'Eee hadi anlat kim üzdü seni'
Olayı kısaca özetledim.
Hiç lafımı bölmeden dinledi.'Ooha şerefsiz Bakugou, üzülme sen annem istersen gidip dövebiliriz valla bak.'
"Götün yermiş gibi konuşuyorsun birde, iki patlatsa Türkiye'ye kadar yolun var'
'O da doğru ama banane ya o bunu sana yapma cüretini nereden buluyor. Ben seni fazla boş bırakmışım sahipsiz sandı herhalde'
'Ha bak o konuya gelirsek, sen cidden beni fazla bırakıyorsun bu ara noldu kalbinin peşinden mi gidiyorsun acaba?'
Alayla söylediğim söze kızardığını görmek hoşuma gitmişti.
'Eee çok yalnız kalıyorsunuz siz illaha bir şeyler geçmiyor mu aranızda ya hiç de anlatmıyorsun. Gidip ona sorarım bak.'
Yalandan ayaklanmaya çalışmamla telaşlanmıştı.
'Ya dur bi yerinde.'
Yerime geri oturdum.
'Ee dinliyorum o zaman başla hadi'(Flashback, Ai'nin ağzından)
Mika'nın yapmak istediğini göz kırpmasıyla anlamıştım. Aslında bunu yapmasına gerek yoktu çünkü zaten yalnız kaldığımız zamanlar epey fazlaydı. Yine de ona yurda gidince teşekkür etmem gerekiyordu. Sonuçta beni düşünüyordu.
'Bugün çok eğlenceliydi Ai-chan sence de değil miydi. Birbirimize yakınlaşmamız güzel oldu. Ben çok eğlendim.'
'Aynı şekilde. Çok güzeldi. Eh bunu düşünen sendin nede olsa tabi ki güzel olmalı.'
Kıkırdadı
'Ya hayır birlikte düşündük kendi hakkını vermen lazım''Sen öyle diyorsan. Bu arada Mina'
'Hı, noldu Ai-chan'
'Hani o hoşlandığımız kişiyi tahmin ettiğimiz kısım vardı ya.'
'Evet nolmuş o kısma'
'Benim kafama bir şey takıldı'
'Ne takıldı?'
'Şey şimdi biz tahmin ettik ama kimsenin yönelimini bilmeden tahmin ettik. '
'Hmm evet doğru.'
'Bunu düşünerek cevap veren sadece Tsuyu'ydu. '
'Evet, Tsuyu-chan mantıklı davranıyor genelde. '
'Ben... Sana sormak istiyorum Mina. Y-yani sıkıntı olmazsa yönelimini söyleyebilir misin? Erkek, Kız.. yani bilmiyorum işte. Anladın sen beni. '
'Yoo anlamadım, neyden bahsediyorsun Ai-chan.'
Durdu ve bana doğru hafifçe eğildi. Sorgularcasına baktı.
'En basitinden sorsam... Şey, kızlardan mı erkeklerden mi hoşlanıyorsun Mina?'
Sonunda söylemeyi başarmıştım. Ona normal bir şekilde sormanın yollarını ararken iyice gerilmiştim ve cevabı beklerden farketmeden gözlerimi kapamıştım. Eğer erkeklerden hoşlanıyorsa bu beni epey yıkardı.
'Senden'
'Ne?'
Refleksle verdiğim tepkiyle birlikte gözlerimi açıp şaşkınlıkla Mina'ya bakmaya başladım. Kızarmaya da başlamıştım. O kendine güvenli bir şekilde gülümseyerek bana bakıyordu. Sanki gösterdiğim şaşkınlık onu daha da eğlendiriyordu.
'N-nasıl yani, bir saniye ne'
'Mika-chan göz kırptığında bunu görmüştüm. Yarı yarıya da olsa bir şansım olduğunu düşündüm. Benimle bir şey konuşmak istediğini anlamıştım ya da yalnız kalmak istediğini. Kumar oynadım ve sanırım kazandım ha?'
Gülümsedi.
'Zaten, duygularımı saklamayı seven biri değilim. Sen kimden hoşlanırsan hoşlan benim senden hoşlandığımı bilmeni isterim ve artık biliyorsun. Eğer mümkünse senin de kimi sevdiğini öğrenmek istiyorum. Ona göre davranacağıma söz veriyorum.'Mutluydum çünkü içimi kemiren o soruyu sorup cevabını almakla kalmayıp her şeyi tam anlamıyla netleştirmiştim.
