10-Alkol🍷🍾

170 89 22
                                    

Yeni bölümle ben geldim🤭 vote ve yorum yapmayı unutmayın🤭😊

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Karan'dan
Düşünmekten elimdeki alkolün kaçıncı bardak olduğunu hatırlamıyorum. Bildiğim bişey vardı oda Çakır keyfi olduğum.

Beynimde Günçicek'in yemekte ki ve evden kaçarcasına gittiği görüntüler dönüp dolaşıyordu.

Zihnim sanki bana oyun oynuyordu. Oyunda boşuna kendini kandırma Karan Günçicek seni sevmiyor düşüncesiydi. Bunlar aslında aldığım alkolün etkisi büyüktü.

Can'a baktığımda elindeki telefonla hararetli bi şekilde yazıştığıydı. Bi an kafasını kaldırıp bana baktığında, kafasını kapıya işaret etti. Bu onun dilin de 'gidelim'
demekti.

Kafamı hayır anlamında salladığım da bişey demeden kaldığı mesajlaşmaya geri döndü.

Elimdeki son kalan alkolü de kafama diktiğimde artık Çakır keyiflikten çıkmıştım. Bardağı masaya bıraktığımda aklıma Günçicek'le olan küçüklük anımız gelmişti.

Flashback;
Küçük kız babasının ona aldığı hediyeyi Karan'a göstermek için kapıdan çıkmıştı. Ama kucağındaki kendisinden büyük ayıcık yüzünden daha basamaklara basamadan dengesini kaybedip yeri boylamıştı.

Kucağındaki ayıcığın üstüne düşmüştü ama düşmenin etkisiyle dirseğini ve dizini yerdeki taşlar çizmişti.

Çok bişey olmasada çizilmenin etkisiyle canı yanıp gözlerini doldurmuştu.

Günçicek'in çıktığı zamandan beri onu izleyen Karan. Kendisinden büyük ayıcıkla kendisine gelmeye çalışan Günçicek'i komik bulmuştu. Tabiki böyle bi sonla biteceğini bilseydi Günçicek'ten önce karan giderdi yanına.

Günçicek'i yerden kaldırdığında gözlerinin dolu dolu olması Karan'ı üzmüştü. Dirseğine ve dizine baktığında kanamış olduğunu gördü.

Karan'nın annesi Karan her düştüğünde yaraları temizler ve yara bandı sarardı. Aklına gelen bu görüntüyle Karan Günçicek'e bişey demeden eve geri koştu. Döndüğünde elinde ıslak mendil ve yara bandı vardı.

Günçicek'in canını acıtmadan kanları sildi ve yara bandını çiziklerin üstüne yapıştırdı.
'Sen benim kahramanımsın Karan' cümleyi duyan küçük çocuk mutlu olmuştu.

Günçicek'in elini kalbime götürüp 'sen burda olduğun sürece ben senin bütün yaralarını saracağım ve kahramanın olacağım Günçicek' dedi.
Flashback son

Bu görüntüler gözünün önüne geldiğinde bu sefer onu üzenin kendi olduğu aklıma geldi.

Onu üzmek istememiştim ki sadece onun düşüncesini öğrenmek istemiştim. Günçicek benim ilk kalp ağrımdı. İlk hayallerimin kadınıydı.

Ama şuan da onu kaybetmiş gibi hissetmemin sebebi niyekiydi.

Can artık benim durumuma dayanamamış olacak ki oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi.

'kalk gidelim yeter bu kadar içtiğin' gibi bişeyler demişti ama onu artık algılayamıyordum. Kafam artık iyice güzel olmuştu.

Kolumdan tutup beni ayağa kaldırmaya çalıştı. Zorlansa da beni kaldırıp kapıya doğru götürmüştü. Bi yandan da bana söyleniyordu.

-oğlum neyin var bu kadar içtin ki!
-Can anlamazsın sen kalbim acıyor benim! Beni eve götür.
-Demet sultan seni böyle görmesin bari! abi kadının yüreğine iner!
-Anneme ihtiyacım var benim.
-Tamam abi evi arayalım giderken sizinkiler uyumuştur şimdi.

Can beni arabaya bindirdiğin de direk direksiyona geçti. Arabayı çalıştırdığında bi yandan telefonla annemi aramaya çalışıyordu. Ne dediğini çok anlamasam da benim sarhoş olduğumu ve ona ihtiyacım olduğuna dair bişeyler dedi.

Kısa araba yolculuğundan sonra bizim evin önüne gelmiştim. Arabadan indiğim de direk gözlerim Günçicek'in odasına kaydı. Anladığım kadarıyla uyumamıştı. Açık olan ışıklarından belliydi.

Bizim evin kapısına baktığımda annemin kapıda beni bir anne şefkatiyle bana baktığıydı. Ona doğru yürüdüğüm de sevgiyle bana sarıldı.

-Ah be oğlum niye kendini bu kadar üzüyorsun. Yapma bizi de üzüyorsun be yavrum. Hadi gel odana çıkıp yaptırayım seni oğlum.

Annemin beni odama doğru götürdüğün de annemi üzdüğüm diye üzüldüm hakkım yoktu annemi üzmeye.

Odama geldiğimde direk yatağıma yattım. Annem saçlarımı okşamaya başladığın da kendimi uykuya bıraktım.

Kaç saattir uyuduğuma emin değilim ama yoğun bir baş ağrısı ile gözlerimi açtım güne.

Yoğun baş ağrısının sebebinin dünkü içtiğin alkol olduğunu bilmek beni iyice sinirlendirmişti.

Kendime sinirlenmem de ortaya çıktığına göre ılık bi duş almam gerekti ve odanın havalanması. Çok fark etmese de oda da alkol kokuyordu.

Her zaman ki gibi pencereye adımladım. Pencereyi açmaya yelkendiğim de Günçicek'in de penceresinin önünde benim pencereme baktığını gördüm.

Benim pencereye yaklaştığımı fark etmedi ilk. Dalmış gibi bi hali vardı. Beni fark edince pencerenin önünden çekildi ve odadan çıktı.

Olanlar kısacık olsa da ben ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Bunu kafamın içinde rafa kaldırıp kendimi banyoya attım.

Kısa ve ılık su beni kendime getirecekti. Daha doğrusu onu umut ediyordum.

Uzun sayılmayacak bi duşun ardından banyodan rahatlamış bi şekilde çıktım.

Hemen dolabımdan giyeceklerimi aldım ve giyinmeye başladım. Giyindikten sonra tekrar banyoya girdim.

Saçlarımı yaptıktan sonra aşağıya inmem gerekti. Ne kadar vücudum rahatlamış olsa da kafam hala ağrıyordu ve ilaç içmeden de geçmeyeceğe benziyordu.

Kapımı açıp aşağı dinlemeye başladım. Seslerin mutfaktan geldiğimi duyduğumda annemin kahvaltıyı mutfakta yaptığına göre bu gün babam yoktu.

Bu bi nevi benim için iyidi. Her ne kadar bana karışmazdı ama dozu aştığım da yeri geldiğinde bana ufak bi ceza vereceğinden eminim.

Şimdiki sorun Demet sultan'dı. Her zaman beni böyle görmezdi saten bende çok içmezdim.

Aşağı mutfağa indiğimde annemin beni bekliyor şekilde buldum. Gözlerine baktığımda şefkati ve hüznü bariz şekilde görüyordum.

Diyecek bi şeyim yoktu bunu annemde biliyordu hemde küçüklüğümden beri.

Küçük gülümsemesini bahşedip bişey demeden yemeğine geri döndü. Bende masadan küçük bi peynir alıp dış kapıya yürüdüm.

Kapıyı açıp dışarı çıktığımda yan evin kapısı da açılıp kapanmıştı. Kısa bi an Günçicek'le göz göze gelmiştim.

Günçicek göz temasımı kesip yola bakmıştı. Ne gördüyse şaşırmış ve kaşlarını çatmıştı.

Evet yeni bölüm bitti 😁

Sizce Can kimle mesajlaşıyordu?

Sizce arada Flashback gelsin mi?

Günçicek arabanın orda ne gördü de sinirlendi?

𝓖𝓔𝓒𝓔🌃                                   𝓣𝓔𝓧𝓣𝓘̇𝓝𝓖                   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin