MUCİZE

BÖLÜM -55-

Sürpriz.. İki ay olamayacaktım ama yakında bir işte çalışmaya başlayacağım ve sonra zamanım olmaz diye bu aralar yazdım bir şeyler. Beklemeden yayımlayım dedim.. Hem bana da iyi geldi özlemişim yazmayı..

Keyifli okumalar..

--------

10 gün sonra

Daha önce hiç karşı karşıya kalmadığı içindeki bu acı gittikçe büyüyüp, adeta bir sarmaşık gibi bütün hücrelerini sımsıkı sarmayı başarmıştı..
Nefesi daralıyor, konuşmak istemiyor, tepki veremiyordu.. Sadece tarif edilemeyecek derecedeki içini yakıp kavuran acıyı her zerresinde hissediyordu.. Hemde öyle bir acıydı ki bu , ona benliğini bile unutturmuştu..

Ceren'in sesi, onun düşünce dolu dünyasından az da olsa çıkarmayı başarmıştı..

Ceren: Eda bak iki lokma bir şeyler ye hadi.. İki gündür ağzına hiçbir şey sürmedin..

Bir iki dakika tepkisizce önüne konulan tepsiye bakmış, miğde bulantısıyla kafasını yan tarafa çevirmişti..

E: Çekin gözümün önünden.. Canım istemiyor..

Kızlar hüzünle birbirlerine baktıktan sonra Melo hemen tepsiyi almıştı Eda'nın önünden..

Melo: Edamm canın ne istiyorsa onu yapalım.. Hadi söyle bize..

Eda dolu gözlerini, kızların dolu gözleriyle buluşturunca, gözünden akmak için hazırda bekleyen bir iki damla yaş süzülmüştü yanağına doğru..

E: Kızlar çok sağolun benimle böyle ilgileniyorsunuz felan ama gerçekten bir şey yiyecek halim yok.. Boğazım düğüm düğüm, bir lokma geçecek yer yok.. Hem geçse de miğdemde kalmaz zaten..

Fifi: Eda tabiki böyle bir günde yanında olacağız, sana destek olacağız.. Ama keşke elimizden de bir şey gelebilse..

Eda, Fifi'nin elini tutan elini sıkıca sıkmıştı teşekkür edercesine..

E: Hayatımda hiç bu kadar çaresiz olmamıştım.. Hemde hiç..

Flashback

Eda Deniz'in çığlığıyla uyanmıştı..

Duyduğu sesin rüyasında mı yoksa gerçekten mi duyduğunu anlamaya çalışırken Deniz'in odasından gelen sesle bedeni korkuyla titretmişti.. Anında hızlanan kalp atışlarının ritmine nefesini yetiştiremez hale gelmişti.. Ne yapacağını bilemeyip Serkan'ı uyandırmıştı..

E: Serkann! Serkan uyan!!

Serkan uyanıp Eda'ya baktıktan sonra Eda'nın korkulu hali Serkan'ı da endişelenmişti..

S: Sevgilim noldu? Sancı mı yoksa?

Eda hiç durmadan ve nefes almadan konuşmaya başlamıştı..

E: Deniz'in odasından bir ses geldi.. Bir şeyler kırıldı.. Öncesinde sanki sanki Deniz'in çığlığını da duydum.. Kesin kesin bir şey oldu ben bakmaya gidiyorum.. Birlikte bakalım korkuyorum çünkü..

Bir iki saniye duraksamış, sıkışan kalbine bastırmıştı elini.. Sonra fırlayıp kalkmıştı yataktan.. Serkan şaşkınlıkla Eda'yı izliyordu..

S: Sevgilim bi sakin olur musun? Su içmeye kalkmıştır yanlışlıkla düşürmüştür bir şeyleri.. Ayrıca ben neden duymadım çığlık felan..

E: Serkan eminim diyorum yaa duydum..

Odaya ulaştıklarında Deniz yoktu yatakta.. Eda ve Serkan korkuyla birbirine baktıktan sonra, Eda titreten sesiyle merdivenlere yönelip, bağırarak Deniz'e seslenmeye çalışıyordu..