43. BÖLÜM~KALMAK

273 26 43
                                    

Selamün Aleyküm Kardeşlerim

Aradan sonra karşınızdayım...

Yorumlarda buluşalım :)

Buyrun bölüme♡♡

"Rüveyda'm, beyaz gömleğimi bulamıyorum..."

Aynanın karşısına geçmiş, bir türlü içime sinmeyen şalın duruşu ile uğraşıyordum. Kollarımın yorulması kendini gösterip dışarıdan nefes vererek şalı yatağın üzerine bırakmıştım.

Gözlerim canım eşime gittiğinde güzel gülümsemesi ile bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırmamak için direndim. Ben bir şey mi kaçırdım?

Yanıma birkaç adımda ulaştığında tepkilerini izliyordum. Kollarını belime sarıp kendine çekti. Alnıma öpücük bırakması ile gülümsememi büyüttüm. Kollarım omuzlarında kalırken konuşmaya başladım.

"Bir şey mi istemiştin?"

Sorduğum sorunun mantıklı oluşunu yeni fark ediyordum. Stresten daha çok düşünür olduğumu düşünmem ile canım eşimin sesi düşünmemi engellemiş, mutlu bir Rüveyda bırakmıştı kolları arasında.

"Beyaz gömlek..." deyip gülümsemesini büyüttü.

"Yok mu?"

Şaşkınlıkla kaşlarım havalanırken hareketlendim. Kollarını daha çok sıklaştırdığında kollarımı boynuna sarıp giysi dolabına göz gezdirmeye başladım. E yıkamış olmalıyım...

"Güzel gözlüm..."

Boynumda hissettiğim nefesi ile gözlerimi kırpıştırdım. Aklıma gelenle başımı boyun girintisine gömdüm. Ben gömlek arıyordum değil mi?

Yanağıma öpücük bırakmasıyla gülümsedim. Başını kaldırıp kocaman gülümsedi. Bu hâline içtenlikle gülümseyip yerimde yükselerek yanağından öptüm. Kollarımı omuzlarına getirdiğimde sesini duydum.

"Kahverengi şallı kız..."

Nefes verip gülerek konuştum.

"Olmadı. Boneli şalsız kızım şu an..."

Gülerek, yaparken biraz zamanımı alan bonemi çıkardı. Şaşkınlıkla gözlerim büyürken saçımın üstünden öpüp kollarını benden ayırdı. Gülüşü hâlâ sürüyordu. Gözlerimle onu takip ederken giysi dolabının önünde durmuş, melül melül duruşu ile gözlerini bana çevirmişti.

"Beyaz yerine başka renk mi seçsek?"

Gözlerimi kısıp ona bakmayı sürdürdüm. Elinde tuttuğu siyah gömlek ile önümde durdu.

"Bu da olur bence..."

"Olur..."

Sonlara doğru uzatarak konuşmuştum. Saçma bir şekilde, şal yapımı beni bunaltmıştı. Gözlerimi gömlekten çekip yatağın üzerine bıraktığım şalıma baktım. Umarım şimdi ilk denememde başımın üstünde istediğim gibi durursun...

Elimle şalıma uzanacağım vakit uzanan elle duraksadım. Benim gibi biraz katlayıp başımın üstünden geçirdi. Aklıma gelenle dudağımı araladım.

"Şşey... Hani bone de takıyordum ya..."

"Biliyorum..."

"İçine takılandan... Kliniktekinden değil..."

"E onu da biliyorum..."

"Ben de bildiğini biliyorum..." diyerek ne amaçla böyle durduğumuzu anlamak için gözlerimi şalımı kavradığı eline çevirdim.

RÜVEYDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin