Bana kim olduğunu söyle

28 1 0
                                    


Dudaklarımda hissettiğim dudaklarla boşluğa düşmüş gibi hissettim kendimi. Dudaklarımı aralamam için baskı yapıyor, diliyle dudağımı yalıyordu. Aralamayacağımı anladığında çok az geri çekilip dişlerinin arasından " gece, ah güzelim karşılık ver bana" dedi muhtaç bir sesle gözlerinin içine baktığımda o mavi gökyüzünde kaybolmak istedim dudaklarım iradem dışı aralandığında vakit kaybetmeden tekrar dudaklarıma yapıştı. Kendime lanet ediyordum içimden , aralık olan dudaklarımdan içeri dilini soktuğunda alt dudağımı emdi. Kendimi tutamayıp anın etkisiyle üst dudağını öpmeye başladığımda sert bir sesle inledi ve alt tarafını bana bastırdı. Bu hissettiğim şeyi ilk defa hissediyordum. Bu zamana kadar hiç bilerek hata yapmamıştım fakat şimdi..
Şimdi bile bile yanmak istiyordum. Bir eli hala boynumu tutarken diğer eliyle sol bacağımı tutup kaldırdı ve beline sardı, sağ elimi kaldırdım ve boynuna dokundum, onu hissetmek istiyordum ve boynunda ki elimi parmaklarımı sürterek yüzüne, ordan da saçlarına çıkardım, diğer elimle koluna tutunduğumda müthiş bir ustalıkla dudaklarımı sömürüyordu. Kasıklarımda hissettiğim sancıyla dudaklarına inledim. Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda saçlarını parmaklarıma doladım ve sert bir şekilde çektim, mıknatıs gibi yapıştığı dudaklarımdan ayrıldığında nefes nefeseydik ikimizde. Biraz daha devam ederse o duşa kabinin içinde onun olacağımı biliyordum ve buna izin veremezdim gözlerimin içine kopkoyu mavilere dönmüş gözleriyle bakarken ne diyeceğimi bilemedim. "Ben , ben yapamam" dedim boğazını temizledi ve sol eliyle tuttuğu bacağımı bıraktı fakat bir santim bile uzaklaşmadı. Boynumdaki elini ve sol elini iki yanağıma yerleştirdi ve "beni ne hale getirdiğinin farkında bile değilsin" dedi gözlerimin içine bakarak.

Öyle derin derin bakarken bana ismini bile bilmediğimi fark ettim "Kimsin sen?"
"Bak biliyorum kafanda bir ton soru var hepsini cevaplayacağım, bu gece" dedi.  " bana kim olduğunu söyle." Dedim kızgın çıkan sesimle. Ellerimi göğsüne koydum ve onu kendimden uzaklaştırdım "Ares, ben Aresim" dedi. "lütfen dışarı çık" dedim göğüslerimi kapatırken ellerimle ve arkasını dönüp kapıdan çıkışını izledim. Tekrar suyu açtım ve avucuma biraz daha duş jeli döküp bütün vücuduma sürdüm kese yapmıştım fakat bu gizemli adam bana kendimi temiz hissettirmiyordu sıcak suyla durulandığım ve suyu kapattım. Bir kaç saniyeliğine durdum ve derin nefes aldım, burdan gitmeliyim.

Havluya sarılıp çıktığımda çıplak ayaklarımla temiz zemine bastım oda toparlanılmıştı tüyler ve cam kırıkları yoktu ve güller de gitmişti.
Yatağın üzerinde ki kırmızı elbise ve siyah topuklulara baktım bunları giymemi mi istiyordu? Aynalı masaya yöneldiğimde fön makinesini priz bulup çalıştırdım ve saçlarımı kuruttum. Zaten ince ve az olan saçlarımı taradım ve kendi hallerine bıraktım bir süre sonra onlar kendi kendinelerine dalgalanacaktı. Çekmecede ki makyaj malzemelerine göz attığımda kırmızı bir ruj ve hafif bir rimel sürdüm. Kafamı çevirip yatağın üzerindekilere baktım ve düşünmemeye çalıştım, elbiseyi giydiğimde yatağa oturdum ve ayakkabıları giydim. Topuklu ayakkabıyla pek anlaştığımız söylenemezdi ama bu elbiseye çok yakışmıştı. Her şey tamam gibi görünüyordu. Ayağa kalktım ve Kıyafet dolabının aynasına doğru yürüdüm. Kendimi baştan aşağıya süzdüm. Daha dün elimde taşıdığım tepsideki içecekleri düşündüm, üç kuruş para için çektiğim ağız kokusunu , kazandığım parayı babamın eline sayışımı, kazandığım o üniversiteye gidemeyişimi düşündüm.
24 yaşında bi baltaya sap olamayışımı, kendimi bildim bileli köpek gibi çalıştırılışımı düşündüm. Ben çok güçlü bir kadınım. Omuzlarımı dikleştirdim ve aynada gözlerimin içine bakıp gülümsedim. Evet dedim. Gece sen çok güçlüsün.

Odadan çıktığımda kapıyı tekrar kilitlememiş olmasına şaşırsam da ilerlemeye devam ettim. Bir koridor boyu yürüdüm ve başka bir kapı oturma odasına açıldı. Etrafa bakındığımda kimse yoktu evin üst katı da olduğunu gösteren merdivenlere gözüm kaydığında Gizemli adamın hızlı adımlarla merdivenlerden indiğini gördüm. Ares. Bugün yanmak istediğim adam. Siyahlar içinde öyle yakışıklıydı ki gözlerimi ondan alamadım. Simsiyah bir takımın içindeydi ve beyaz gömleğine kıravatını bağlıyordu. Sonra kafasını kaldırdı ve beni gördü. Bi an duraksadı ama sonrasında kıravatını bağlayıp yürümeye devam etti yanıma gelip elimi tuttuğunda kulağıma fısıldadı "lütfen bana eziyet etmeyi kes ve dudağını ısırma." Bunu söyleyene kadar yaptığımın farkında bile değildim. Fark ettiğimde serbest bıraktım dudağımı ve gözlerini dudaklarımdan gözlerime çıkardı "seni bir yere götüreceğim" dedi. "Ares konuşacaktık, bana sorularımı cevaplayacağını söyledin bu halde nereye?" Diye hafif kızdığımda "kızma lütfen daha sexi oluyorsun" dedi istekli bir ses tonuyla.
Gözlerinin içine anlamaya çalışırcasına baktım ve beni elimden tutup götürmesine izin verdim. Ayakkabılarla yürümeye zorlandığımı fark etmiş olmalı ki yardımcı oldu ve koluma girdi. Mat siyah bir Porsche nin yanına geldiğimizde kolumdan çıkıp kapıyı açtı arabaya binip yerleştiğimde kapıyı kapattı. Arabanın önünden dolaşıp yan tarafımda belirdiğinde emniyet kemerim sıkışmıştı çekiyordum ama gelmiyordu çektiğim işkenceyi anlayıp bana yardım ettiğinde çok yakınıma girdi bilerek. Bir eliyle kemeri tutarken gözleriyle dudaklarımı yağmalıyordu resmen dudağında çarpık bir gülüşle "kırmızı çok yakışmış" dedi ,kemeri çekti bağladı. Geri çekilip kendi kemerini de bağladığında yola çıktık. Nereye gittiğimiz hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Arabanın kapısında ki cepten sigara paketi ve bir çakmak çıkardı paketi açıp bana uzattığında bugün hiç içmediğim aklıma yeni geliyordu. Bir güne o kadar çok şey sığdırmıştım ki. Elimi uzatıp paketten bir sigara aldım ve avucunun arasında tuttuğu çakmağı parmaklarımı tenine sürterek aldım. Yutkunduğunu fark ettim, intikam güzeldi. Sigarayı dudaklarıma götürdüm ve çakmağı alevledim. O kadar sessizdik ki sigara dumanını içime çekerkenki yanan tütünün sesini duydum. Sol elimle camı açarken sağ elimle dudaklarımın arasında ki sigarayı tuttum ve çektiğim nefesi dışarı verdim. Sigaradan bir nefes daha çektiğimde parmaklarımla sigara tuttuğum avucumda ki çakmağı ona vermeyi unutmuştum. Çakmağı ona uzattığımda , çakmağı değil parmaklarımın arasında ki filtresi kırmızı ruj olan sigarayı aldı ve derin bir nefes çekti içine. Gideceğimiz yere vardığımızda muhteşem deniz kokusu sardı her tarafımızı. Alev alevdik ve deniz havası çok iyi gelecek dedim kendi kendime. Herhalde sahil boyu yürürdük ya da bir kenarda otururduk dedim. Ama küçük düşündüğümün farkına vardığımda bir limandaydık ve elimi tutmuş beni bir yata doğru yürümem için cesaretlendiriyordu.

Gizemli adamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin