Bölüm8 Devamıdır!

2.3K 42 5
                                    

Merhaba,

Burdan devam edeceğim. Giden beş sayfamı umarım telafi eder. 

...

İçimde mis kokulu bir kızıl bir gül gibi duruyor zaman. N. Hikmet

..

Ilgın karşısında ki iri cüsseli adama baktı. Adam ilk atağı Ilgından beklediği için yerinde bir yay gibi sallanıyordu. Ilgın ılk adımı attığında asla yumrukla başlangıç yapmazdı. Karşısındaki adama baktı yumruk atar gibi bir hareket yaptı ve adamın ayağına bir tekme attı. Karşısındaki adam geriye doğru sendeledi ve toplarlandı sonra ılgın adama doğru ilerledi yumruk atacak gibi yumruğunu savurdu adam ellerini yüzüne kapattı fakat bir yumruk gelmedi onun yerine aynı yere bi tekme daha geldi. Adam şaşkınlıkla karşısındaki Ilgın'a baktı. Ilgın bu şaşkınlıktan yararlandı ve adamın suratına bir yumruk attı. Adamın arkasına geçip ensesine dirseğiyle vurdu. Yere sendeleyen adam Ilgın'ın dalgınlığından yararlanarak bir yumruk attı. Yumruğu beklemeyen Ilgın sırt üstü yere düştü. Düştüğünde kafesin dışında 3 çift gözle karşılaştı. İki çift sinirle bakarken diğer çift dalga geçercesine bakıyordu. Babası abisi ve Ahmet'e baktı hınzır bir gülümseme takındı ve el salladı üçlüye.

..

Maçın bitiminde Ilgın babasının karşısında boynunu eğmiş bekliyordu. ''Lan it, buralarda sürteceğine babam gelmiş bir yanına gideyim diyemedin mi?'' diye kızdı Hayrettin Bey oğluna. 

''Ya baba'' dedi kafasını kaldıran Ilgın

''Sus lan sıpa. Kızdan vakit mi buluyorsun da bizim yanımıza geliyorsun?'' dedi adam kızarcasına. Bir yandan da oğluyla gurur duyuyordu. Sevdiği kadını yanından ayırmıyordu belli ki.

O sırada bir ses duyuldu. ''Azarlama benim torunumu Hayrettin'' Gelen sese dönen kafalar hayret içindeydi. Asiye Hanım bütün adamlarını toplamış gelmişti. Hayrettin Bey kadına şaşırmış gözlerle bakarken ''Kaynana'' dedi sadece. ''Kaynana ya'' dedi Asiye Hanım topluluğa doğru ilerlerken. ''Büyükanne'' diyerek Ilgın Asiye Hanıma ilerledi ve terli vücuduyla sarıldı yaşlı kadına. Asiye Hanım yetmişine merdiven dayamiş birisi olarak oldukça dinç gözüküyordu. Arslan babasına doğru ''Kensin bu gerizekalı Ilgın çağırmıştır'' dedi homurdanarak. 

''O çağırdı tabi, senin karıdan kızdan kurtulup bizi gördüğün mü var Arslan Efendi'' diye azarladı Asiye Hanım.

''Kulaklarında pek iyi duyuyor büyükanne'' 

''Duyuyor tabi sıpa. Sizin gibi yaşlı mıyım ben?'' dedi ve Hayrettinin önünde durarak elini uzattı öpmesi için. Hayrettin homurdana homurdana öptü kadının elini. Normalda başka bir insan asla Hayrettin Demirbüken'e elini öptürtemezdi ya orası ayrı tabi.

Sarılma faslı bittikten sonra Asiye Hanım ''Haydi rakı balığa'' dedi Şaşırdan üçlü kadına baktı ve ''Oha'' dedi. Hayrettin Bey lafa karışıp ''Yahu kaynana sen nerden duydun rakı balık yapacağımızı ya'' dedi. ''Karın söyledi'' dedi Asiye Hanım omuz silkerek. ''Maşallah benim karıma'' dedi. 

''Sus Hayrettin yediğiniz boklar önünüzde bir de kızıma laf söyleme'' 

''Tamam anneciğim''

''ben senin annen değilim.'' dedi Asiye Hanım.

''Tamam kaynanacığım'' dedi Hayrettin Bey sabır çekerek.

''Neden geldin anneanne?'' diye sordu Arslan

''Siz gerizekalılar sıçıp sıvamışsınız ortalığı gelip düzelteyim dedim.''

Kelebeklerin SenfonisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin