Geçmiş

15 1 0
                                    

Gizemli adamdan;

"Herkes sakin olsun kimse kimseye zarar vermeyecek, beyler en ufak haraketinizde burayı yakarım." Dedim herkesin gözü üzerimdeyken yıkık dökük, ter ve içki kokusunun karıştığı bir kumarhanedeydim. Bir saat kadar önce adamlarımdan adem yanıma gelip gecenin babasının sorun yaşadığını söyledi, gecenin iyi olup olmadığını sorduğumda hiç bişeyden haberinin olmadığını ve iş yerinde çalıştığını söyledi. " kısaca özet geç sorun nedir?"
" abi kızın babası büyük oynadı ve kaybetti. Olanları sindiremeyip saldırmış adamlara kumarhanenin sahibi senin de tanıdığın Tarık Tekin diye bir adam. Tarık beyin sınırlarını zorlamış ve adamlarından dayak yemiş herif, ya parayı ödeyecek ya da ölecek." Başımı kaldırıp derin bir nefes aldım. Pislik, içki, kumar adam da ne kötülük ararsan vardı, kızını it gibi çalıştırıp parasını alıyordu o parayla da gidip kumar oynayıp kaybediyordu. Boynumu çıtlattım sakin bir sesle "ee sonuç?" Diye sordum ademe. Adem gözlerimin içine bakıp " kızını sattı abi" dedi.

Gözlerimi sinirle kapattım ve derin bir nefes aldım " Adem ne demek kızını sattı?"
"Abi adam borcunu ödeyemeyeceğini fark edince kızının resmini gösterdi, e Tarık bey ya elini kana bulayacaktı ya da kızı alacaktı ikinci seçeneği seçti yarına kadar kızı inine bekliyormuş öyle söyledi , kısasa kısas yani" dedi. Yıllardır gecenin acı çekişini izliyordum içinde bulunduğum hayata onu sokamayacağımı düşünüp kendi hayatını yaşaması için onu yanıma almadım fakat bu yaşadığı hayat hayat değildi. Onu ilk gördüğümde 18 yaşındaydım ve bana çarpan o küçük kızın gözlerini hiç unutamadım. Çarpmanın etkisiyle elindekileri düşündüğünde ona yardım etmeye çalıştım fakat izin vermedi, fazla içe dönük birine benziyordu ve gözleri beni içine çeken bir kara delikten farksızdı. O günden sonra onu hemen hemen her gün gözlemledim benim okulum bittiğinde yurt dışına üniversite okumaya gittiğimde babamın da etkisiyle hayatıma farklı bir şekilde yön vermek zorunda kaldım ve onun işlerinde yardım etmeye başladım uzakta da olsam konferans görüşmeleriyle bişeyleri halletmeye çalışıyordum kara borsayla iç içeydik ve her adımımı kontrollü atıyordum aradan yıllar geçtiğinde geceyi gözlemlemesi için görevlendirdiğim adem onun gölgesi olmuştu ben yurtdışından dönene kadar göz kulak olacaktı geceye ve ben döndüğümde hayatımı yoluna koyduğumda geceyi yanıma alacaktım. Planlarım doğrultusunda okulumu bitirip ülkeye döndüğümde henüz alışma sürecindeydim ki bu olay yaşandı. O pislik herifin geceyi satmasına izin veremezdim üstelik Tarık la çok eskiye dayanan bir geçmişimiz vardı ve yapabileceklerinin sınırı yoktu.

Mekana girdiğimde arkamda Adem ve yanında üç adam daha vardı. Karşımda gördüğüm manzara enfesti.. Tarık kollarını önünde birleştirmiş gecenin babasının iki kolunda iki adamı vardı ve baya iyi hırpalamışlardı herifi. O sırada Tarık " bu kızı bana getirmezsen borcun iki katı artar, canını kurtaramadığın gibi kızın ve sevdiklerinin de canını kurtaramazsın" dedi ,güçlü bir kahkaha attı ve adamlarına dövmeye devam etmeleri için bir işaret verdi, tam o sırada benim sesim duyuldu " herkes sakin olsun kimse kimseye zarar vermeyecek, beyler en ufak haraketinizde burayı yakarım." Dedim bi anda hepsi bana döndü ve Tarık bana doğru yürümeye başladı. "Sevgili dostum Ares nerelerdeydin böyle" diyerek kollarını açtı, " güldürme beni Tarık ne zamandır dostuz?" Diye sordum bana yaklaşıp açtığı kollarını indirişini izlerken yakınımda durduğunda "hiç düşman olmadık ama" dedi "evet olmadık ama bu olmayacağımız anlamına gelmez Tarık konuşalım biraz" dedim ve sağda ki merdivenlere yöneldim, arkamdan geldi ve üst katta ki odasına girdim kahverengi masanın önündeki siyah deri koltuğa oturdum o da masanın diğer tarafında ki kahverengi deri koltuğa yöneldi ve konuştu " hayırdır Ares pek tarzın değildir bu tarz mekanlar ne işin var burda?" Gözlerimin içine bakarak sorduğu soruya net ve açık bir cevap verdim "benim olana göz koyduğunu duydum, doğru mu diye kontrol etmeye geldim umarım Tarık, umarım doğru değildir" dedim. Ufak bir şaşkınlıkla baktı bana, neyden bahsettiğimi anlamamıştı " fotoğrafta ki kızdan bahsediyorum Tarık" dediğimde jetonu düştü gerizekalının ses tonunu yumuşatarak " adamın bana borcu var bu şekilde ödemek istiyormuş elimden bişey gelmez dostum" dedi. Kan beynimi sıçradığında oturduğum yerden kalktım ve ellerimi masaya koydum. Önce hafif hafif dokunarak vurduğum masaya üç dört defa da sert bir şekilde vurdum ve " sana bir kez söylüyorum, düşmanın olmamı ister misin? O kız benim. O pis zihninden geçen iğrenç düşüncelerini sana uygularım anladın mı beni?" Yeterince açık konuştuğumu düşünüyordum kaşlarım çatılmıştı ve çenemi sıkıyordum sinirden, gözlerinde ki korkuyu gördüm. Beni karşısına almak istemezdi ve en doğru kararı verdi " senin olana dokunmam biz dostuz Ares" dedi. "Güzel , akıllı bir dostmuşsun Tarık ne yapacağını çok iyi biliyorsun adam borcunu ödeyemeyeceği için ona iş ver burda bedavaya çalıştır borcu bitene kadar köpeğin olsun" dedim "tamamdır dostum kendine dikkat et bir ihtiyacın olursa burdayım" dediğinde çoktan kapının önüne gelmiştim " eyvallah" diyip çıktım kapıdan ademe işaret ettiğimde adamlarla birlikte arkamdan yürüdü ve mekanın dış kapısından da çıktık.
-"Adem"
-"efendim abi"
-"Zamanı geldi."

Gizemli adamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin