Yemyeşil bir arazideyim. Üzerimde yeşilin en koyu tonunda bir elbise sanki doğayla uyumlu olsun diye özenle dikilmiş. Elbisenin üzerinde beyaz dantel işlemeli detaylar var , ellerimde enfes kokan beyaz güller var ve dikenleri avucumun içine batıyor. Kesmiyor ama sızısını hissedebiliyorum. Koşuyorum söğüt ağacına doğru, gölgesine muhtaçmışım gibi. Saçlarımın arasında ince detayları olan mor bir çiçek tokası var kahküllerimi tutan. Ağaca ulaştığımda dokunup hissediyorum kabuğunu. Gölgesine uzandığımda avucumun içinde ki beyaz gülleri bırakmak için gevşetiyorum elimi. Ve gördüğüm şey ölüm kırmızısı kan damlaları.
"Gece." "Gece uyan lütfen."
Gözlerimi açtığımda tanımadığım güzel bir kadınla karşılaştım. Dolgun dudakları ve o gizemli adamla tıpatıp aynı gözlere sahipti. Yanakları hafif pembe fakat bembeyaz bir tene sahipti, kıskandım doğrusu bu kadar güzel olması hakkı mıydı?
Sonra kafama dank etti resmen. Bu kadın beni nereden tanıyordu? " tanışıyor muyuz? İsmimi nerden biliyorsunuz?" Dediğimde gözlerime bakıp "seni yıllardır merak ediyordum fakat abimin gizli pandorasıydın" Ağlanacak Halime gülmeye başladım, ne diyordu bu kadın
" pardon? Anlamıyorum" " ah ben özür dilerim sana kendimi tanıtmadım" dedi ve elini uzattı yatağın üzerinde dikleştim ve elini sıktım "ben Defne, seni buraya getiren adamın kardeşiyim"
"Ah harika, çok memnun oldum Defne kendimi tanıtmama gerek yok sanırım." Dedim ve kesik bir nefes alıp yanından geçerek yataktan kalktım, hızlı haraket etmişim sanırım gözlerim karardı bir an başım döndü ve hafif sendeledim, dengemi sağladığımda kapıya yönelmiştim ki Defne önümü kesti " özür dilerim abime söz verdim gitmene izin veremem, ayrıca iyi değilsin bişeyler yemen gerek" dedi ve kahverengi komidinin üzerinde ki tepsiyi işaret etti. "Defne sen mantıklı ve güzel bir kadına benziyorsun ve bende bir kadınım. Kadın kadına bunu yapmaz yardım eder lütfen bana yardım et bu bilmediğim yerde tanımadığım garip insanlarla kalmak istemiyorum kendime ait bir hayatım var ve sizinkini yaşayamam." Dedim kalbim hızlı hızlı atıyordu bana yardım edeceğine dair bir umudum vardı fakat gözlerinin derinlerinde o umudu göremedim. Kaşlarını havaya kaldırdı bir eliyle destek olmak ister gibi kolumu sıvazladı " sana her zaman yardımcı olacağımdan şüphen olmasın, fakat o benim abim ve ona bir söz verdim senin iyi olacağına dair bir söz lütfen yemeğini ye" dediğinde şaşkındım. İkna edebilirim sandım onu fakat başaramadım. Arkasını döndüğünde kapıyı üzerime tekrar kilitledi.Odanın içinde bir kaç kez gittim geldim susuzluğumu hissettiğimde tepsiye baktım evet su koymayı akıl etmişti güzel kız aferin ona. Kadın kadına bunu yapar mı diye düşünürken suyu içtim. Tepside bir tabak patatesli tavuklu bir yemek ve yanında da pilav vardı başka bir tabakta ise salata. Bir parça ekmek ,bir sürahi su ve bardak koyulmuştu. Doğrusu sabahtan beri bişeyler yiyememiştim zira iş yeri çok kalabalık olmuştu bişey yemeye fırsatım olmamıştı. Yesem zehirlenir miyim diye düşündüm. Aptallık etme gece kim seni neden zehirlemek istesin diyerek bir kaç kaşık yedim. Doyduğumu hissettiğimde kaşığı tepsiye geri bıraktım tabağı bitirememiştim ama en azından yiyebildiğim kadarını yemiştim. Biraz daha su aldım ve tuvalet banyoya doğru ilerledim. Bu gizemli adam her kimse zevkine hayran kalmıştım muhteşem bir havlu dolabı ve yanında da diş fırçalasının ve macununun koyulduğu bir kaç parfüm ve deodorantın da olduğu bir dolap daha vardı. Dolabın iki kapağında da ayna vardı ve iğrenç göründüğümü fark ettim. Hiç açılmamış diş fırçasını açtım ve dişlerimi fırçalamaya başladım. İşim bittiğinde saçımda ki lastiği çıkardım ve soyunmaya başladım. Madem buraya getirmişti banyosunu kullanmama da gıkını çıkarmazdı.
Dolaptan bir vücut havlusu çıkardım ve duşa kabinin üzerine astım. Suyu ayarladığımda kendimi ısının verdiği huzura bıraktım buna ihtiyacım varmış dedim kendi kendime. Duşa kabinin içinde ki raflardan gizemli adama ait olduğunu düşündüğüm şampuanı aldım üzerinde tarçın ve çikolata resmini gördüm güzeldir herhalde. Kapağı açtığımda keskin derin bir koku yayıldı. Sabah adam burnumun dibine kadar girdiğinde hissettiğim o koku. Avucuma biraz döküp saçlarıma masaj uyguladım ve duruladım. Aynı şeyi tekrar ettim ve keseyi aldım bulduğum duş jelini de keseye döküp vücudumda gezdirdim kollarım, ayaklarım, göbeğim, vücudumun heryerini keseledim fakat sırtıma yetişemiyordum. "Yardıma ihtiyacın var mı?"
Duyduğum sesle korktum. Aniden haraket ettiğimde ayağım kaydı. Sanki düşeceğimi tahmin etmiş gibi bi anda yanımda belirdi ve kollarımdan tuttu. Ellerimi göğüslerimin üzerine kapatırken yüzümdeki korkuyu ve şaşkınlığı görmemesi için dengemi sağlayıp gözlerinin içine derin bir şekilde baktım. Ne yaptığını zannediyordu bu adam " beyefendi ne yaptığınızı sanıyorsunuz çabuk çıkın dışarı." Dedim ve kollarımı bırakması için çırpındım. Kollarının arasında çıplakken nasıl rahat edebilirdim? Edemezdim. Peki bu adam nasıl böyle rahat rahat girebiliyordu bir de beni gözetleyebiliyordu? " Şş sakin ol, korkuttum mu?" Diye sordu dudağında ki sinir bozucu sırıtışla. Su akmaya devam ediyordu ve o da benimle birlikte ıslanmıştı. Gözlerim boynunda ki adem elmasına takıldı. O kadar güzel görünüyordu ki, yutkundum. Neye kızmıştım ben? Kollarının arasından çıkmak için çırpınmaya devam ettim ve " sen beni korkutamazsın , üzemezsin, kıramazsın anladın mı? Şimdi bırak beni ve çık dışarı" dişlerimin arasından sinirle söylediğim kelimelere şaşırdı. Ne bekliyordu ki tebrik mi etmeliydim? sağ eliyle akan suyu kapattığında sırtım soğuk,sert duvara değdi. Üşüdüm. Vücudunu vücuduma yasladığında kaşlarımı çattım aramızda ki bütün mesafeyi kapatmıştı karnında ki sert kasları hissedebiliyordum. Eliyle çenemi tuttu ve suratımı yüzüne sabitledi baş parmağı alt dudağımın üzerinde gezinirken yutkundu ve biraz daha bastırdı kendini bana. Yoğun bir duygu akımı hissediyordum ve kendime inanamadım tanımadığım bu adamla bu yakınlığımdan rahatsız olmam gerekiyordu. "Seni korkutmak, üzmek, kırmak istemiyorum zaten gece. Tek istediğim sensin. Senin ruhun." Dediğinde gözlerim sonuna kadar açıldı bu kadar yakınken konuşamıyordum çenemi tuttuğu elini gevşetti ve yanağıma çıkardı, ıslak saç tellerimi kulağımın arkasına sıkıştırırken boynumu tutup haraket etmeme izin vermedi ve dudaklarıma kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli adam
ChickLitŞimdi bilmediğim bir yerde tanımadığım bir adamla baş başayım. Gece ilk kez kendi yatağından farklı bir yatakta gözlerini açtığında hayatın ona getirdiği yeniliklerden habersizdi. Gizemli bir adama aşık olacağını bilmiyordu.. *Arkadaşlar kitap...