XXI. şehrin kalbi

554 51 12
                                    

Fara Effect, Cacher

Krobak, It's snowing Like It's the End of the World


REFLECTİONS

REFLECTİONS

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

XXI. ŞEHRİN KALBİ


Büyük bir ses göğü yarıp geçti. Her şey böyle başladı.

Şehrin kalbi titredi önce. Elleri buz tutmuş, kalbi yanan bir şehir. Acıları yutmuş ama tam unutamamış. Çünkü her gece camının önüne gelirdi o kara silüetler. Kafasının içini yer bitirir sonra sevdiklerine gelir sıra. Hepsini teker teker yer. Ta ki o kalana kadar. Şehri geriye bırakır, yalnız bırakır. "İşte," der. "İşte şimdi çek acını."

Kız arabadan inip eve doğru koşmaya başladı. Ama bahçenin ortasındayken daha, güçlü bir kol tarafından engellendi. Sıcak kol, kızın soğuk kolunu sararken kız içinde kendine yalanlar söylüyordu. Oysa her şey açıktı. İlk kez her şey bembeyazdı bugün. Tertemiz ve doğru.

"Dur." diye yalvardı çocuk. Ama kız nasıl dursun ki? Gidip bakmalıydı. Emin olmalıydı.

Sonra bir ambulans sireni yankılanmaya başladı etrafta. Kız başka yalanlar düşündü. Çünkü ambulans'ın başka yere gittiği yalanı ambulans yanından geçip evin tam önünde durduğunda ölmüştü. Başka yalanlar. Başka yalanlar..

Kız bir hamle daha yapmıştı ileriye doğru. Bu sefer çocuk diğer kolunu da kullanmak zorunda kalmıştı. Kıza sıkıca sarıldı. "Yapma!" dedi. Onun da içinde feryatlar dönüyordu. Bir bıçak da onun boğazındaydı şimdi.

"Bırak!" diye emretti kız. Artık daha saldırgan ve daha sertti. Ona ne derse desin bırakmayacağını biliyordu çünkü.

Sonra saliselik bir ışık kapladı gökyüzünü, ardından da koca bir ses.

Gökyüzü isyan etti. Şehrin kalbi. Gökyüzü şehrin kalbiydi.

Çocuk kıza daha da sıkı sarıldı. Korkar sanmıştı çünkü. Kız gök gürültüsünden korkardı. Korktu da ama korkusu gök gürültüsü değildi. Gidenlerden korkuyordu kız. Çünkü hiçbiri geri gelememişti..

Sonra bir ölü çıktı evin içinden. Yürüdü, yürüdü.. Verandanın ucunda durdu ve kıza baktı. "Götür onu!" Diye bağırdı. Ölüler bağırabilir miydi? Bağırmıştı.

"Gidin buradan!" Çocuk ne yapacağını bilemden kızı götürmeye çalıştı. Kız ölüye bakıyordu. Ona doğru bağırmak istiyordu. Boğazı yırtılırcasına bağırmak istiyordu ama sesi çıkmıyordu.

reflectionsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin