MUCİZE

BÖLÜM -2-

Keyifli okumalarrr..

--------

Saat 9'a geliyordu. Serkan Deniz'i bakıcısına bırakıp toplantıya yetişebilmek için apar topar evden çıktı.

Tam arabasına biniyordu ki sunumunu unuttuğunu farkedip koşarak eve geldi. Eve girip hemen yukarı çıkmak için hamle yaptığında Deniz'in yeni bakıcısının konuşmalarını duydu.

Bakıcı: Kızım yok çocuğun anası ölmüş gitmiş. Sessiz sakin bi şey. Babası var işte adam baya sert biri.
Yok çocuğun meyve suyu yok öğlen uykusu yok yürüyüşü. Çocuk çocuk değil köpek yavrusu.Her şeyi saatli.

Kadın gülerken Serkan sinirden deliye dönmüş ve hızlıca salona gelmişti.

Kadın Serkan'ı görünce telefonu elinden düşürdü. Serkan sinirden kıpkırmızıydı.

B:E-efendim!

S:Sen ne dedin az önce?

B:Ş-şey!

S:NE DEDİN DEDİM?

Kadının gözleri dolmuştu. Serkan sinirle ona yaklaşıp parmağını kaldırdı havaya ve kadına doğrulttu.

A:SEN BENİM VE OĞLUMUN HAYATINI
YARGILAYAMAZSIN ANLADIN Ml? SEN
BU EVDE BİR ÇALIŞANSIN VE EĞER SEN
BURADA ÇALIŞIYORSAN SAYGILI OLMAN
GEREKİR. HER ŞEYİ GEÇTİM O KÜÇÜCÜK
ÇOCUĞU KENDİ İĞRENÇ DÜŞÜNCELERİNE NE CÜRETLE KATARSIN? HEMEN BURAYI TERK ET!
KOVULDUN!

Serkan sinirden deliye dönmüştü. Kadına kapıyı gösterdi.

B:B-ben özür dileri...

S:DEFOL!

Kadın ağlayarak çıkmıştı evden. Serkan sakinleşmeye çalıştı.. O sırada Deniz seslere uyanıp Serkan'ın yanına geldi.

D: Babaa nolduu?

Serkan hemen toparlanıp Deniz'e döndü.

S:Ooo yakışıklı günaydın.

D:Noluyor baba?

S:Bir şey yok babacım ne olacak? Hem babay sabah öpücüğü yok mu?

Deniz koşarak Serkan'a dogru geldi ve kucağına atladı. Serkan da onu kaldırıp sımsıkı sarıldı ve öptü doyasıya.

D:Yeni bakıcı nerde?

S:O artık bizimle çalışmayacak! Sana yeni bir arkadaş bulmamız gerekecek.

D:İyi! Sevmemiştim zaten.

Serkan gülüp Deniz'i yere indirdi ve dizlerinin üstüne çöküp saçlarını karıştırdı.

S: Bak oğlum, eğer gelen yardımcılarımı sevmediysen bana söylemen yeterli tamam mı?
Bir dahakine bana söyle ki senin seveceğin birilerini bulalım. Çünkü önemli olan senin sevmen.

Deniz kafa sallayıp babasına sarıldı.

S:Ee şimdi napıcaz? Burada kalamazsın!

D:Seninle geliyim mi?

S:Sanırım başka çaremiz yok.
Koş bakalım yukarı üstünü giy, dişlerini fırçala ve aşağı gel ben bekliyorum seni.

Deniz koşarak odasına çıktı. O sırada Serkan da babasını aradı.

S:Alo baba?

Bahri:Oğlum! Nasılsın?

S:İyiyim baba sağol.

B: deniz nasıl iyi mi?

S:İyi baba iyi de. Ben senden bi şey isteyecektim ya.

B:Yeni bakıcı mı?

Serkan gülünce Bahri de güldü.

--------

Serkan Deniz'i arka koltuğa oturtup kemerini taktı ve kendi de binip toplantı mekanına doğru sürmeye başladı.

--------

Eda hazırlanmış Çağatayla buluşmak için yola koyulmuştu.Arabasına atlayıp her zaman buluştukları kafeye sürdü.

------

Serkan'ın telefonu çalmıştı.

Leyla: Serkan Bey günaydın. Toplantı iptal olmuş. Yarına ertelememi istediler.

S: Nee ? neden?

L: Serkan Bey detaylı bilgi vermediler sadece ertelememi söylediler. Bu kadar.

S:Peki anladım! Saol Leyla..

Serkan telefonu kapatıp dikiz aynasından denize baktı.

S: Deniz? !

D:Efendim baba?

S:Benim toplanti iptal oldu bugünlük. kahvaltı yapalım mı ? Bildiğim iyi bir kafe var.

D:Süpeeer!

S:O zaman bana da süpeeer.

Serkan gülerek kafeye doğru sürmeye başladı arabasını.

--------

Çağatay kafeye gelmişti ve Eda'yı bekliyordu. aramaya karar verdi.
2. çalışta açtı telefonu Eda.

Ç:Alo Eda?

E:Efendim?

Ç:Sevgilim nerede kaldın bir şey yok değil mi?

E:He yok ya. Sabah trafiği işte. Sen kafede misin?

Ç:Evet bitanem geldim ben. Acele etme ben bekliyorum.

E: Tamam görüşürüz.

İkisi de gülmüştü.Telefonu kapattılar ve Çağatay garsonu çağırıp sipariş verdi.O sırada bilgisayarını çıkarmış yeni aldığı dava ile ilgili araştırmalar yapıyordu.

Serkan ve Deniz de kafeye varmıştı. Serkan gözlüğünü takıp arabadan indi ve Deniz'i de indirip arabayı valeye teslim etti. Daha sonra oğlunun elini sıkıca tutup kafeye giriş yaptılar.

Serkan Deniz'i uygun bir masaya oturtmuştu.

S: Babacımmm ben bir lavaboya gidiyorum ellerimi yıkayıp geleceğim sen bekle burada tamam mı?

D:Tamam babaa!

Serkan gülerek lavaboya doğru yürümeye başlamıştı. O sırada içeri Eda girdi.

Çok güzeldi Eda. Bir kere gören dönüp bir daha bakıyordu.

Eda Çağatay'ı bulmak için kafenin arka tarafına geçmişti, genelde orada otururlardı.
O sırada önündeki çocuğu görmemişti ve yanlışlıkla çarpıştılar. Eda hemen gözlüğünü çıkarıp çocuğun önüne eğildi.

E:B-ben özür dilerim iyi misin küçük?

Deniz Eda'nın yüzüne baktığında çok tuhaf hissetmişti kendini. Annesine benzetmişti onu.
Deniz'in gözleri dolunca Eda çok kötü olmuştu.

E:Bi yerin acıdı mı gerçekten özür dilerim! !

Deniz'in gözünden bir damla süzüldü yanağına doğru. Eda'nın bir şey demesine fırsat vermeden boynuna sarıldı. Eda ne olduğunu anlamamıştı. O da karşılık verdi ama şaşkındı.

Deniz'in ağlama sesini duydu Eda ve gözleri doldu istemsizce.Kendini tuhaf hissetmişti. Hem de çok tuhaf.

--------

Bölüm nasildiiii?  umarım sevmissinizdir.. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınnn..

Sınır 50 oy 15 yorum..