IX. yanarsa, yakar

644 61 22
                                    

Taylor Swift, champagne problems

Carla Morrison, Disfruto

REFLECTİONS

REFLECTİONS

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ruhunun soğuk zindanları,

Huzura uzanır mı ki kolları?

Söylesene camdan kalp,

İçine alır mı hiç yanan, yakanı?


IX. YANARSA, YAKAR

"Elinden tutarsam beni bırakır mısın Rosé?"

Hayatım boyunca hep korkak biri olmuşumdur aslında. Hata yaptıktan sonra korkup pes edenlerden. Elini ateş yakar diye hiç ateşe yaklaşmamak gibi mesela. Benim korkum da ateşten ziyade insanlardı. İnsanlar dünya üzerinde görebileceğimiz en acımasız varlıklardı. Yanarsa, insanı insan yakardı.

Küçüklüğümde hiç arkadaşım olmazdı. Çocuklar hep benden nefret ederdi. Nefretin sebebi olmaz mıydı ki?

Hiçbir zaman sebebini öğrenemedim. Sonra da farkına vardım. Ben sadece bencil küçük bir kızdım. Ailemden alamadığım ilgi ve sevgiyi dışarıda arıyordum ama insanlardan kime fayda gelirdi ki? Gelmedi.

Bu yüzden içimde büyük bir nefretle büyüdüm. Bu nefretin sahibi belli biri değildi ama sadece nefret ettim.

İlkokulu bitirdiğimde Büyükbabamlar Fransa'dan buraya taşınmıştı. İşte ilk o zamanlar gerçek sevgiyi görmüştüm. Büyükbabam sürekli benimle ilgilenip benimle vakit geçiriyordu. Hafta sonları, o zamanlar geldiklerinde yaptırdıkları dağ evine giderdim. Büyükannem'in hastalığını da ben ortaokuldayken fark etmiştik.

Adı Anne'di. Tıpkı büyükbabam gibi güler yüzlü ve neşeli bir kadındı. İsminin anlamı gibi güzel ve zarifti. Büyükbabamı da en az onun sevdiği kadar çok severdi.

O yılları ne kadar acı çekse de belli etmeyerek geçirdi. Ben liseye geçtiğimde ise her şey bitmişti. Acılarını da alıp, bizi bırakıp gitmişti. Büyükbabam resmen yıkılmıştı, ben de en az büyükbabam kadar üzülmüştüm. Yemek yemeyip, sürekli ağlıyordum. O zamanlarda da insanlar acımasızca sözlerini kafama dayıyorlardı. En keskin atış sözlerle yapılmaz mıydı? Onlar bakmadan bile en derinden vurabiliyorlardı.

Tüm bunlar beni ne kadar yıksa da hayatım için dönüm noktası da olmuştu. Her acının ardından daha büyük acılar gönderen Tanrı, bu sefer bana acımış gibiydi.

reflectionsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin