Gülüşüm solmuştu

424 81 46
                                        

Yıllar, aylar geçti ve ben büyüdüm. Ama ruhum çocukluğumda bir zamanda durdu. Bir mahallede çocukların şen şakrak kahkahaların arasında. Sonra öyle gülemedim. O gitti benim gülüşlerim soldu. Büyüdüm hayatın ne kadar zor olduğunu öğrendim. Dedemin sevgisizliği, onun bitmek bilmeyen nefreti sırf annemi sevmiyor diye bizi sevmemesi. Benim çocukluğum biryerden sonra hayata küsmüştü.Fakat 19 yaşımda yeniden  barışacaktım. Çünkü hayalini kurduğum okulu kazanmış ve yeniden İstanbul'a ayak basmıştım.

Hayallerim tam karşımda duruyordu. Bir adım atsam ulaşacaktım. O adım bana öyle uzak geliyorduki sanki rüyaydaymışım gibi annem gelip beni uyandıracaktı ama değildi. Gerçek karşımda duruyordu. Buralara kadar gelirken neler çekmiştim. Dedeme karşı gelmiş. Babama ilk defa karşı çıkmıştım. Ben okucağım demiştim. Ben öğretmen olup okumayan kızlara diyecektim ki vazgeçmeyin hayallerinizden umutlarınızdan bakın ben vazgeçmedim.
Ben Liya Çınar bugünden itibaren edebiyat bölümü öğrencisiydim ve üniversitede ilk günümdü. Sabah erkenden kalkıp, heyecanlı bir şekilde üstümü giyindim.

Heyecandan pek iştahım olmasa da kahvaltı edip hemen evden çıktım. Amcamlarda kaldığım için, evden okulum neredeyse 1 saat uzaklıktaydı. Benim için biraz zor olacaktı ama hayallerim için değerdi.

İçimdeki heyecanı durduramıyordum, bugün resmen üniversiteli olmuştum. Bu şehir çok kalabalıktı, daha önce burada yaşamama rağmen yine de yabancı geliyordu. Kalabalıktan şimdiden korkmuştum ama cesaretli olmam lazımdı. Hayallerimi gerçekleştirip, ailemi gururlandırmak için kendimi cesaretlendirmeliydim. "Ben senden korkmuyorum İstanbul, sen benden korkarsan iyi edersin."

Aklım düşüncelerle dalıp gitmiş, son anda okula geldiğimi fark etmiştim. Hemen düğmeye basıp otobüsten indim. En sonunda gelmiştim, hayallerimin olduğu yere... İlk günden geç kalmıştım o yüzden oyalanmadan direk sınıfımı bulmam lazımdı. Birkaç arayıştan sonra sınıfımı bulup kapıdan adımı attım. Sınıf biraz kalabalıktı önce nereye oturacağıma bakındım ama ön sıralar dolmuş herkes yerini çoktan almıştı. Tam pes edecekken gülümseyerek elini sallayan bir kız dikkatimi çekti.

Arka taraflarda oturduğu için tam görememiştim ama eliyle yanındaki boş yeri gösteriyordu. Sanırım beni çağırıyordu. Aynı gülümsemeyle karşılık vererek yanına doğru ilerledim. Yanındaki boş yere geçerek oturdum. Tam kıza dönüp teşekkür edecekken onun eliyle karşılaştım. Elini bana uzatmış sıkmamı bekliyordu daha doğrusu tanışmayı. Bende aynı karşılığı vererek elini hafifçe sıktım.

"Benim adım Eslem!"

Şen şakrak sesini işitince içimde bir mutluluk oluştu. Hissediyordum onunla çok iyi arkadaş olacaktık.

"Bende Liya!"

Yüzünde memnun gülümsemeyi görünce sanırım oda benim gibi düşünmüştü. Tam konuşmaya başlayacaktık ki hocanın gelmesiyle susmak zorunda kaldık. İlerleyen saatlerde ise bir çok derse girip çıkmış, hocalarla tanışmıştık.

Aralarda ise Eslem'i biraz tanıma fırsatı bulmuştum.  İstanbul'luydu ve ailesiyle oturuyordu. Aynı benim gibi lisede edebiyat derslerine ilgi duymuş. Bakmış zamanla ilgiden çok onun için vazgeçilmez olmuş, sonunda bu bölümü okumaya karar kılmış. Eslem biraz deli dolu kıza benziyordu, ne söylemek istiyorsa lafı dolandırmadan direk söyleyen insanlardandı.

En son ders bittiğinde birlikte kantine indik. Bir çay molası vermem lazımdı çünkü başım fena ağrıyordu. Çayımızı aldık bir masaya oturduk, bense şaşkınlıkla etrafı incelemeye başlamıştım. Her şey bana o kadar garip geliyordu ki ilk defa böyle bir ortam, farklı insanlar ama herşeye rağmen mutluydum.

Eslem'le sohbet edip birbirimizi daha yakından tanımaya çalıştık. Koyu sohbetimiz ve çayımız bitince masadan kalkıp çıkışa doğru yöneldik. Bir kaç adım atmıştım ki o anda kafamı bir yere çarpmamla sarsılmam bir oldu. Gözlerim kararmış, sanki kafamda yıldızlar dolaşıyordu. Kendime gelmemle sırtı bana dönmüş birini gördüm. Ben kendimi toparlayamadan o anda Eslem 'in sesini işittim.

Elma ŞekeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin