruşu onu çekici yapıyordu.
"Teşekkür ederim kızlar."
İkisi de gülümsedi. Aklıma babam gelince meraklı gözlerle, "Babamı gördünüz mü?"diye sordum.
Açelya boğazını düzeltti ve bir şeyler geveledi, "Gelir şimdi. Keyfini çıkarır mısın sürizinin?"
Bu sorumla panik olduğunu fark etmiştim. Koluyla Rana'yı dürtünce Rana bana döndü, "Asya biraz konuşabilir miyiz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
S A F İ R
Mystery / ThrillerAsya Barlas, her ne kadar "Güçlü değilim," dese de başından geçen o kadar olaya rağmen hâlâ yaşamaya devam eden 17 yaşında bir genç kızdı. Hassas kalpli bir annesi ve mükemmelliyetçi babası dengesini bozsa da onun Kayra'sı vardı. Ve onunda annesi gi...