''Yağmurdan Kaçıp Doluya Tutulmak''

49 8 2
                                    

Toprak: Hunharca insan katlettiğine inanamıyorum.

Uğur: Bence bu yaptığı blöften başka bir şey değil. Onları öldürdüm sizi de öldürebilirim havası katmaya çalışıyor.

Emre: Sanmam, öldürdü işte onları. Altında sebep aramaya gerek yok.

Kaya: Evet, nasıl çıkacağız buradan?

Doğa: Bir ipucuna ihtiyacımız var.

Asena: Kağıttan haber mi bekleyeceğiz yani?

Toprak: Sıkıcı olmaya başladı artık. Hani istediği birbirimizden nefret etmemizdi, nerede nefret?

Kağıt: Merak etmeyin siz kadar ben de sıkıldım. İstediğim kaosu bana vermiyorsunuz, birbirinizden yeteri kadar nefret etmiyorsunuz. Köprüden önceki son çıkışa geldiniz. Artık son kozumu oynama vakti, buradan çıkışınız çok kolay. Sizden istediğim tek şey önünüze gelecek olan kağıdı açmanız. Acaba içinde ne var? Okuduktan sonra yapmanız gereken şeyi anlayacaksınız ondan sonra da sizinle bir işim kalmayacak. Kolay gelsin, suç ortaklarım.

Doruk: Suç ortakları derken?

Akif: Birini yaraladık da kağıtla beraber. Ondan kalma bir alışkanlık oldu işte.

Emre: Ne?

Uğur: güler Akif, çok komik çocuktur. Değil mi arkadaşlar?

Asena: Kesinlikle.

Toprak: Ya ya ne demezsiniz.

Kaya: Ne kağıdından bahsediyor yine bu, kağıt da kağıt görev de görev bir bitemediler!

Ayça: Son olduğunu söyledi.

Akif: Sen de buna inandın?

Ayça: Böyle bir konuda yalan söylemez diye düşünmüştüm.

Emre: Sağı solu belli olmaz bunun.

Asena: Aynen öyle.

Emre: Bir dakika ya sen benimle aynı fikirde misin?

Asena: gözünü devirir Ağzımı açmam kabahatti.

Toprak: Atışmanızı bölüyorum ama daha önemli bir sorunumuz var.

Dila: Nerede kaldı bu kağıt ya?

   Tam o sırada önlerine bir kağıt düştü. Hemen yaklaştılar ve besmele çekip kağıdı açtılar.

"Bundan sonrasında yanınızda ben yokum, benden kaçmayı başardınız ama yağmurdan kaçıp doluya yakalanacaksınız. İşte o zaman benim ne kadar insaflı olduğumu anlayacaksınız ama iş işten geçmiş olacak. Bu arada size bir iyi bir kötü haberim var. İyi haberim Mert iyileşmiş, kötü haberim ise Akif'in onu ittiğini biliyor. Artık ben olmadığım için onu susturamam, o iş size kaldı. Neyse onun dışında buradan çıkmak için bu kağıdı yırtmanız yeterli, merak etmeyin artık benden size zarar gelmez. Kendinize iyi bakın, sizden nefret ediyorum :)"

Asena: Kağıttan kurtulma vakti.

Emre: Hadi yırtalım artık şunu.

Doğa: Her şey daha kötü olacak.

Uğur: Asıl yırtmazsak daha kötü olacak. O yüzden yırtalım artık şunu!

Dila: Peki hadi o zaman.

   Hepsi bir ucundan tuttu ve geri çekildiler, böylece kağıt yırtılmış oldu. Ardından bir kapının açıldığını gördüler ve hemen dışarı çıktılar.

Ayça: Her şey yeniden başlayacak.

Doruk: Bu kadar panik olmanıza gerek yok. Bunu atlattık onu da atlatabiliriz.

Gizemli Kasaba Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin