Yağmur'un Ağzından*
*******************************
Uyandığımda hafifçe gözlerimi ovuşturdum. Odada kimse yoktu. Çok açtım. Odada hiç yemek yoktu. Ne yapacağımı bilemedim. Kapıyı açmaya çalıştım,açılmıyordu. Beni akşam bile kilitli tutmuşlardı demek ki. Bir sinirle kapıya tekme vurdum. Dışarıdan hiç tepki gelmedi. Çok sinirlenmiştim. Beni buraya kapatmak hakları değildi. Bir anda sinirden bağırmaya başladım,
Yağmur-BENİ ÇABUK ŞU SİKİK ODADAN ÇIKARIN!SİZİN HAKKKINIZ DEĞİL BENİ BURAYA KİLİTLEMEK!BENİ ÇIKARIN BURADAN!
Dışarıdan bir koşma sesi duydum.
Ferman-Uyandığını fark etmemişiz Yağmur pardon. Getiririm ben sana yemek.
Sinirim bozulmuştu. Yemek yemek için bile çıkarılmayacak mıydım bu aptal odadan? Sinirle bağırmaya devam ettim.
Yağmur-YEMEK YİYECEĞİM YEMEK!KENDİM YİYEBİLİRİM SİZİ APTALLAR. ÇIKARIN LAN BENİ BURADAN!
Ferman-Yağmur lütfen sakin ol. Sadece iyi olmanı istiyoruz.
Yağmur-İSTEMİYORSUNUZ. BENİM DAHA DA DELİRMEMİ İSTİYORSUNUZ! ÇIKARIN BENİ!
Ferman-Bak Yağmur şuanda çok sinirlisin farkındayım. Bu haldeyken bunu yapmamız doğru olmaz. Sakin ol lütfen.
Ve Ferman gitti. Sinirden delirecek gibiydim. Yavaşça yere oturdum. Beni burada tutmaları için geçerli bir sebep yoktu ama buradaydım işte. Asıl onlar delirmişti. Sonra kapı açıldı. Anında ayağa kalkıp çıkmaya çalıştım,Ferman beni kolumdan yakalayıp yeniden içeri itti.
Ferman-İyileştiğine emin olmadan seni çıkaramam bu odadan.
Yeniden yere oturdum. Kendimi çocuk gibi hissediyordum. Ceza almış bir çocuk. Odasından çıkması yasaklanmış bir çocuk. Sessizce tepsiyi geri ittim.
Yağmur-Yemek istemiyorum.
Ferman-Az önce kendin istememiş miydin ki?
Yağmur-Ben onu sinirden demiştim. Aç falan değilim ben. Sadece buradan çıkıp kurtulmak istiyorum.
Ferman-Sen iyileşene kadar çıkarmıyorum seni.
Yağmur-Diğerleri nerede? Onları da kilitlemedin herhalde.
Ferman-Balkonda kahvaltı ediyorlar. Onlar kendilerine zarar vermiyor sonuçta. Senin iyiliğini düşünüyorum ben. Anla lütfen.
Anlamıyordum ve anlamayacaktım. Yavaş yavaş beynimin çürüyeceğini hissettim. Çürüyecek ve yok olacaktı. Zaten hayat da böyle değil midir? Ağır ağır ölür beden,arama yoktur neden. Geçmişi ve geriyi bırakın,kendiniz olun.
Yağmur-Anlamıyorum. Artık anlamıyorum. Hiçbir zaman da anlamadım. Bunun bana iyi değil de kötü geldiğini ne zaman anlayacaksın bilmiyorum. Güçsüzüm,yoruldum. Suçsuzum,usandım. Fakat hiçbir zaman kazanamadım. Lütfen artık bırak beni gideyim. Rahatlayamıyorum ben. Tabancamı verme ama bari bir bıçak ver. Dayanamıyorum ben.
Ferman-İşte bu yüzden korumaya çalışıyorum seni. Ölmeni istemiyorum.
Bunu dedi ve dışarı çıktı. Kendimi hapishanede gibi hissettim. Buradan çıkmam imkansızdı. Delirecektim. Birisi beni buradan çıkarmadığı sürece delirecektim. Ölüyordum ama anlamıyorlardı. Buradan kurtulmanın yolu neydi? Ölmek miydi? Bunu yapamazdım ama. Odada sadece gitarım,küçük bir kitaplık ve yatak vardı. Biraz gitar çaldım,kitap okudum. Zaman geçmek bilmiyordu. İçimdeki acı arzusunu bastıramıyordum. Odada kesici alet olup olmadığına baktım. Neredeyse hiçbirşey yoktu. O sırada kalem kutusunun içindeki makas dikkatimi çekti. Cidden ona muhtaç kalacak kadar düşecek miydim bir gün? Demek ki düşecektim. Makası elime aldım,yavaşça tenime deydirdim. Çok şey hissetmedim. Sakince daha derine bastırdım. Sonrasını anlatmama gerek bile yok,zaten biliyorsunuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
maNga Evi
FanfictionmaNga'nın İstanbuldaki evinde yaşadığı şeyleri anlatan komikli hikaye.