MUCİZE

BÖLÜM -46-

Keyifli okumalar..

E: Serkan inanamıyorum sanaaa!

Eda Serkan'ın boynuna atlamıştı birden.. Öyle sıkı sarılmıştı ki Serkan nefessiz kaldığını hissedebiliyordu.. Zorla ayrılmıştı Eda'dan..

E: Teşekkür ederim..

Serkan gülmüştü..

S: Bence teşekkür için henüz erken..

E: Serkan nasıl ayarladın ki yani tüm bunları ? Baksana herkes burada neredeyse nasıl ulaştın, naptın?

O sırada Gizem yanlarına ulaşmıştı gülerek..

Serkan da Gizem'i işaret ederek konuşmaya başlamıştı..

S: Gizem saolsun çok yardımcı oldu bana..

Gülmüşlerdi..

G: Kuzummm.. Çok güzel olmuşsun..

Gizem Eda'ya sarılmıştı sıkıca..

E: Ya size inanamıyorum hangi ara ayarlarladınız?

G: Boşver bunlar gel hadi herkes seni bekliyor..

Gizem Eda'yı çekiştirmeye başlamıştı..

E: Ee Serkann..

Gizem gülmüştü..

G: Boşver onu yapacak bir şeyler bulur.. Dimi Serkan?

Serkan da gülmüştü..

S: Öyle öyle.. Keyfinize bakın siz..

---------

Bir anda o hareketli müzik yerini slow bir dans müziğine bırakmıştı.. Etraftaki çiftler hareketlenip dans etmeye çoktan başlamışlardı bile.. Eda gülümseyerek izlemişti onları.. Bir kaç dakika sonra etrafta Serkan'ı aramaya başladı gözleri.. Ama bacerememişti.. Bir anda arkasından kendisine seslenen sese dönüp kocaman gülümsemişti..

S: Burdayım..

Serkan da gülümseyerek Eda'nın elini sıkıca kavramıştı..

S: Gel bakalım..



---------

Arabada

Eda etrafı izliyordu yorgun gözleriyle.. Kulaklarından balodaki kalabalığın uğultusu gitmemişti hala.. Doyasıya eğlenmişti.. Hiç unutamayacağı bir gün daha yaşatmıştı Serkan yine ona..

Serkan sihirli bir değneğin yapamayacağı kadar çok şey katıyordu hayatına.. Onun kadar belli edemese de çok seviyordu onu.. Her şeyden, herkesten çok.. Serkanla tanışana kadar duygularını hep içinde yaşamayı tercih etmişti.. Böyle devam etmişti hayatına.. Öyle yapmak daha kolayına gelmişti çünkü.. Üzgün olduğunda kimse nedenini sormuyordu mesela.. Çünkü anlamıyorlardı.. Anlasalar da zaten ne farkeder di ki.. Bir şey yok , iyiyim deyip geçiştirecekti..

Bu kelimelerin altında yatanı herkes çok iyi bilir oysa..
Başından savmak için veya yaralarını başkalarına göstermekten korktuğun için söylediğin bir kaç kelime..
Üzülüyor insan, düğümleniyor boğazı. Ama anlatamıyor..
Anlatmak istemiyor.. Anlatınca yine kanıyor o yara, başkası görse nolur ki? Senin içinde kanıyor, o kan birikiyor bir yerlerde.. Kabuk bağlıyor.. Tekrar tekrar kaşıdığında yine kanıyor.. Hep aynı şey.. Aslında sen o yarayı kapatmaya başladığında başkalarının tekrar kanatmasına izin vermemek yapılabilecek en iyi şey aslında. Başkalarının seni üzmesine izin vermemek..