Cidden bugün hayatımın en güzel günlerinden biri olabilirdi. Hala içimde bazı duygular beni rahat bırakmıyordu. Biz hala birbirimizi tam olarak tanımıyorduk ve daha birbirimize aşık bile olmamıştık. Hoşlantı da olsa tam temelli bir duygu değildi. Bunu ona açıklamam onu üzer miydi acaba. Senden hoşlanıyorum ama aramızda şu anlık kesin bir şey olamaz desem saçma mı olurdu. Ya da bir yola başlasak o yolda birbirimizi sevmeyi öğrensek olur muydu. Akışına bırakmak istiyordum. Bunları düşünmek istemiyordum. Ki öyle de yapacaktım sanırım ama ilk önce bana yaşattığı o gerginliği ona ödeticektim çünkü neden olmasındı.'Ya, ben kimseyi üzmek istemiyorum'
Duraksadım ve onun yüz ifadesinin değişimine baktım. Ama çok tatlıydı ben onu üzmeye kıyamazdım ki. Bunu uzatmayacaktım. Zaten hiç de iyi rol yapamazdım ben.'istemiyorum ama'
Kendimi göstererek
'bu güzelliğin kalbinde'
Bu sefer onu gösterdim
'senin kadar güzel birinin olmasını kabullenemeyecek erkekler var. Onların üzüntüleriyle başa çıkarsın artık'İlk başta anlayamadı sonra birden gözleri parladı o daha bir şey söyleyemeden ben onun dudaklarına bir öpücük kondurmuştum.
Geri çekildiğim an Mina bu sefer beni öpmüştü. Şuan etrafta benim için kimse yoktu. Dünya bulanıklaşmış ve gözlerim sadece karşımda duran bu mükemmel kıza odaklanmıştı. Onun da benden farklı olmadığına emindim. Hiçbir şeyi düşünmeden sadece yaşayarak ilerlemek istiyordum. Onun yanında mutlu bir şekilde ilerlemek.
Mina elimden tutmuştu ve birlikte yavaş adımlarla sessiz bir şekilde yurda ilerlemeye başlamıştık. Bu sessizliğimizi ilk bozan Mina'nın
'Bizi şu yolda yalnız bıraktığı için sınıfta unuttuğu defterine ve Mika-chan'a büyük bir teşekkür borçluyum'
İkinci bozan ise gülüşlerimiz olmuştu.(Flashback bitti, bunları Mika'ya anlattığını farz edin)
'NE? BİR SANİYE NASIL YANİ SİZ ŞİMDİ S-'
Ağzımı kapayan Ai sinirle konuştu
'Okuldayız Mika, herkes bize bakıyor sayende'
Ellerimle elini tutup ağzımdan çektim.
'Pardon ya bi an fazla heyecanlandım. Eee istemeye ne zaman geliyorlar. Sen kıyamam diyorsan ben koyarım tuzu kahveye. Gerçi onu senin koyman gerek. Oha lan gerçi kim kimi istiycek. O seni istesin ya ben biraz naz yapmak istiyorum bizim elimizden kız almak zordur. Uğraşsın senin için azcık. Ayyy benim bebeğim evleniyor mu yani. Sen daha el kadardın ne ara bu kadar büyüdün ağliycam şimdi'Ai gülmemek için kendini tutuyordu.
'Ya... Of ben yine aynısını yaptım dimi'
Ai bu sefer kendini tutmamış ve gülmeye başlamıştı.
Ben de Ai'yle beraber gülmeye başladım. Fazla heyecanlanırsam sürekli saçma sapan konuşup dururdum zaten. Alışmıştı kendisi.Gülüşlerimiz ve sohbetimiz eşliğinde güzel bir öğle yemeği yedik. Moralim düzelmişti çünkü çok güzel bir haber almıştım. Bu beni kendim için yaşadığım üzüntüden uzak tutuyordu. Ai benim hayatımdaki en mükemmel şeylerden biriydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saçlarını taramamı ister misin?
FanfictionBir arkadaşlık ve aşk hikayesi Mha fanfic( ╹▽╹ ) Arkadaşlar kitapta şu kişi hakkında yanlış bilgi vermişsin bu böyle biri değil veya bu burada okumuyor vb. düşünebilirsiniz ama ben kendime ve hikayeme göre düzenliyorum. Her an biri dedem bile çıkabi...